İlk yarıda yoğun maç trafiği sebebiyle bir türlü istediği sonuçları alamayan Bordo-Mavililer, iyi başladıkları ikinci devrede özellikle deplasmanlarda yitirilen puanlarla taraftarlarını üzen bir tablo çizmişti. Üstüne
UEFA Avrupa Ligi'nden elenme de eklenince
Karadeniz temsilcisi için
Beşiktaş karşılaşması öncesi ortaya çıkan atmosfer 'uçurumun kenarındayım Hızır' dedirtecek cinstendi.
Zira geçmiş yıllardaki tecrübeler, yolunu kaybetmiş bir
Trabzonspor'un
hedef olarak kendini belirlemesi sonucunu doğurmuştu. Trabzonspor,
rakip bulamadığında dönüp kendi kendisiyle mücadeleye girişmek gibi bir yöntem izlemiş ve bu süreçte çare, 'önce bir yıkalım, sonra yeniden yaparız' formülü olmuştu. Sonrasında da bitmek tükenmek bilmeyen suçlu
arama faslı ve geride bir yığın küskünler... Bu açıdan bakıldığında Trabzonspor sadece Beşiktaş'ı değil, üzerine doğru gelmekte olan yeni bir 'fetret devri'ni yenmiş oldu demek abartılı olmaz. Her şeyden önce Trabzonspor'un bu galibiyeti '
derbi kazanamamış' bir
takım olmaktan kaynaklanan özgüven eksikliğini giderme anlamında önemli bir kilometre taşı olacaktır. Diğer yandan geldikleri günden bu yana tartışılan Adrian,
Volkan gibi iki önemli transferin ortaya koydukları
futbol, bu yeteneklerin kazanılması adına ekonomi tabiriyle durumlarını 'negatiften olumluya' çevirecek bir fırsat sağlamış görünüyor.
Trabzonspor hücum anlamında geçtiğimiz yıllardan hiç de geride değil. Bu gerçek, istatistiklere bakıldığında takımın hem gol hem de gol pozisyonuna girme anlamında zirvede olmasıyla anlaşılabilecek durumda. Ancak buna rağmen tüm bu olumlu gelişmeler bir başka gerçeğin göz ardı edilmesini engellememeli. Trabzonspor hâlâ kırılgan ve henüz işleyen bir
makine olmaktan ziyade duygularıyla futbol oynayan bir
ekip. Dolayısıyla aslında Trabzonspor camiasının takımı '
analiz' ederken 2
sezon önceyi hatırlayıp bu seneyi önümüzdeki yılın hazırlığı olarak değerlendirmesi inşa sürecinin sağlıklı işlemesi açısından şart görünüyor. Hücum anlamında eksikliğini büyük ölçüde gidermiş bir Trabzonspor, sene sonu özellikle müdafaa adına yapacağı isabetli transferlerle önümüzdeki sene hem ligde hem de katılabilirse Avrupa'da eskisinden çok daha iyi işler yapmaya
aday. Sabır ve destekle...
Erdal Hoş