Suruç'ta 20 Temmuz 2015 günü meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 33 kişinin yakınları, TBMM'de CHP milletvekilleri ile görüşerek avukatlarıyla birlikte hazırladıkları raporu sundu.
Aileleri, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve saldırının hemen ardından Suruç'a giderek incelemelerde bulunan milletvekilleri Musa Çam, Melike Basmacı, Şenal Sarıhan, Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağbaba karşıladı.
Grup Başkanvekili Özgür Özel, kendileri ile birlikte hayatını kaybeden ailelerin yollarının patlamadan sonra kesiştiğine işaret ederek, patlamanın hemen sonrasında Suruç'e giden CHP'li vekillerin acı tabloya doğrudan tanıklık ettiklerini ve bunun etkisinden uzun süre kurtulamadıklarını ifade etti. Özel, "Eğer Suruç'ta onların duyurmaya çalıştığı ses duyulsaydı Ankara katliam yaşanmayacaktı." dedi.
Aileler, 900 avukatın oluşturduğu Suruç Adalet Platformu'nun hazırladığı eksiklikler ve tespitlere ilişkin raporu CHP milletvekillerine sundu.
Suruç patlamasıyla ilgili gizlilik kararının kaldırılması ve katillerin bulunup yargılanması isteyen patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, TBMM'yi de bu nedenle ziyaret ettiklerini ve milletvekillerinden yardım ve destek beklediklerini dile getirdi.
Milletvekili Veli Ağbaba da, aileleri dinledikten sonra, Türkiye'nin tarihinin hem toplu katliamlar ve hem de faili meçhuller tarihi olduğunu, son dönemde yaşanan Ceylanpınar ile başlayan Niğde, Suruç ve Ankara ile devam eden katliam dizisini hatırlattı. Ağbaba, "Bütün soruşturmalarda gizlilik kararı verildi. Bunun sebebi temel amaç, katilleri gizlemekti." dedi
Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Bu topraklar ölümü doydu artık. Biz artık toprak kokusu almak istiyoruz." diye konuştu.
Milletvekili Şenal Sarıhan ise Suruç davasının Ankara patlaması davası ile birleştirildiğine işaret ederek, Ankara katliamının aileleri de soruşturmanın gizliliğinin kaldırılması ve faillerin bulunup yargılanmasını talep ettiğine işaret etti.
Olaylar hakkında bir karartma ve gizleme olduğunu kaydeden CHP'li vekil, otopsi raporlarının ailelere gösterilmediğini öğrendiğini belirterek, "Otopsi raporları gizlilik kararı olsa dahi gizlenemeyecek raporlardır. Ölüm olayına ilişkin belgeler hiçbir biçimde gizlenemeyecek olaylardır. Fakat sizin bu yaşadığınız acı Ankara katlimanın mağdurlarına da yaşatılıyor. Güçlerimizi birleştirerek hem hukuksuzluğa karşı direneceğiz." açıklamasında bulundu.
CİHAN