Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma devam ediyor. Baro Başkanlığı'nca oluşturulan ve 20 avukatın katıldığı inceleme komisyonu da soruşturma ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Baro tarafından oluşturulan komisyon, olay yerindeki görüntülerde tespit edilen ve bir tanığın da teşhis ettiğini iddia ettiği İstihbarat Şubesi'nde görevli polis memuru üzerinde yoğun şüphe olduğunu belirterek tutuklanmasını talep etti.
Adı tespit edilemeyen ancak verdiği ifadesinde ateş etmediğini söyleyen polisin olay yeri tutanağına imza atmadığını ve 12 gün boyunca ısrarla ifade vermediğini belirten yetkililer, bu polisin şüpheli olarak tutuklanması istemiyle savcılığa başvurdu. Baro yetkilileri, bu polisin silah kullandığı konusunda bir görgü tanığının net ifadesi bulunduğunu belirterek, bu polisin olayın ilk gününden beri gizlendiğini veya gizlenmesi için çaba sarf edildiğini öne sürdü. Yetkililer, tanık ifadeleri ile bir şarjör boşalttığı belirtilen bu polisin olağan şüphelilerin başında geldiğini, aynı polisin 12 gün boyunca ifade vermediğini, olay yeri tutanağına imza atmadığını ve daha sonra tanık olarak ifadesinin alındığını belirtti.İstihbarat polisinin ifadesinde olaydan sonra yaralıyı sokaktan çıkardığını söylediğini belirten avukatlar, görüntülerde ise aynı polisin ortaya çıkmasından önce yaralının götürüldüğünü tespit ettiklerini söyledi.
OLAYDAN SONRA ORTADAN KAYBOLDU, SAKAL UZATTI
Diyarbakır Barosu'nca verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
"Soruşturmanın 12'nci gününde tarafımızca verilen dilekçe ile dosyaya dahil edilen istihbarat şube bu şahsın, deliller itibariyle kuvvetli suç şüphesi altında olduğu nazara alınmaksızın tanık sıfatıyla ifadesinin alınması kabul edilemez ve soruşturmanın ciddiyeti ile bağdaşmaz skandal bir olaydır. Bu şahıs olay sırasında sokakta olduğunu,sokak başından bakan ve çıkmakta olan kişinin kendisi olduğunu kabul etmiştir. Kendisi dışında tanımadığı 2 polisin daha sokakta olduğunu söylemiştir. Hiç silah kullanmadığını beyan etmiştir. Ancak bir tanık ise bu polisin bir şarjör boşalttığını gördüğünü söylemiştir. Tanık Seyit'in sokakta iki kişi olduğu, birinin ateş ettiği ve ateş edeni tereddüte mahal bırakmayan beyan ve teşhisi, şüpheli olduğunu düşündüğümüz ancak tanık olarak dinlenen bu polisin yalan söylediğini ortaya koymaktadır. Bu polis olay yerinde görevli olduğu halde tutanağa imza atmamış, olayın üzerinden 12 gün geçmesine rağmen ortaya çıkmayarak kendini saklamıştır. Olaydan 12 gün sonra ifadesi alınabilen bu şahsın Adliye koridorunda sakal bırakmış olarak tarafımızca görülmesi, eşkalini değiştirme çabası içerisine girdiğini göstermektedir."
SORUŞTURMAYI JANDARMA YAPSIN
Diyarbakır Barosu'nca savcılığa verilen soruşturmanın genişletilmesi talepli dilekçede ayrıca dosyanın şüphelilerinin polis olduğuna dikkat çekildi. Soruşturmanın polislerce yürütülmesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu belirtilen dilekçede işlemlerin adli kolluk birimi olan jandarma ile yürütülmesi istendi.
SOKAKTAKİ TÜM POLİSLER GÖZALTINA ALINSIN
Savcılığa yapılan başvuruda Tahir Elçi'nin vurulduğu Yenikapı Sokak'ta görevli tüm polis memurlarının açığa alınarak şüpheli sıfatıyla gözaltına alınması talep edildi. Dilekçede olay günü bölgede görevli tüm kolluk personelinin cep telefon numaralarının tespit edilerek, olay anında yaptıkları görüşmelerin kayıtlarının istenmesi de talep edildi.