"Suruç ile Ankara'yı karşılaştırın, kardeş katliamlar olduğunu göreceksiniz"


HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Suruç ve Diyarbakır katliamlarının bu zemini oluşturmak üzere bilinçli bir şekilde harekete geçirildiğini belirterek, olayın üstünü örtmek için türlü türlü senaryoların pazarlanmaya çalışıldığını söyledi. "Suruç ile Ankara'yı karşılaştırın, kardeş katliamlar olduğunu göreceksiniz." diyen Baluken, Başsavcı vekilinin de bunu söylediğine dikkat çekti. Baluken, bu olayların AK Parti-IŞİD kokteyli olduğunu savundu.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerini Meclis HDP Grup Yönetim Toplantı Salonu'nda kabul etti. "Sözün bittiği yerdeyiz." diyen İdris Baluken, ailelerin dile getirdiklerinin çok net olduğunu belirtti. Baluken, "Aileler adalet aradıklarını söylüyorlar, sorumluların bir an önce yargı önüne çıkarılması gerektiğini söylüyorlar. Uğruna şehit oldukları demokrasi ve barışın bir an önce gelmesini talep ediyorlar. Kim bunlara karşı çıkabilirler." diye konuştu.

Van'da dün 12 gencin infaz edildiğini ileri süren Baluken, hala sokakta alınmayı bekleyen cenazeler olduğunu kaydetti. "Suruç ve Diyarbakır katliamları, bu zemini yaratmak üzere bilinçli bir şekilde harekete geçirildi. Başsavcı vekili de söylemiş. Suruç katliamı engellenseydi, Ankara olmasaydı. Karşılaştırın, kardeş katliamlar olduğunu göreceksiniz. Birtakım kirli hesaplar uğruna bu coğrafyada kan akıtılmaya devam ediliyor." diyen Baluken, şöyle devam etti: "Olayın üstünü örtmek için türlü türlü senaryolar pazarlanmaya çalışıldı. Utanmasalar; yaşamı yitirenlerin bu olayların faili olduğunu söylediler, bunu devam ettireceklerdi. Bir defa bile gerçek failin ismini bahsetmediler. IŞİD terör örgütü yaptı diyemediler. Bunlara zemin hazırlayan, devletin içindeki bir yapıdan bahsetmediler. Cumhurbaşkanı, Başbakan saçma sapan kokteyl tanımlamalarıyla, saçma sapan tanımlamalarla bu vahşetin tartışılmasının önüne geçmek istedi. Çok bilinçli bir şekilde yaptılar, hala aynı noktalar. Hala bu olaydan bahsettiğimizde Meclis kürsüsünden aynı şeyleri söylüyorlar."

Bu olayların 'AK Parti-IŞİD' kokteyli olduğunu iddia eden Baluken, Ankara katliamı için yarın Meclis'te araştırma komisyonu kurulması için önerge vereceklerini söyledi. "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, ailelerden, devlet adına milletten özür dilemesi ve yüzleşme sürecine girdiğini kamuoyuna çok açık bir şekilde deklare etmesi gerekiyor." diyen Baluken, şunları söyledi: "CHP'den de AKP'nin savaş politikalarına karşı net bir tavır göstermesini istiyoruz. Bir darbe veya demokrasi; ülkenin ya diktatörlük yada ulusal demokrasi yol ayrımında olduğunu; bu konuda herkesin bir an önce netleşen siyasi tavırlarla kamuoyuna çıkması gerektiğini ifade ediyoruz. Yol ayrımındayız; ya darbe ya demokrasi başaracak. Ya diktatörlük yada demokratik gelecekle halklarımızın karşısına çıkacağız. Hala AKP'nin savaş politikalarını çözemeyen varsa Ankara katliamına baksın."

Çözüm süreci boyunca yürüttükleri bütün çalışmaların arkasında olduklarını vurgulayan Baluken, gizli kapaklı, kirli bir ilişki içine girmediklerini söyledi. Bu konuda rezervi olanların onlar olduğunu dile getiren Baluken, yaptıklarının Dolmabahçe mutakabında yer alan 10 maddede mevcut olduğunu ifade ederek; Saray hesabı, başkanlık hesabı yapanların barışa bir hafta kala vazgeçtikleri için bu sürecin başladığını savundu.

"Masayı devirenler, Kürt sorunu yok diyenler, Dolmabahçe mutabakatını reddedenler, Suruç, Diyarbakır, Ankara katliamlarının, bu ülkede oluk oluk akan kanı, Kürdistan'da akan kanların da sorumlularıdır." diyen Baluken, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulması için gönderdiği mektubun kendilerine ulaştığını belirtti. Yeni gelen mektupla birlikte çarşamba günü MYK toplantısı olduğunu hatırlatan Baluken, burada değerlendirilip kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu'nun Güneydoğu'daki belediyelere yönelik açıklamalarının sorulması üzerine ise Baluken, "Tamamen yalan yanlış bilgilerle HDP ve DTP'yi, bütün siyasi kuruluşları hedeflendiren bir algı operasyonu olarak değerlendiriyoruz. Cevap vermeyi, ciddiye alınmayı dahi hak etmiyor. Demokratik siyaseti susturan, siyasi soykırım yapıyor." dedi.

Belediyelerinin veremeyeceği hiçbir hesabı olmadığına dikkat çeken Baluken, İçişleri Bakanlığı yetkililerinin her gün orda olduklarını ve her gün soruşturduklarını söyledi. Bugüne kadar bir şey bulunması halinde bunun her gün çarşaf çarşaf kamuoyuna sunulacağını anlatan Baluken, "Bir linç kampanyası yürütüyorlar. Ciddiye alınmaya bile gerek yok. Yalanlarla kamuoyu yanıltılmaya çalışılıyor." diye konuştu.

Bir başka soru üzerine de Baluken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkan olana kadar bu darbe hukukundan vazgeçmeyeceği mesajını verdiğini iddia etti. Herkesin safını belirlemesini isteyen Baluken, milletvekilliği pazarlığı konusunda çılgınca düşünceler olduğunu ve tüm siyasi partilerin kirli pazarlıklara girmeyeceğine dair net tavır ortaya koyması gerektiğini vurguladı.

İmralı'dan mahkumların Silivri'ye tahliyeleri konusundaki bir soruya Baluken, hala bu mahkumlarla görüşülemediğini kaydetti. CİHAN
<< Önceki Haber "Suruç ile Ankara'yı karşılaştırın, kardeş katliamlar... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER