Ligden düşme tehlikesi olan
Samsunspor'un umut bağladığı
Yunanlı
Theofanis Gekas, "Atatürk'ü göğsünde taşıyan ilk Yunanlı"
futbolcu oldu.
Ancak Gekas, bu konuda çok temkinli ya da tembihli. Zira bırakın Türk-Yunan ilişkilerini, Atatürk'ü tanıyıp tanımadığı, Samsun'un Türk tarihindeki yerini bilip bilmediği gibi sorulara bile
yanıt vermekten imtina ediyor. Çok sıkışınca "
Tarihle pek aram yok" deyiveriyor.
Tercümanı açıklık getiriyor: "
Kulüp olarak da bu tür sorulara yanıt vermemesi kararındayız. Türk ya da Yunan kamuoyunda yanlış anlama olabilir."
Serbest güreşte Yunanistan şampiyonluğum var
Gekas, birçok Rum'un aksine ailesinin
Türkiye ile bir bağı olmadığını söylüyor. Bir
fabrika işçisinin oğlu. Çocukluğu anne babasının halen yaşadığı Larissa'da, zor şartlarda geçmiş. Bir süre güreş yapmış. Serbest güreşte Yunanistan güreş şampiyonluğu var. Ancak hayattaki tek tutkusu, sokakta öğrendiği ve kardeşiyle birlikte başladığı futbol. Eğitimini sorunca gülerek, "Futbol okulunu okudum" diyor.
Lise mezunu.
İlk ve tek aşkı eşi Vassa ile Atina'da bir kafeteryada tanışmışlar. Altı yıldır evliler. İkiz çocukları Nikolas ile Mikaela Lamprini, Gekas'ın Bundesliga'da oynadığı yıllarda aileye katılmış, henüz 3.5 yaşındalar. On gün önce geldiği Samsun'da şimdilik yalnız, bir otelde kalıyor.
Organize olunca halen Korfu Adası'nda yaşayan ailesini de Türkiye'ye getirmeyi düşünüyor. Eşinin de bu konuda istekli olduğunu belirtiyor.
Kendimi ispat ettim
Almanya'da çok Türk arkadaşı olduğunu, Türkiye'yi ve Türkleri onlarla tanıdığını anlatan Gekas, onlardan duyduğu Türk misafirperverliğini Samsun'da bizzat yaşadığını ifade ediyor. "Bu kadar alaka beklemiyordum" diyen Gekas, kendisini Samsun'a getirenin de öncelikle Samsunspor yöneticilerinden aldığı elektrik ve sıcaklık olduğunu kaydediyor. "Beni herkes tanıyor, belli bir kariyerim var ve kendimi ispat etmeme gerek yok" derken de tek hedefinin takımını üst sıralara taşımak olduğunu vurguluyor.
Lefter'i burada öğrendim
Avrupa şampiyonalarında Türkiye ile Yunanistan arasındaki milli maçlarda kendisinin de oynadığını hatırlatan Gekas, Ali
Sami Yen ve İnönü'de top koşturduğunu belirterek, "Türkiye nasıl başarıyor bilemeyeceğim, her zaman güçlü takımlarla aynı torbaya düşüyor. Bu da onun şanssızlığı" diyor.
Türk futbolunda tarih yazan Rum asıllı Lefter Küçükandonyadis'i hatırlattığımda, 'Lefter'i Türkiye'ye gelince duyduğunu' söylüyor ve bu kadar çok kişiyi birleştirmesini idol olmasına bağlıyor.
GEKAS'LA KISA KISA...
- Yunanistan'daki
ekonomik kriz herkese dokundu, futbolu da etkiledi. Almanya'da yaşadığım yıllarda anlatılıyordu, buraya gelince gördüm ki Türkiye ilerleyen, büyüyen bir güç haline geliyor.
-
Türkçe zor bir dil ve garip bir tınısı var. Eğer Samsunspor'da kalırsam Türkçe öğrenmeye de zaman ayıracağım ama şimdi zamanım kısıtlı, futbola adapte olacağım.
- Futbolu bırakmam gerektiğini hissettiğim an bırakırım. Jübileden sonra bir planım yok. ('
Kitap yazmayı düşünüyor musunuz?' sorusu üzerine) Zaten ben futbolda bir tarih yazdım, bundan sonra herşey ailem için.