Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, EURO2016 Fransa'ya daha hazır ve dinlenmiş bir şekilde gitmek için Süper Lig'in bir hafta önce bitebileceğini söyledi.
Futbol Federasyonu'nun Riva'daki TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde NTV ve NTVSpor ortak yayınında Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in sorularını cevaplayan Başkan Yıldırım Demirören, Süper Lig'de şampiyonun ve düşecek takımların belli olması durumunda Süper Lig'in bir hafta önce bitebileceğini söyledi.
Başkan Demirören, oyuncuların dinlenme süresinin uzaması ve daha iyi hazırlanmaları için böyle bir yola baş vurabileceklerini belirterek, rakiplerle ilgili de değerlendirme yaparken, "İspanya, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti'nin olduğu bir gurup, ne kolay ne de zor. Çünkü oraya çıkan her takım güçlü. Türkiye onların çekindiği ve güçlü .ir takım. Çekindiğimiz var, bizden çekinenler var. Yarı final, final neden olmasın, bunu hocamızla da konuşuyoruz. Önemli olan bu tür turnuvalarda kalıcı olan takım olmalıyız. Birine katıl beşinde yoksun bu istemediğimiz bir durum. Bu tür turnuvalarda kalıcı olmalıyız, başarı da ondan sonra gelir zaten." dedi.
Başkan Demirören, bir soru üzerine ise "Sporda teknoloji artık oyunun içine çok girdi. Teknoloji gerekiyor. A haberleri'>UEFA'nın martta toplantısı var. Bu toplantıda EURO 2016, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'nde gol teknolojisini muhtemelen mecbur hale getirecekler. Onlar getirdiği zaman biz de getireceğiz. Stat dışında bir arabadan hakem hatası görülsün; hakem uyarılsın deniyor. Bu teknoloji değil. Başka bir göze oyunu emanet ediyorsunuz. Zaten aldığımız duyumlara göre bu uygulanmayacak. Tenis, basketbol bunlara uygun. Duruyor çünkü. Ama futbolda bu olmaz. Çünkü oyun durursa enerji gider. Gol çizgisi teknolojisi büyük ihtimalle ilgili gelecek. Statlarımız buna hazır hale getirilecek." diye cevap verirken, şöyle devam etti:
"6 hakemin önümüzdeki yıl devam edip etmemesiyle ilgili MHK Başkanımız ile konuşacağız. Başlayan sezonda değişiklik olmaz. Sezon sonunda konuşacağız. Raporlara göre değerlendirme yapacağız. Roberto Rosetti ile bu konuyu konuşmadık. Biz hakem hatasını değil, hakemi tartışırken dışarıdaki gözlere yetki vermemiz olmaz. Bu sefer o gözleri tartışacağız. O teknoloji değil. Teknoloji gol çizgisi… Bir alet topun çizgiyi geçip geçmediğine karar veriyor. Burada göz veriyor. O yüzden olmayacaktır. Aldığımız duyumlar bu yönde."
Başkan Yıldırım Demirören'in röportajının devamı ise şöyle:
"Futbolla ilgili her konuyu Fatih hocamızla paylaşarak yapıyoruz. Bizim futbol dünyamıza göre kademe kademe projelere geçiliyor. Hocamız futbola sadece futbol olarak bakmıyor. Hakem işleriyle de ilgileniyor. Genel kurulun yapısıyla da ilgileniyor. Fikirleri tartışıyoruz. Uygulanabilecek konuları zaten hayata geçiriyoruz.
Hoca değişikliklerini çok tasvip etmiyoruz. Antrenörlerimiz göreve gelirken sözleşmelerini çok sağlam yapmalılar. Bu konuya çok müdahil olamıyoruz. Çünkü seçilmiş kişiler. Bütçelerini kendileri kuruyor. Biz bir karar alırsak takımın kötü gidişine sebep olabiliriz. Limit koyma konusunu tartışacağız. Antrenörler iki kulüp çalıştırabiliyor. Burada seçilmiş kulüp başkanını konuşuyoruz. İtalya'da mesela bu kural var. Baktığınız zaman dengesizlik var. Ama seçilmiş bir kişiyi ve camiayı ilgilendirdiği vakit buna TFF olarak girmemiz doğru mu? Bana göre değil. Biz bir camiayı ilgilendiren bir konuda ne kadar aktif olabiliriz bilemiyorum.
Lisansı olmayan yönetici konuları kapandı. Fatih hocamız Pro Lisans konusuyla özellikle ilgileniyor. Benim bildiğim Yusuf Şimşek de lisansını aldı. Sergen Yalçın da aldı. Roberto Carlos için Akhisar'a yazı yazdık. Fatih hocamız bu konuyla çok yakından ilgileniyor.
