Futbol yaşantısına Hilal
spor'da başlayan Karaberberoğlu, bölgesel liglerin başlamasıyla oynadığı takımlarda
Kocaeli il şampiyonluğu kupasını kaldırdı. Karaberberoğlu, ailesinin karşı çıkmasına rağmen sürdürdüğü
futbol yaşantısında Ada Gençlik Spor, Jandarmagücü ve
Sakaryaspor formaları altında önemli başarılara
imza attı.
Döneminin en önemli kalecilerinden biri olan
Ekrem Karaberberoğlu, en büyük başarısını yetiştirdiği
oyuncularla yaşadı. Aynı mahallede yetiştiği bir doktor arkadaşından aldığı tıp dergilerinden edindiği bilgilerle oyuncularına
antrenman yaptıran Karaberberoğlu'nun, aynı jenerasyondan yetiştirdiği
futbolcuların 21'i
A Milli Takım'a kadar yükseldi.
A.A. Muhabirine açıklama yapan Karaberberoğlu, aktif futbol yaşantısının ardından Sakaryaspor'da antrenörlük yapmaya başladığını belirterek, iyi bir jenerasyon yakaladıklarını ve çok sayıda üst düzey oyuncu yetiştirdiğini anlattı.
Çalıştığı dönemlerde yetiştirdiği
yıldız futbolcuların hepsinin aynı jenerasyondan olmasına dikkat çeken Karaberberoğlu, bunun için çeşitli kaynaklardan yararlandığını aktardı.
Karaberberoğlu, aynı jenerasyondan bu kadar fazla sayıda iyi oyuncunun çıkmasının zor olduğunu belirterek, ''Yabancı tıp dergilerinden edindiğim bilgilere göre antrenman programı yaptırırdım. Bir doktor arkadaşımın getirdiği dergileri okurdum. Oyuncularımın anatomi yapısına göre nasıl antrenman yapmaları gerektiğini belirlerdim. Bu şekilde doğru oyuncuya doğru çalışmayı yaptırırdım'' diye konuştu.
Dergiler sayesinde kaliteli ve doğru bilgiler kullandıklarını kaydeden Karaberberoğlu, ''Çok güzel
teknikler vardı o dergilerde. Bu şekilde oyuncularım herkesten bir adım önde olmayı başardı. Bizim başarımızın sırrı da o tıp dergileriydi. O bilgiler sayesinde ben de oyuncularım da başarılı oldu'' ifadesini kullandı.
-''Gümbür gümbür geliyor dedikleri yıldız adayları 2 yılda kayboluyor''-
Türk futbolunda yıldız oyuncu yetişmemesinden yakınan Karaberberoğlu, Türkiye'de yetenekli oyuncuların bulunduğunu ancak kalıcı olamadıklarını anlattı.
Karaberberoğlu, iyi oyuncuların yetişmesi için futbol sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, ''Bakın gümbür gümbür geliyor dedikleri yıldız adayları 2 yılda kayboluyor. O yüzden sistemimizi değiştirmemiz lazım. Ben, Adapazarı'nda, aynı jenerasyondan 21 yıldız oyuncu çıkardım. 70 milyonluk ülkeden nasıl çıkmaz'' şeklinde konuştu.
Genç futbolculara, kariyerlerinin başında yüksek miktarda para verilmesinin yanlışlığına da dikkat çeken Karaberberoğlu, bu şekilde futbolcunun değer yargılarının değiştiğini savundu.
Karaberberoğlu, paradan daha önemli şeylerin olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Para, futbolun önüne geçtiği zaman futbolcu yetişmez. Bizim dönemimizde az paralara oynanırdı ama şimdi yeni oyuncuya dünyanın parası veriliyor, bu yanlış. Futbolcunun önem verdiği şey futbol ve ahlak olmalıdır, para değil. Yerli futbolcu ve antrenörlere de ağırlık verilmeli. Bu şekilde
gelişim sağlanır. Çünkü
yabancının ülkeye alışması da öğrenmesi de uzun sürer. Futbolcunun ve hocanın
yerlisi lazım. Bizim yabancı oyuncuya değil, Türk
gençlerine ihtiyacımız var.''
Genç futbolcuların dayanıksız yapıda olduğunu iddia eden Karaberberoğlu, kendi döneminde yetişen futbolcuların 40 yaşına kadar üst düzeyde futbol oynadığını aktardı.
