Türkiye'nin önemli tarım alanlarından Adana'nın Yüreğir Ovası'nda çiftçinin desteklenmesi halinde büyük oranda ithalat yoluyla karşılanan susam üretimi yaygınlaşacak. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ülke toprakları susam bitkisi yetiştirmeye çok elverişli olmasına rağmen halen Uzakdoğu ve Afrika ülkelerinden yıllık 100 bin tondan fazla susamın ithal edildiğini söyledi.
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, yaptığı yazılı açıklamada, "Üretici desteklenirse ithalat yoluyla her yıl dışarıya akıttığımız milyonlarca liralık döviz ülkemizde kalabilir. Başta dünyaca ünlü simidimiz olmak üzere mutfak kültürümüzün vazgeçilmezi olan susam ihtiyacımızı kendimiz karşılayabiliriz." dedi. Doğan, Türkiye'de simitten pasta ve böreklere, tahin helvasından çeşitli soğuk yemeklere kadar geniş bir kullanım alanı olan susamın Çukurova'da çok uygun bir ikinci ürün bitkisi olduğunu kaydetti.
Susamın da pamuk, soya, mısır gibi yağlı bir tohum olduğunu ifade eden Doğan, "Bu yıl 750 bin dönüm büyüklüğündeki Yüreğir Ovası'nda 15 bin dönüm civarında susam ekildi. Bu rakam çok yetersiz. Oysa susam, özellikle buğday, karpuz-kavundan sonra ikinci ürün olarak ekilmeye çok uygun bir bitki. Haziran-Temmuz aylarında ekiliyor ve 4 ay sonra hasat ediliyor. Ancak herhangi bir teşvik ve devlet desteği olmadığı için üretici, susam ekmeye sıcak bakmıyor. Oysa tıpkı diğer yağlı tohumlarda olduğu gibi susama da destek verilse, hem ülkemizin susam ihtiyacı içeriden karşılanmış olur, hem de Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinden milyonlarca liralık ithalata giden para cebimizde kalır." değerlendirmesinde bulundu.
EKİM ALANI YÜZDE 50 AZALDI
Türkiye'de 10 yıl önce 400 bin dekar olan susam tarımı yapılan alanların yüzde 50'ye yakın oranda azaldığını dile getiren Mehmet Akın Doğan, şöyle devam etti: "Son 10 yılda üretimimiz 26 bin tondan 15 bin tona kadar düştü. Buna karşılık tüketimimiz giderek artıyor. Nijerya, Çin, Hindistan, Etiyopya, Sudan, Mozambik, Gine, gibi ülkelerden yıllık 100 bin tondan fazla susam ithal ediyoruz. Dünyada en büyük 3. ithalatçı ülke konumundayız ve ihtiyacımızın yüzde 90'a yakınını bu yolla karşılıyoruz. İç piyasada susamın 5, 6 TL civarında fiyatlandığı göz önüne alınırsa, ithalat yoluyla yurt dışına transfer etmek zorunda kaldığımız dövizin büyüklüğü ortaya çıkar."
Türk susamının tüm dünyada en kaliteli susam olarak kabul edildiğini aktaran Doğan, "Dünyada en kaliteli susamı Türkiye ve Etiyopya üretiyor. Türk susamına Japonya'dan yoğun talep geliyor. Biz kaliteli susamımızı Japonya'ya gönderiyoruz. Daha az kaliteli olan susamları ithal etmek zorunda kalıyoruz. "ifadelerini kullandı.
NAZLI BİR BİTKİ DEĞİL
Anavatanı Hindistan olan susam, Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştiriliyor. Yetişme süresi 90-120 gün, suya ve besin maddelerine ihtiyacı düşük, toprak seçiciliği az, sıcağa dayanıklı olan susam bitkisi elle kökünden çekilip toplanıyor. Hasat sonrası, birbirlerine dayamak suretiyle piramit şekline getirilip kurumaya bırakılıyor. Kuruduktan sonra da çırpılıp, elekten geçirilerek kullanıma hazır hale getiriliyor.
SUSAMIN FAYDALARI
İçinde yoğun miktarda demir bulunduran susam yağının kansızlık problemi çeken insanlara, bağırsak kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerine, beyin ve sinir hücrelerine, şeker hastalarına, masaj yapmak suretiyle romatizmal ağrılara iyi geldiği biliniyor. Bağırsakları yumuşatıcı etkisi olan susam, cilde, masaj yoluyla saç köklerine de olumlu etki yapıyor. Yağlı bir bitki olduğundan tüketimde aşırıya kaçmamak gerekiyor.
CİHAN