"STATLAR GENEL MÜDÜRLÜĞE, ZEMİNLER KULÜPLERE AİT"
Statlar Genel Müdürlüğe ait ama zeminler yüzde yüz kulüplere ait. Sorumlu tamamen kulüpler. Biz zeminleri sezon başında ve sezon içerisinde inceliyoruz, bilgi alıyoruz ve yapılması gerekenleri sunuyoruz onlara. Ama tavsiyelerimizi yapıp yapmamak kulübe kalmış. Spor Bakanımız ile konuştuk. Bakanlık ve TFF olarak zemin hakkında çalışma yapacağız. Burada bütün kulüpler zemine para harcamalı. İngiltere'de zemin namus kadar önemli. Öyle bakılıyor. Kulüplerimiz bu zihniyete gelmeli. Zeminlerin oynanır hale gelmesi gerekiyor. Bu paranın harcanması lazım. Biz kulüpleri zorluyoruz ama sonrası kulüplere kalmış. Zorluklarda o paralar bile büyük miktar haline geliyor; bunu da biliyoruz tabi.
Kupada kart gören ligde oynayamıyor, ligde gören kupada oynayamıyor konusu hakkında bir şikayet almadık. Kart konusunu inceleyeceğiz. Antrenörlerle bu işler çözülebilir diyoruz. Sezon başında bütün değişiklikler bütün teknik direktör ve birinci kaptanlara anlatılacak. Fatih hocamızın fikri bu. Yeni sezon başında herkesi toplayıp; bu yeni kuralları ve değişiklikleri anlatacağız.
Türkiye Kupası'nda A Haber'e teşekkür etmek lazım. Maalesef Türkiye Kupası angarya gibi gözükmeye başladı. Bir kere bu angarya değil, kupa. Gelirleri arttırdık. Yine konuşuyoruz artsın diye. Seyirciler bunu angarya görüyor, kulüpler de bunu böyle anlatıyor. Galatasaray sahaya çıkıyorsa o stadın dolması lazım. Bu işe para veren yayıncı kuruluşları da düşünmek zorundayız. Yenildiği zaman takımlar yeniliyor; oynayanlara bakılmıyor. Statü değişikliğinde ufak bir oynama olacak. Maçları azaltmayı düşünüyoruz. Ama yayıncı kuruluşun görüşünü de alacağız tabiki.
İkinci yarıda yangın olacak deniyor ama söndürürüz yangını. İkinci yarı çok heyecanlı geçecek. Büyük kulüplerimizin hepsi şampiyonluk vaat ediyor ama bir tanesi şampiyon olacak. Hakem hataları da olacak. Biz kurallarımızı uygulayacağız. Futbolu futbol olarak centilmenlik içinde gitmesini temenni ediyorum. Ne 6222 uygulansın, ne biz cezalarımızı uygulayalım. Bu sene 2 takım başa baş gidiyor; 3.'sü zorlamak istiyor. Türk futbolu marka olarak farklı bir yere geliyor.
Biz burada futbolu tartışıyoruz, gündemi tartışıyoruz. Ama başka şeyleri de konuşmalıyız. O kadar etkili yerlere geldik ki UEFA ve FIFA'da… Kaç tane federasyon başkanı bizim öncü olmamızı istiyor. Bu sabah İtalya'nın Federasyon Başkanı geldi. 15 dakika kalacaktı. 2 saat kaldı. Videolar çekti. Dünyada böyle bir tesis görmediğini söyledi. Kendi yönetim kuruluna sunmak için izin istedi bizden.
"SÜPER LİG A.Ş'Yİ DESTEKLİYORUM"
Yayın ihalesi var yakında. 400-450 milyon dolar üzerinde bir para çıkabilir. Sayın Göksel Gümüşdağ'a söyledim. Bazı kafaların değişmesi gerek. Yüzde yarım için kavga eden başkanlar var. Süper Lig A.Ş.'yi destekliyorum ama her kulüp uzlaşmak zorunda. Bayern Münih 20 milyon euroya yakın gelirinden fedakarlık etti. Çünkü diğer kulüplerin yaşamasını istiyor. Bu düşünceye gelmemiz lazım. Ama bugün 1 lira için kavga eden kulüplerimiz olduğu sürece bu yapı düzelmez. Ama inşallah bu düşünceler değişir ve yayın hakları geliri Süper Lig A.Ş.'de olur.
