Bordo-mavili kulübün internet sitesinden yayımlanan açıklamada, Trabzon
spor'un, sürecin başından beri ısrar ettiği gibi hiçbir zaman
futbolun sonucunun sahada elde edilmesinden başka bir beklenti ve girişim içerisinde bulunmadığı, bundan sonra da bulunmayacağı vurgulandı.
Bu gerçeğin eldeki mevcut delillerle gerek şahıs, gerekse de kulüp bazında suç isnat edilememesiyle belgelendiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar belirtildi:
''Diğer cezalandırmaların doğurduğu çelişik ortam belli ki futbolumuzdaki karışıklığı daha da arttıracaktır. Tarafımızca eksik, yanlı, bazı kulüp ve şahıslara hak ettikleri cezayı vermedikleri şeklinde değerlendirdiğimiz
PFDK'nın açıkladığı kararlar açıkça göstermektedir ki
Fenerbahçe adına 3 maçta
şike yapılmış, takımımızın
Eskişehirspor ile oynadığı müsabakada da rakibimize
teşvik primi verilmiştir.
Gençlerbirliği - Fenerbahçe maçıyla ilgili sarı-lacivertli
yönetici ve görevlilerin yanı sıra
rakip takımın oynayan kalecisinin de ceza alması şikenin sahaya yansımadığı yönündeki beyanların aksini göstermektedir.
Yine Fenerbahçe –
İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçıyla ilgili olarak suçu işlediği ceza kararında açıkça belirtilen İbrahim Akın'ın durumu, kararlar bütününü tamamıyla trajikomik bir duruma sürükl
emektedir. Öncelikle şunun altını çizmeliyiz ki Türk futbolu böylesi bir komediyi hak etmemektedir.''
'Kararların vicdan sahibi Türk insanını tatmin etmediği ortadadır'
PFDK'nın kararlarının şahıs ve kulüplerle ilgili tamamı yorumlandığında sorunların adeta halının altına süpürüldüğü izlenimi uyandırdığı ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Suçu tespit edip, suçluyu cezalandıran ancak bu suçu ne için işlediklerini hasır altı etmeye çalışan hukuk uygulaması, tamamen inandırıcılıktan uzak, yargılamanın bir tarafını eksik bırakan, bazı şahıs ve kurumların kollanıp gözetildiği izlenimini yaratmaktadır. Karar vericilerin bu durumu hangi hukuksal gerekçelerle açıklayacaklarını herkes gibi bizler de merak ediyoruz. Bu kararların spor kamuoyu ile vicdan sahibi Türk insanını tatmin etmediği ortadadır. Futbol
Federasyonu ve ona bağlı
disiplin kurulu ne yazık ki futbolun koruduklarını iddia ettiklerini
marka değerini özellikle uluslararası ortamda yerle bir etmiş,
Türkiye'yi suçun işlendiği ancak cezalandırılamadığı bir
ülke konumuna getirmiştir.''
PFDK'nın kararıyla iddianameyle eklerini hazırlayan
Cumhuriyet savcıları ile
emniyet teşkilatının bütün çalışma,
hazırlık, emek ve gayretlerinin hiçe sayıldığı savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Konuyla ilgili başvuru yapacağımız Tahkim Kurulu'nun Türk futbolunu bu yanlıştan döndüreceğine ve hukukun üstünlüğü doğrultusunda karar vereceğine inancımızı muhafaza etmek istiyoruz. Aksi halde gözler
UEFA ve FIFA'nın vereceği karara çevrilecektir. Bu aşamada en acı olan, ülkemizde adaletin tecelli etmesini bekleyen kesimlerin umudunu
yurt dışından gelecek karara bağlamış olmalarıdır. TFF ile kurullarının Türkiye'yi ve Türk futbolunu düşürdüğü durumun en ağırı da budur.''
'Süreci hassasiyetle takip ediyoruz'
''Federasyon bu kararın altına
imza atarak ve daha da önemlisi var olan ortamın altyapısını hazırlayarak kendi sonunu yaklaştırmaktadır'' ifadesine yer verilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
''Suçluları özel hamlelerle aklamaya çalışan bir federasyonun bu kadar kısa süre görevde olmasına rağmen artık futbolumuza verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Bu federasyonu yönetenler bir an önce şapkalarını önlerine koyup düşünmeli ve gereğini yapmalıdırlar.
Trabzonspor Kulübü olarak süreci hassasiyetle takip edeceğimizin bilinmesini isteriz. Başından beri Türk adaletine ve yargılama yapan kurullara duyduğu güveni dile getiren, çözüm umudunu TFF çatısı altında, futbol ailesi içerisinde
arama gayretindeki camiamız, aksi bir durumda gerek yurt içi gerekse de yurt dışı yargı organlarının tamamını kullanacaktır.''