anlıurfa'nın Suruç ilçesinde AKP milletvekilinin seçim çalışmaları sırasında yaşanan ve dört kişinin hayatını kaybettiği silahlı kavganın nasıl meydana geldiğiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bir rapor hazırlığında. Olayı araştırmak için bölgeye giden CHP Milletvekili Levent Gök, “Adil soruşturma ve yargılama konusunda da ciddi endişelerimiz var” dedi. Gök, bölgede yaptığı incelemeler konusunda DW Türkçe’nin sorularını yanıtlarken, bu incelemeleri bir rapora dönüştürmek için otopsi sonuçlarını ve yürütülen soruşturma raporunu görmeleri gerektiğini söylüyor. Bölge halkının, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin soruşturmanın adil olması konusunda ortak bir beklentisi olduğunu anlatan Gök, ancak bu konuda ciddi endişeleri olduğunu dile getiriyor. Gök bunun nedenini de “Çünkü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi yetkilileri olayla ilgili taraflı açıklamalar yapıyor” sözleriyle açıklıyor.
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 Perşembe günü AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın esnaf ziyareti sırasında Yıldız'ın beraberindeki AKP’li grup ile esnaf arasında silahlı kavga çıkmıştı. Olayda milletvekilinin kardeşi Mehmet Yıldız ile ilçe esnafından Esvet Şenyaşar ile oğulları Celal ve Adil Şenyaşar hayatlarını kaybetmişti. Şenyaşar ailesi, milletvekilini dükkanlarına almak istememeleri üzerine tartışma yaşandığını ve Yıldız'ın korumalarının dükkanı taradığını öne sürüyor. AKP tarafı ise PKK'nın saldırısına uğradıklarını iddia ediyor. Olayla ilgili soruşturmada şimdiye kadar 19 kişi gözaltına alındı.
"Eşit davranmalarını bekliyoruz"
İçişleri Bakanı Soylu’nun “Suruç’taki olay önceden kurgulandı. Saldırı hazırlıklıydı. Demirtaş’ı ziyarete CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce gitti” açıklamalarını hatırlatan Levent Gök, cumhurbaşkanından ve hükümet yetkililerinden olayın tüm taraflarına ‘eşit davrandıklarını’ gösteren açıklamalar beklediklerini söylüyor. “Her iki ailede de büyük acılar var. Siyaset; olayın üzerinden elini çekmeli ve adaletin sağlanması için taraflara eşit davranmalı. İlçedeki travmanın büyümemesi için bu çağrımız hayati önemde” diyen Levent Gök, olayın neden yaşandığına dair gözlemlerini ve düşüncelerini de şöyle paylaşıyor:
“Toplumu ayrıştıran, düşmanlaştıran siyaset, öfkeli insanlar yaratmış ve bu öfke bölgedeki huzurun en büyük tehdidi olmuştur. Olaydan; CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi sorumlu tutmaya çalışmak bile devlet aklının şaştığının göstergesidir. Bütün yurttaşlarımız devletimizce eşit şekilde korunmak, gözetilmek hakkına sahiptir. Kim suçluysa cezasını çekmelidir.”
Otopsi raporlarıyla olayın fotoğrafının daha da netleşeceğini düşündüklerini belirten Gök, “Biz de CHP olarak kendi raporumuzu yazmadan önce bu rapora bakacağız” diyor. Gök, olayla ilgili yürütülen soruşturmanın güvenliği için hükümete çağrılarını yinelemeye kararlı olduklarına dikkat çekiyor. “Şimdi Suruç’ta gerginliğin, öfkenin, üzüntünün hakim olduğu bir ortam var. Ama insanlar sakince seçim sürecini de tamamlamak istiyor” diyen Gök, “Devlet, acılı ailelerin acısını dindirmek için onlara şefkat elini uzatmalı. Nefret söylemiyle yaklaşmamalı” mesajı veriyor.