Şampiyonluk ve küme düşme belli olursa ligleri 1 hafta geri çekebiliriz. Çünkü oyuncuların daha fazla dinlenip hazır olmasını istiyoruz Avrupa Şampiyonası'na… Grubumuz ne kolay, ne zor. Rakiplerimiz bizden çekiniyor. Futbolda biraz şans da lazım. Ama mühim olan buraya katılmaktı. Bir dahaki üç turnuva sonra olmasın. Kalıcı olmamız gerekiyor. Her turnuvaya katılmalıyız. Zaten başarı da adım adım gelecektir. Çok güzel bir jenerasyon yakaladık. Bu takım büyürse daha iyi yerlere gidecektir. Taraftar Kulübü'müz çok büyüyor. Günden güne büyüyor. Bilet büyük problem. Fransa'daki maçta 6 bin kişilik yerimiz var. Ama 12 bin talep var. Taraftar Kulübü'ne üye olanların avantajları oluyor. UEFA ile anlaşmamız böyle. Güzel bir yere gidiyor Türk futbolu. UEFA ile ilişkilerimiz çok iyi.
Yüzde 55'in içinde olan oyuncular eskiden Türkiye'yi tercih etmiyorlardı. Şimdi ediyorlar. Direkt tercih ediyorlar. Bu oran yavaş yavaş gelecek. Biz Türk değiliz diye yazılan mektuplar var.
Avrupa Şampiyonası'nın bir bedeli var mı? Yok. Biz son 5 maçı kazanarak azimle, güvenle bir şey yaptık. O günün Türkiye'sine bakın. Her tarafta şehit var. Ama bu çocuklar bir başarı getirdi. Biz de tabii ki bir prim vereceğiz. Bu prim neden tartışılıyor? 2008'den sonra böyle bir başarı yok. Bizim yönetime geldiğimizden beri hedefimiz; primi açıklıyoruz; yüzde 30'unu maçtan önce veririz; başarı gelirse yüzde 70'i alırsınız diyoruz.
Selçuk'un attığı gol bütün Türkiye'yi ağlattı. Bunun bedeli olamaz. Herkes mucize filan diyor ama hayır başardılar. Kazakistan maçından sonra hocamız bütün maçları kazanacağımızı söyledi. Kazandık da… Bu primi sonuna kadar hak ettiler. Bir yıl içinde yenilmeyen tek takımız sanırım.
Bizim için en önemli şey tesisleşme, altyapıya önem ve mali konular… İkinci ve Üçüncü Ligler bizim için çok önemli. Onlar hakkında projelerimiz var. 11 milyondan, 15 milyon liraya çıktı bütçe. Futbol okulları faaliyete geçti. Hocamız bütün Anadolu'yu gezerek altyapıya önemi anlatıyor. Tesisleşme, altyapı ve mali kriterler en önemli şeyler. Antalya'da futbol vadisini kuruyoruz. Riva'da bu tesisin bir küçüğünü yapıyoruz. İzinler çıktı. Devrim yapılıyor ama bu devrimler sancılı olacak. Sonunda futbolumuz kazanacak.
Milli takım stadından evvel milli takım taraftarını oluşturmak gerek. Milli forma giyen oyuncuya hakaret ediliyorsa istediğiniz kadar stat yapın. Biz Konya'da mutluluk yaşadık. Vardı bir milli takım stadı projemiz. Olimpiyat Stadı küçülecekti. Ama Türkiye'de 27 tane stat yapılıyor. Hepsi birbirinden güzel statlar. Milli takımımız çok rahat her statta oynar. Her statta oynanırsa Türkiye'de tanınır. Bizim milli takım taraftarına ihtiyacımız var. İsveç maçı Antalya'da 24 Mart'ta… Mayıs'ta 2 ya da 3 tane maç oynanacak. Stattan daha çok taraftar kültürünü oluşturmamız lazım.
Ben derbi maçlara taraftar gitmesin demedim. Eskiden gidenlerin örneğini verdim. Bu böyleydi. Ama gidildiğinde tekrar bu olaylar olacaksa izin yine biter, kalkar bu izinler. Bu mesajı vermek istedim. Yanlış anlaşılmasını istemem.
Elimde bir sihirli değnek olsa 3 şeyi değiştirmek isterdim. Bütün tesisleri yaparım. Mali kriterleri düze çıkartırım. Altyapıdan oyuncu çıkartırım. Elimde sihirli değnek olsaydı bunları yapmak isterdim.
Tüm takımlarımıza başarılar diliyorum. İnşallah ikinci yarı centilmence geçer. Sakatlıksız, güzel bir sezon diliyorum."
CİHAN