Geçen
sezon da lige iyi başlayamadıklarını ama sezon sonunda mutlu sona ulaştıklarını hatırlatarak, ''Sezon başında
takımlar henüz dengelerini tam bulamadıkları için bazı
sürpriz neticeler alabiliyorlar. Ama geneline baktığımız zaman bizim
futbol takımız geçen sezonun da tecrübesini üstüne koyarak, bu sene daha güçlü ve daha iddialı. İlk bir iki hafta içinde her türlü netice olabilir ama takım yerine oturduktan sonra,
Galatasaray'ın büyük puan farkıyla bu sezonu kapatacağına inanıyorum'' diye konuştu.
Aysal,
Real Madrid'in Brezilyalı futbolcusu Kaka'nın
transferiyle ilgili ise şu an bir çalışmalarının bulunmadığını dile getirdi.
Yaklaşık bir ay önce Brezilyalı futbolcunun transferinin gündemlerine geldiğini ifade eden Aysal, şunları kaydetti: ''Bu tür transferlerde yalnız kulübüyle anlaşmanız yeterli değil,
oyuncuyla anlaşmanız, sizin de buna ihtiyacınız olması ve bütçenizin de buna tutuyor olması lazım. Dört faktörü bir araya getirdiğiniz
vakit, mükemmel transferi yakalıyorsunuz. Kaka, iş başlamadan bir
fren yaptı. Çünkü Kaka'nın arzusu Türkiye'de değil özellikle
İngiltere ve Almanya'da oynamaktı. Kendi takımı da Kaka'yı bu liglerde oynatmak istemiyordu. Bugün artık oyuncu ile Real Madrid'in beraber alacağı karara bağlı. Onların transfer süresi ayın sonunda kapanıyor, bizim ondan sonra bir 4-5 günümüz daha var. O 4-5 gün içinde ne oluyor bilmiyorum ama şu an pek fazla üzerinde uğraşmadığımız zaman harcamadığımız bir proje bu.''
'MÜKEMMEL BİR DERBİ OLDU'
Ünal Aysal,
Beşiktaş ile oynanan son
derbi maça da değinerek, iki takımın da bütün güçlerini sahaya koyduğunu söyledi.
Derbiler sonrası her türlü yorumun yapıldığını belirten Aysal, ''Derbi sonrası her zaman bir takım doğrular yanlışlar yazılır çizilir. Bence her yönüyle mükemmel bir derbi oldu. Hem Beşiktaş'ı hem de kendi ekibimi kutluyorum. Ama tamam mıyız?
Hayır tamam değiliz. Kendimizi daha da geliştirmemiz gerekiyor. Galatasaray'ın bu tarz derbilerden daha az gol yiyerek, daha fazla gol atarak çıkması gerekiyor ve bu sene öyle olacak, kimse endişelenmesin'' ifadelerini kullandı.
'BAŞKAN O DÜŞÜNCELERE KATILMIYORDUR'
Son dönemde Beşiktaş Kulübü ile yaşadıkları gerginlik ve
siyah-beyazlı kulübün ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi'nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Ünal Aysal, şöyle konuştu:
''
Kulüpler
derneklerdir. Dernekler demokratik kuruluşlardır. Hepimiz bu işleri gönül koyarak yapıyoruz. Karşılığında da bir şey beklemiyoruz. Dernek yöneticilerinin de kendilerine dönük beklentileri var. Ben ikinci başkanın düşüncelerine, başkanın katıldığını zannetmiyorum. Yönetim kurulu üyelerinin de katıldığını zannetmiyorum. Yöneticilerimiz gittiler, rahat rahat maç seyrettiler. İyi de kabul gördüler. İzlenimlerim böyle. Ayrıca Beşiktaş Kulübü Başkanı bana bizzat
telefon etti. Davet de etti. Yani işin perde arkasında böyle bir gerginlik yok.''
'BEN DE O PENALTIYI VERİRDİM'
Ünal Aysal, Beşiktaş derbisinde futbolcuları
Burak Yılmaz'ın
penaltı pozisyonu ve ardından yaşanan tartışmalar hakkında ise ''Televizyondan izlediğim kadarıyla ben de olsam orada o penaltıyı verirdim'' yorumunu yaptı.
Kulüp yöneticileri ve futbolcuların hakemlere saygı duyması gerektiğini kaydeden Aysal, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bütün
spor müsabakalarında hakemlerin doğru karar vermesi önemli ama tek tük tereddüt ettikleri noktalar da olabilir. Televizyondan izlediğim kadarıyla ben de olsam orada o penaltıyı verirdim. Ama bir iki tane spor yorumcusu 'Hayır bu tersidir' diyorsa, biz orada hakeme daima
prim vermek zorundayız. Hakemlere bu desteği getirmezsek, spordaki bu disiplini de sağlayamayız. Kulüp yöneticilerin özellikle bu konuda son derece dikkatli olması lazım. Spordaki etiğin temelinde hakemlerin ciddiyeti kadar yöneticilerin de ciddiyeti yatıyor.''