Karaberberoğlu, futbolcunun kendine iyi bakması gerektiğini belirterek, ''Benim yetiştirdiğim
Oğuz, Hakan ve Aykut neredeyse 40 yaşına kadar oynadı. Hepsi de üst düzey top oynadı sonuna kadar. Çünkü iyi ve sağlam yetiştiler. Şimdi öyle bir durum yok. Futbolcu en ufak müdahalede sakatlanıyor. Hakan, kariyeri boyunca neredeyse maç kaçırmadı. Oğuz 40 yaşına kadar aslanlar gibi oynadı. Bu futbolcuların şimdikilerden farkı neydi? Hem şimdikiler daha iyi şartlara sahip'' dedi.
-''Hakan, ilk geldiği zamanlarda
kereste gibiydi''-
Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden Hakan Şükür'ü yetiştiren Karaberberoğlu, Şükür'ün üst düzeye gelmesi için yaklaşık 3 yıl özel çalışma yaptıklarını söyledi.
Karaberberoğlu, Şükür'ün çok sabırlı olduğunu kaydederek, ''Hakan, ilk geldiği zamanlarda kereste gibiydi. Çok dayağımı yedi. Nereye koyduysam verim alamadım. Sürekli bir şeyler tasarlıyordum ama koyduğum bütün mevkilerde başarısız oldu. En son baktım
otobüs bekler gibi orta sahada bekliyordu. Belki santrfor olur diye bir şans verdim. Boyu uzun olduğu için biraz üzerine gidersek başarılı olacağını düşünmüştüm'' ifadesini kullandı.
Şükür için yaptırdığı özel çalışmayı anlatan Karaberberoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hakan için yaklaşık 3 sene uğraştım. Esat sağda,
Şaban solda, Soner de libero, Hakan ise santrfor. Her antrenman çıkışı Hakan gelişsin diye bu 4 çocukla çalışırdık sürekli. İşte sağdan soldan ortalar geliyor, Hakan kafa vuracak ama Soner de aksi ve sürekli sert giriyor Hakan'a. O şekilde hırpalana hırpalana kafa vurmayı öğrendi Hakan. Çok acı çekti ama sonunda öğrendi. Ondan sonra her maçta kafa toplarını almayı başladı.''
Karaberberoğlu, Şükür'ün tam istediği seviyeye geldiği sırada babasının ısrarlarıyla Bursaspor'a gittiğini ve bunun kendisini çok üzdüğünü söyledi.
Şükür için herkesin
emek verdiğini anlatan Karaberberoğlu, ''Hem ben hem de o 4 futbolcum Hakan için çok büyük emekler vermiştik. Hakan'ı çok severim, tıpkı dedesi gibi iyi bir insandı. Fakat babasıyla aram iyi değildir. Çünkü emeklerimizi alıp götürdü. Belki bizimle çok daha iyi olabilirdi Hakan. Ben hava hakimiyeti o kadar yüksek olan bir oyuncu daha tanımadım. Çok iyi bir gelişim sağladı'' şeklinde konuştu.
-''Bülent'in
şike yapacağına inanmıyorum''-
Futboldaki şike iddialarına da değinen Karaberberoğlu, şike yaptığı öne sürülen öğrencisi Bülent Uygun'un bunu yapacağına inanmadığını söyledi.
Karaberberoğlu, kendisine en çok saygı duyan futbolcusunun Uygun olduğunu belirterek, ''Hiçbir zaman kırmadı beni. Çok severim Bülent'i. En çok arayıp soran da o zaten. Her zaman arayıp hatırımı sorar. Diğerlerinin yapmadığını yapar'' dedi.
Uygun'un şike yapması için bir neden olmadığını ifade eden Karaberberoğlu, şöyle konuştu:
''Şimdi şike yaptı diye içeride ama ben Bülent'in öyle bir şey yapacağına inanmam. Çünkü onun maddi durumu iyi. Öyle bir adam niye
hırsızlık yapsın ki? Çünkü şike demek benim için hırsızlık demektir. Tabii herkes insan, hata yapabilir.
Allah yardımcısı olsun. Çok üzülüyorum onun durumuna. Çok severim onu. İnşallah alnı ak şekilde çıkar dışarı.''