“Nefret söylemi karşılık bulmayacak”
Suruç’ta yaşanan seçim kavgasıyla ilgili HDP de bir ön rapor hazırladı. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, kavgayla ilgili düşüncelerini ve hükümetten beklentilerini DW Türkçe’ye anlatırken olayın esnaf dükkanında başladığını ve hastanede sürdüğünü hatırlatıyor. Bilgen, “Hastane kısmı, birinci olaydan daha net. Hastanede bir delil karartma operasyonunun yaşandığını herkes tespit etmiş durumda “ diyor. Olayla ilgili açıklama yapan Türk Tabipler Birliği (TTB), kavganın hastanede de sürdüğünü, ölümlerden ikisinin hastanede gerçekleştiğini duyurmuştu. Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı, hastanenin tahrip edilmiş kamerasının görüntüsünü Twitter adresinden paylaşmıştı.
HDP’li Ayhan Bilgen “Bu tabloyu ortaya çıkaran nefret söylemidir. İnsanları birbirine düşürmek isteyen siyasetin seçim öncesinde harekete geçmiş olması herkes açısından üzücüdür. Yakında otopsi raporları da görülecek ve durum çok daha iyi anlaşılacaktır” diyor. Bilgen, olayla ilgili yürütülen soruşturma konusunda da “Etkin, adil bir soruşturma beklentimiz var. Ama bir bakıyorsunuz, tek yanlı tutuklamalar yaşanıyor. Gerçekten adil bir soruşturma yapılacak mı, endişeliyiz elbet. Devlet vatandaşına ayrımcılık yapıyor. Gerçek suçluları öğrenmek herkesin hakkı. Biz HDP olarak siyasetteki nefret söyleminin karşılık bulmaması için gereken tüm çabayı gösteriyoruz. Bulmayacak da” diye konuşuyor. Bilgen, mevcut durumda bölge halkının en büyük beklentisinin de ‘adil bir soruşturma’ olduğunu vurguluyor.
İnsan hakları örgütlerinin bölgeye girmesinin, yaralılarla, tanıklarla görüşmesinin engellenmesini kabul edilemez bulduklarını anlatan Bilgen, “Bu durum da Türkiye’nin insan hakları karnesine çok kötü yansıyacaktır. Türkiye, bu sorunu aşmak zorundadır” diyor.
“Çelişkili bilgiler”
AKP Urfa milletvekili aday adaylarından Doç.Hüseyin Şeyhanlıoğlu’nun olayla ilgili gündeme getirdiği görüşler de Ankara’nın gündeminde. Şeyhanlıoğlu, “Resmi bilgiler ile bize ulaşan bilgiler arasında çelişkiler var” ifadesini kullanmıştı. Şeyhanlıoğlu, “Olay yeri kameraları konusu dahil tüm iddiaların araştırılması ve seçimlerden önce halka sunulması gerekiyor. Devlete ve hatta cumhurbaşkanına da zarar vermek isteyenler var. Bir AK Partili olarak doğru bilgilerin şart olduğunu düşünüyorum” diyor. Şeyhanlıoğlu, Şanlıurfa Valiliği’nin “Bu olay siyasi olay gibi görünmüyor” açıklamasını hatırlatırken, “Neden bu tür açıklamalar üzerinde durulmadı da, hep saldırı, kavga, çatışma üzerinden haberler yapıldı araştırılması gerekiyor. İstediğimiz tek şey olayların açığa kavuşturulması” diyor.
Soruşturmayı beklerken
Suruç konusunda AKP cephesinden “PKK’yla arasına mesafe koyamayanlar, devleti eleştirmekten vazgeçsin” çıkışları geliyor. DW Türkçe'nin ulaştığı AKP milletvekilleri de konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Soruşturma raporu ortaya çıktığında konunun daha ayrıntılı bir şekilde tartışılacağını düşünen AKP’li vekiller, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanı başta olmak üzere partinin önde gelenleri açıklama yaparken, "bütün ayrıntıları bilmeden" konuşmayı uygun görmediklerini söyledi. Aynı vekiller, seçim güvenliği konusunda ‘tüm eleştirileri boşa çıkaracak’ uygulamaların gündeme geleceği konusunda da ısrarlılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, olayın ardından milletvekilinin kardeşinin PKK’lılar tarafından öldürüldüğünü söylemiş, “Bu olay PKK ve HDP’nin Kürtlerin kanından beslenerek büyüme stratejilerini halen terkedemediklerinin en bariz örneğidir” demişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olayın "önceden kurgulandığını", Başbakan Binali Yıldırım da "faillerin veya zanlıların PKK sempatizanı olduğu yönünde polis kayıtları olduğunu" dile getirmişti.