ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, damadı Berat Albayrak'ı Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevlendirmesi sonrası Türkiye'yi yakından izlediklerini açıkladı.
S&P'nin kıdemli analistlerinden Frank Gill, Türkiye'de Pazartesi günü açıklanan ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesi olma özelliği taşıyan yeni Bakanlar Kurulu'nda Albayrak'ın bu göreve getirilmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
Reutershaber ajansına konuşan Gill, bu atamaya ilişkin sonuç çıkarmak için henüz erken olduğunu, ancak "karar verme mekanizmalarının giderek tek bir merkezde toplandığının açık olduğunu" kaydetti.
Gill ayrıca, egemen devletlerde güçlü kamu kuruluşlarının kendi başlarına karar verebildiğini ve bu teknik kararların çoğu zaman siyaset dışı kademelerde alınabildiğini belirtti, ancak Türkiye’de artık böyle bir durumun kalmadığını savundu.
Ekonomik büyümenin kaynağı ne olacak?
Sözlerine devam eden S&P'nin kıdemli analisti, "Olağanüstü hâl koşullarıyla ilgili politikaların ve genel mali tutumun ne olacağını yakından takip ediyoruz" ifadesini kullandı. Gill, ek olarak kredi garantilendirme fonlarının devam edip etmeyeceğini ve kapasiteleri neredeyse tükenmek üzere olan bankaların artık fon sağlamakta zorlanacak olmasından dolayı hükümetin ekonomik büyümeyi nasıl sağlayacağını merak ettiklerini belirtti.
Bu doğrultuda son dönemde yükselen faizlerden dolayı ekonomik büyümenin darbe alma ihtimaline karşı hükümetin ek teşvikler sağlayıp sağlamayacağını da sorguladıklarını belirten S&P analisti, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda Türkiye'nin daha da borçlanacağını kaydetti.
Görünüm durağan
Türkiye'nin ekonomik görünümünü "durağan" olarak nitelendiren S&P, ancak finans piyasalarının üzerindeki baskıların devam etmesi durumunda mali görünümün bir anda olumsuz bir yönde seyredebileceği uyarısında bulunuyor.
S&P, Türkiye'nin kredi notunu, Mayıs ayında "yatırım yapılamaz" anlamına gelen BB- seviyesine düşürerek, rakipleri Moody's ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarına göre daha düşük bir düzeye geriletmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası kredi derecelendirme şirketlerine olan güvensizliğini birçok kere dile getirmişti. En son Mart ayında benzer bir değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Kimi kredi derecelendirme kuruluşlarının oyunlarına bakmayın. Onların tek derdi Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak bundan nemalanacak olanlara yer açmaktır. Artık bu oyunlara kendi piyasamızda, uluslararası piyasalar da itibar etmiyor" ifadesini kullanmıştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, geçen hafta "Bağımsız yerel bir derecelendirme kuruluşu kurulmasının önünü açabilecek düzenlemeleri yaptık" açıklamasıyla hükümetin bu alanda attığı adımların işaretini vermişti.
