Adana'da faaliyet gösteren Gökkuşağı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği üyesi bir grup kadın, denizlerde hayatını kaybeden Suriyeli mültecilerin yaşadığı trajedinin önlenmesi için yetkilileri etkin rol oynamaya çağırdı.

İnönü Parkı'nda düzenlenen basın açıklamasında, çocuklara şişme can yeleği giydirildi. 'Ege'de ölümlere son', 'Kıyıya vuran hikayeler son bulsun', 'Haydi mazlum insanlara destek zamanı', 'Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür' şeklinde dövizler tutan grup adına konuşan Şeymanur Yıldızhan, Suriye'de yaşanan korkunç savaşın insanlık tarihinde derin izler bırakmaya devam ettiğini söyledi. Milyonlarca insanın hayatını doğrudan ilgilendiren, yüz binlercesini şehit, çok daha fazlasını mazlum ve mağdur duruma getiren savaşın farklı güçlerin hesaplarıyla sürekli boyut değiştirdiğini vurgulayan Yıldızhan, "Maalesef Suriye ve dışında hayatlarını kaybeden insanlar sadece birer istatistik bilgisine indirgenmiş. Allah'ın yarattığı birer şerefli varlık oldukları çoktan gözardı edilmiştir. Suriye halkının selametinden ziyade kendi bölgesel çıkarlarını önceleyen, siyasetten yürütülen bilek güreşinde kazanan taraf olmayı kabul etmiş devlet ile örgütlerin çıkardığı bir sonuçtur. Bir avuç duyarlı kesim dışında büyük kitleler yaşanan trajedileri kanıksamış, bu haliyle de oynanan kirli süreci değiştirici bir özne olmaktan çıkmışlardır." dedi.

Savaştan kaçan binlerce Suriyeli'nin ölümü de göze alarak bir nefes borusu olarak gördükleri Avrupa'ya ulaşmak için göç yollarına düştüğünü ifade eden Yıldızhan, şöyle devam etti: "Türkiye, başı ve sonu ayrı trajedileri ihtiva eden bu yolculukların önemli bir durağı, geçiş güzergahı olarak görülmektedir. İnsanlık tarihinin bu önemli trajedisini kendileri için birer fırsata dönüştüren insan kaçakçılarından, organ mafyasına ve çocuk tacirlerine kadar birçok suç örgütü sığınmacıları maddi olarak sömürmekte; canlarına, ırzlarına ve evlatlarına kastetmektedir. Deniz yoluyla farklı ülkelere gitmeye çalışan yüzlerce insan denizlerde can vermiş, bedenleri sahillere vurmuştur."

Küçük çocukların cansız bedenlerinin kıyılara vurduğunu, batan botların denize savurduğu insanların çırpınışlarının yürekleri sızlattığını anlatan Yıldızhan, şunları ekledi: "Aylan Kurdi'nin küçücük bedeni kıyıya vurduğunda kamuoyunda bir hassasiyet oluşmuşsa da bu çözüme dönüşmemiş. Fotoğrafı ve görüntüleri medyada haftalarca dolaşan bu yavrucak tarihin hafızasına kazınmış; fakat kendisinden sonra onlarca akranı aynı şekilde can vermiştir. Yaşanan bu trajedinin bir müsebbibi olarak ülkemizin muktedirlerini görmekteyiz. Bir yandan mültecileri ülkelerinde görmek istemedikleri için onları Türkiye'de tutmak adına Türkiye'ye 3 milyar Avro yardım fonu ayıran küresel güçler diğer taraftan Suriye'de vekalet savaşı yürütüp daha fazla insanın mülteci durumuna düşmesine sebep olacak kadar iki yüzlüdürler. Kıyılarımız mazlum ve mağdurların cansız bedenlerinin teşhir edildiği yerler olmaktan çıkmalı. Daha ciddi tedbirler alınmalı. İnsanların denizlerde can vermesine sebep olan failler cezalandırılmalı. Bu insanların ülkemizde onurları zedelenmeden, emekleri sömürülmeden yaşamalarının imkanları çoğaltılmaladır." CİHAN