ABD'de ‘Sarraf davası' olarak başlayıp, Halkbank Eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın da yargılanmasıyla devam eden davada, Sarraf, ‘itirafçı' olmayı tercih etmişti. Davada Atilla'nın ceza almasının ardından Sarraf'ın hukuki statüsü de belli olmuştu. Zarrab New York'ta 'tutuklu tanık' statüsüne alınmış ve ABD Federal Cezaevleri Bürosu'nun 'tutuklu ekiplerinin' gözetimi altına alınmıştı.
AYLAR SONRA ÜNLÜ RESTORANDA GELEN FOTOĞRAF
Rıza Sarraf'ın aylar sonra New York'un ünlü mekanlarından Nobu'da bir kadınla yemek yerken görüntülenmesi ise Sarraf'ın 'tutuklu tanık' statüsünde tutulduğu konusunda kafaları karıştırdı. Fotoğraflara göre; ABD'li yetkililer tarafından ‘gözetim altında' tutulduğunu söylenen Sarraf'ın hayatına normal bir şekilde devam ettiği ortaya çıktı.
SARRAF'IN MAHKEME İLE YAPTIĞI ANLAŞMANIN ŞARTLARI
Son gelişmeler gözleri yeniden Rıza Sarraf ile savcılığın yaptığı anlaşmaya çevirdi.
Sözcü'nün haberine göre Rıza Sarraf ve avukatı tarafından 20 Ekim 2017 tarihinde imzalanan anlaşmada ‘itirafçı' anlaşmasının şartları şu şekilde sıralanmıştı:
— Soruşturma kapsamındaki konularla bağlantılı olarak kendisinin ya da başkalarının yaptığı eylemleri dürüstçe ve eksiksiz olarak açıklaması.
— Savcılık, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve diğer kurumlarla tam bir işbirliği içerisinde olması.
— Savcılığın katılmasını talep ettiği toplantılarda bizzat yer alması.
— Büyük Jüri, duruşma ve diğer tüm mahkeme süreçlerinde dürüstçe ifade vermesi.
— İşlediği tüm suçları ya da kendisine yönelik veya kendisinin dahil olduğu diğer tüm soruşturma süreçlerinin ayrıntılarını Savcılık'a bildirmesi, başka bir suç işlememesi.
— Anlaşma kapsamında kabul ettiği suçlamalarla ilgili Savcılık, ilgili kurumlar ve ABD'de çalışma yetkisi bulunan avukatları haricinde kimseyle görüşmemesi.
8'İNCİ MADDE DETAYI
Anlaşmada Sarraf'ın tanık koruma programına alınarak, kendisine yeni bir kimlik verilmesi ihtimali de gündeme getirilmiş ve bu konuda anlaşmanın 8'inci maddesinde şu ifadelere yer verilmişti: "Davalının Savcılık ile yapacağı dürüst işbirliği, kendisine, ailesine ve sevdiklerine yönelik şiddet, güç ve tehditte bulunma ihtimali olan bazı bireylerin yaptığı eylemleri ortaya çıkarması çok muhtemeldir. Davalının yaptığı işbirliğinin, kayda değer ölçüde fiziki zarara uğrama riskini doğurması halinde, Savcılık, davalının yazılı talebiyle davalının, ailesinin ve sevdiklerinin güvenliğini sağlamak amacıyla makul ve gerekli olarak nitelendirdiği adımları atacaktır. Bu adımlar arasında ABD federal yargı kolluk kuvvetinin (US Marshals Service) uyguladığı ve kabul edilmesi halinde, davalının, ailesinin ve sevdiklerinin yeni kimlikler verilerek, başka bir yere yerleştirilmesini içeren Tanık Koruma Programı'na başvurulması da yer alma ihtimali de bulunmaktadır".
Anlaşmadaki işte bu 8'inci madde, 'Sarraf kimlik mi değiştirdi?' sorusunu gündeme getirdi. ABD'den henüz konuyla ilgili bir açıklama gelmese de maddede yer alan "Kabul edilmesi halinde, davalının, ailesinin ve sevdiklerinin yeni kimlikler verilerek, başka bir yere yerleştirilmesini içeren Tanık Koruma Programı'na başvurulması da yer alma ihtimali de bulunmaktadır" ifadesi, bu iddiaları güçlendirdi.