Aydınlar, 58'inci maddeyle ilgili tartışmaları,
şike soruşturmasının geleceğini, Türk futbolunun içine düştüğü kaosu ve sonrasını çarpıcı ifadelerle değerlendirdi. İşte Aydınlar'ın sorulara verdiği yanıtlar:
ELBİRLİĞİ YAPMIYORLAR
- Tartışmalı kongrenin ardından ne düşünüyorsunuz, ne yapmak istiyorsunuz?
Büyük ihtimalle bırakıyorum. Ne yapacaklarsa yapsınlar. Dürüst değiller. Ben bundan böyle nasıl iş yapacağım? Her gün ortalığı geriyorlar. Bir yeri toparlıyorum, öbür taraftan kopartıyorlar. Benim zorum ne, bu işkenceyi sürdürmek için...
- Pes mi ediyorsunuz?
Hayır, ben pes etmem. Size daha önce de açıklamıştım, yazmıştınız. Ben ne yapmaya çalıştım, arkadaşlarımla birlikte, bütün
spor camiasıyla, elbirliğiyle bu krizden çıkarmaya... Bakıyorum, elbirliği yapmıyorlar. Sürdürebilir miyim?
YETER, ÇOK YIPRANDIM
- Nasıl bir strateji izleyeceksiniz, bırakıyor musunuz?
Allah'a
şükür her şeyim var. Maddi manevi ihtiyacım yok. Ben bu mesaiyi başka bir iş için harcasam ayda 300-500 bin dolar
maaş verirler. Yeter, yoruldum, çok yıprandım. Bırakmayı çok ciddi düşünüyorum.
- Umudunuzu mu yitirdiniz? Türk futbolunun geleceği ne olacak?
Buradan sonuç çıkacağına artık inanmıyorum, sanmıyorum. Bu
sistem yıkılacak. Tekrar ediyorum, bu sistem yıkılacak. Türk futbolu böyle gidemez.
-
Fenerbahçe yönetimine mi kızgınsınız, sizi bu noktaya onlar mı getirdi?
(Başkan burada isim isim değerlendirme yapıyor, dost sohbeti kapsamında) Fenerbahçelilik yapmıyorlar. Bunlar Aziz Yıldırımcılık yapıyorlar.
- Genel
Kurul beklendiği gibi geçmedi mi, neden böyle oldu?
İyi niyetle gittik. Türk futbolunun bütününü düşündük. Minimum hasarla atlatmak istedik. Baktım
genel kurul salonuna. Bizim yapmak istediğimizden hiç mutlu değiller. İnanamadım. O halde oylamadan vazgeçelim, dedim. Bir saatlik arayı bunun için verdirdim. Herkes düşünsün diye... Madem öyle, istemiyorlar, 'bu
düzenleme geçmesin' ihtimalini herkesin gözünün içine soktum. Sonradan pişman olmasınlar diye.
DÜRÜSTLÜĞE SIĞMIYOR
- Bu düzenleme önerisi sizin miydi?
Hayır hayır. Kulüpler istedi. Biz de gittik
UEFA'ya anlattık. Kabul ettiler. Mesele şu;
içeride biz gerekli yaptırımları
uygulayalım,
Türkiye Avrupa'dan dışlanmasın.
- 58'in perde arkasında neler yaşandı?
58'i değiştirelim, tamam. UEFA da anlayışlı davrandı. Ancak soruşturma sürerken, yargılama bitmeden olmaz. Sonrasında zaten değişir. O halde ara formül olarak bir defalık puan silme gündeme geldi. Demokrasinin gereği genel kurula gitmekti, tamam. Ama ikili oynayanlar şov yaptılar. Biz bu formülleri gündeme getirdiğimizde göbek attılar, on
takla attılar. Sonra dışarıya çıkıp delikanlılık yapıyorlar. Benim çıldırdığım, bu tutum. Dürüstlüğe sığmıyor. Nasıl güveneceğiz birbirimize?
Hayal bile edemediler
- Tatile çıkmamışsınız?
Hayır işte, İstanbul'dayım. Ama gitmeyi düşünüyorum. Yurtdışında bir süre kafa dinlemeyi istiyorum. Çok yoruldum. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz; benim Fenerbahçeliliğimi tartışıyorlar. Siz kimsiniz? Ne zamandır Fenerbahçelisiniz? Kulübe bugüne kadar ne
hizmet etmişsiniz? Benim yaptıklarımla karşılaştırın öncelikle. Şu anda tarafsız başkan olarak görev yapıyorum ama geçmişimde Fenerbahçe için yaptıklarımın onda birini onların hiçbirisi yapmayı hayal bile edemedi. İnsaf... Bir nokta daha var: Tutturmuşlar
İlhan Ekşioğlu,
Lütfi Arıboğan... Arena'da taraftarın önüne yem olarak atıyorlar. Yazık, günah. Benim arkadaşlarım sadece Türk futbolunu kurtarmaya çalışıyor.
-
Başbakan'la yaptığınız görüşmeyi sormak istiyorum. Sayın Başbakan ne düşünüyor?
Bilmiyorum.
- İki gün önce görüştünüz...
İnan bu konuda değildi.
Acıbadem için anlaştığımız
yabancı ortaklarımız büyük miktarda yabancı
sermaye getirdiler. Sayın Başbakanımızla onları tanıştırdım.
Akşam