Marmaray'ı inşa eden Japon TAISEI şirketi, işi hızlı bitirme karşılığında kendilerine verilen 'ek harcamaları karşılama' sözünün yerine getirilmediğini gerekçe göstererek hem Japon hükümetini harekete geçirdi hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, ilgili bakanlara kadar tüm Türk makamlarına mektup yollayarak, "Bundan sonraki alt yapı projelerindeki pozisyonumuzu etkiler" uyarısı yaptı. Ulaştırma, Haberleşma ve Denizcilik Bakanlığı yetkilileri ise firmaya müteşekkir olduklarını, onlarla empati yaptıklarını ama uyguladıkları baskıyı doğru bulmadıklarını belirtti. Bakanlık yetkilileri, "Verilen sözlerin gereği yapılacak, bir yavaşlıktan söz edilebilir; ama firma işleri usulüne uygun yapmalı. Ayrıca fahiş fiyatlar var" dediler.
GAMA ve NUROL'un ortağı olan Japon TAISEI grubu adına Başkan ve CEO Takashi Yamauchi'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Marmaray Projesi konulu yazdığı 30 Ocak 2015 tarihli son mektubun özeti şöyle: "Sayın Cumhurbaşkanı, zatıalinizin Marmaray'ın açılış töreninde yüklenici bizlerin mükemmel performanstan dolayı takdirlerinizin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Marmaray'ın hizmete girmesi için İşveren'in talebi üzerine işi hızlandırarak bitirdik. İşverenimizin kayda geçirdiği kontrolümüz dışında olan gecikmelerin telafisi için olağanüstü çaba sarf ederek ve ilave kaynakları dahil ederek başarıya ulaşabildik.
İHLAL İDDİASI
10 Mart 2014'te desteğinizi alabilmek amacıyla mektupla bilgilendirdiğimiz şekilde, işletmenin 29 Ekim 2013'te hizmete girebilmesi için yapılan devasa miktardaki ilave maliyet konularının çoğunluğu halen çözüm beklemektedir. Yaklaşık 200 milyon dolar tutan bu maliyet, yaklaşık 120 kalemi içermektedir. Yeterli miktarda JICA (Japon Kalkınma Ajansı Fonu) kredisinin güvenceye alınmış olunması ve aynı zamanda dönemin Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım'dan 2013 sonunda erken bir mutabakata ulaşılacağı güvencesi alınmasına karşılık, konu hala çözüme kavuşturulamamıştır ve nakit akışımız ciddi biçimde etkilenmiştir."
Sonraki bölümünde anlaşmazlık halinde önce yerel, sonra da uluslararası tahkime başvuru hakkına işaret edilerek, yerel tahkimin 2 konudaki kararın da uygulanmadığından yakınılıyor. Bunun kesinlikle sözleşme ihlali anlamına geldiği de belirtilen mektupta, "Bunun bizim tarafımızdan kabulü mümkün değildir" deniliyor. Mektupta, işverenin ilave maliyet incelemelerinin "eşi görülmemiş derecede uzun sürmesi" nedeniyle tahkime gitmenin de mümkün olmadığını kaydediliyor. Tahkime gidebilme ve oradan karar çıkabilmesi için Cumhurbaşkanı'ndan gerekli talimatları vermesi de istenen mektup şöyle bitiriliyor:
"Zatıalinizin projeye sağladığı destekten dolayı, Yüklenici adına teşekkür ve samimi şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca tarafımıza söylediğiniz gibi, Türkiye'nin önemli altyapı projelerine katkı sağlamaya devam etmek için çok çalışıyoruz. Ancak, yukarıda bahsi geçen konular uzun vadede çözümlenemez ise gelecekteki pozisyonumuzu önemli ölçüde etkileyeceğinden derin endişe duyuyorum. Samimi olarak ümit ederim ki zatıalinizin desteği ile ilgili finansal konular gecikmeksizin bir karara bağlanacak ve ödeme yapılacaktır."
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