Şike davasının
gerekçeli kararı açıklandı. Örgüt,
şike ve
teşvik suçlamalarından 6 yıl 3 ay
hapis cezası alan
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 48
sanık ile
beraat eden 44 sanık hakkındaki gerekçeler yaklaşık 700 sayfada anlatıldı.
Davaya
bakan İstanbul 16. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, günümüzde
sporun insan hayatındaki yeri,
ekonomik büyüklüğü ve buna bağlı olarak suç
örgütlerinin spora ilgisi anlatıldı.
21. yüzyılda dünya genelinde insanların sosyal
yaşamında spora daha çok zaman ayırmaya başlamasıyla birlikte sorunların da arttığı belirtildi. Kararda, "Sporun profesyonel olarak icra edilmesine başlanmasıyla birlikte, spor sadece zevk için yapılan bir faaliyet olmaktan çıkıp meslek olarak değerlendirilen ve
kazanç elde etme amacı güdülen bir uğraş haline de dönüşmüştür." denildi.
Futbolun bugünlerde en etkili
iktidar araçlarından biri haline dönüştüğü belirtilen kararda, "Bir oyun olmanın ötesinde
futbol, toplumsal yaşam içerisinde bir minyatür
model olarak işlev görmekte ve onun üzerinden toplumsal yaşama bir
takım rol ve değer transferleri gerçekleştirilmektedir. İşte bu yüzden futbolun 'endüstriyel futbol' olarak adlandırılması sonrasında oynanan oyunun artık futbol olmadığının net bir biçimde dile getirilmesi büyük önem arz etmektedir. Futbol, günümüzde sadece var olan statükonun korunmasına katkı sağlamamakta fakat aynı zamanda yeni dönemin ekonomik değerlerinin geniş kitlelere ulaştırılması ve benimsetilmesinde de etkili bir
ajan konumunda bulunmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Futbol kulüplerinin dünya genelinde toplam gelirinin yıllık 24 milyar dolara ulaştığı, Türkiye'de ise futbol pastasının büyüklüğünün 820 milyon dolara yükseldiği kaydedildi. Gerekçeli kararda, "Alan hakimiyeti bakımından dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük bir yaygınlık kazanan futbolda söz sahibi olma yarışı özellikle çıkar amaçlı suç örgütleri açısından dikkate değer bir boyut kazanmıştır. Nitekim
soruşturma ve kovuşturma aşamasında elde edilen deliller ve yine soruşturma ve kovuşturmaya tabi olmamakla birlikte bağlantı sebebiyle bir şekilde dosyaya intikal eden bilgi ve belgelerden çıkar amaçlı
suç örgütü yönetici ve üyelerinin bu sahaya da el atmaya çalıştıkları gözlemlenmiştir." denildi.
Kararda, kamuoyunda '
mafya' olarak tabir edilen çıkar amaçlı suç örgütlerinin, futbol camiası içerisinde yer aldıkları anlatıldı. Suç örgütlerinin özellikle futboldaki transferlerden kolay ve yüksek miktarda para kazanma avantajı yanında, futbol camiasında menajer olarak ya da yönetici olarak yer aldıkları belirtildi. Örgütlerin, kamuoyunda tanınmış medyatik
futbolcu ve spor adamlarıyla ilişki kurmak suretiyle kamuoyuna kendilerini kabul ettirme ve
legal alanda faaliyet gösteriyor görüntüsü vermeye çalıştığı belirtilen kararda, "Bu vesileyle kamu oyunda
işadamı kimliğine bürünme şansına sahip olmakla
kamu görevlileri nazarında da saygınlık kazanmayı amaçlamaktadırlar. Nitekim daha sonra bu saygınlık olası problemleri aşmada bir bağlantı kurma yolu olarak değerlendirilebilecektir. Burada asıl önemli olan boyut çıkar amaçlı suç örgütlerinin çok para kazanmasından ziyade özellikle hitap ettiği taban itibariyle yönlendirilmeye açık futbol seyircileri, özellikle
taraftar gruplarının bu çıkar amaçlı suç örgütlerinin kontrolüne girmesidir." vurgusu yapıldı.
Bu nedenle, idari ve adli tedbirlerle spor camiasında faaliyet yürüten menajer, futbolcu ve yöneticilerin bu faaliyetleri sonucu kazandıkları gelirlerin ciddi bir kontrolden geçirilmesi gerektiği anlatıldı. Çıkar amaçlı suç örgütlerinin bir şekilde taraftar gruplarını içerisine sızarak ya da yönetimini ele geçirerek geniş bir tabanı olan taraftar gruplarını kontrolleri altında tutmalarının engellenmesi gerektiği de ifade edilen kararda, "İşte bu taktirde şiddetten, küfürden, kara paradan uzak, çıkar amaçlı suç örgütü üyelerinin boy gösteremediği
temiz futboldan söz edilebilir. Özetle, Simon Kuper'in dediği gibi, 'Futbol Asla Sadece Futbol Değildir.' ifadeleri yer aldı. (Cihan)