Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun zor zamanlarında ortaya çıkan sosyal medya hesaplarıyla ilgili edindiği bilgileri okurlarıyla paylaştı.
15 Temmuz 2016'da sonrası incelenmesi gereken iki milyona yakın dijital doküman bulunduğunu, siber suçlar konusunda uzman polislerden haftada 50 bin veriyi incelemelerinin istendiğini dile getiren Pehlivan, "Öyle ya gün geliyordu bir Fetullahçıda 44 ayrı USB bellek dahi ele geçiriliyordu. Lakin, tüm bunları inceleyecek personel yetersizdi. İşte bu ihtiyaç Süleyman Soylu’ya Emniyet içinde önemli bir alan açtı" dedi.
Pehlivan, 22 Kasım 2016'da kanun hükmünde kararname (KHK) ile Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Dairesi'ne 500 geçici uzman alınmasına karar verildiğini ve bu kişilerin aradan bir yıl geçtikten sonra devlette kadrolu hale getirildiğini hatırlatarak şöyle devam etti:
"(...) Peki, kimlerdi onlar?
O TROLLER DEVLET ÇALIŞANI
'Aldığım bilgiye göre siberci uzman kadroları verilenler arasında gerçekten bilişim konusunda yetkinliği olan ancak torpille kuruma kapağı atanların yanında ev kadını, kuaför, marangoz hatta taksici bulunuyor. Bilgisayar ve bilişimle hayatlarında hiç yolu kesişmemiş bu kişilerin kuruma siber uzman olarak alınması sıkıntıya da neden oldu kuşkusuz.'
'SS' kitabını yazarken konuştuğumuz bir Emniyet müdürü şöyle dedi:
'Sosyal medyayı izleme amacıyla alındığı ileri sürülen o isimlerin büyük çoğunluğunun başka bir görevi daha vardı: Süleyman Soylu propagandası! Maalesef, devlet içinde Soylu’nun trollerine yer açıldı, halen cebimizden çıkan paralarla maaş veriliyor. Siber dünyadaki suçları bulmak için görevlendirilen o yeni uzmanlar koca siber daireyi trol şubesi gibi yaptılar.'
Yani... Yanisi, iddia şuydu: Süleyman Soylu’nun zor zamanlarında sosyal medyada ortaya çıkan, onu öven, rakiplerine ise hakaret eden sahte hesapların gerçek sahipleri aslında devlet çalışanıydı. Vergilerimizle suç işleniyordu.
Acaba... İçişleri Bakanlığı’ndaki yeni kurmay kadro, içlerindeki bu kanserli hücreyi ne zaman temizleyecek?"
