HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, 24 Mart’ta Sincan Cezaevi’nde 70 yaşında bir hükümlünün Koronavirüs hastası olduğunu duyurmuş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise iddiaları yalanlayarak Gergerlioğlu hakkında “halk arasında endişe, korku ve panik oluşturmak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldığını açıklamıştı. Gergerlioğlu, hastanede Koronavirüs tedavisi gören hükümlünün Adli Tıp Kurumu raporuyla infaz ertelemesi alarak tahliye olduğunu ancak tedaviye rağmen hayatını kaybettiğini belirtti.
Konuyu Medyascope’tan Caner Polat'a anlatan Gergerlioğlu, hükûmlünün 23 Mart’tan 3 Nisan’a kadar hastanede yattığını belirterek “3 Nisan’da mahkumun hastanede durumu kötüleşiyor ve yoğun bakımda üç gün tedavi görüyor. Ardından cezaevinin telaşa kapıldığını düşünüyorum çünkü alelacele bir infaz erteleme kararı çıkartılıyor ve 9 Nisan günü mahkum tahliye ediliyor. Tahliye edildikten sonra hastanede yatmaya devam ediyor ancak 14 Nisan’da hayatını kaybediyor” dedi.
“Bu olay Sağlık Bakanlığı’nın verileri eksik raporladığının canlı bir kanıtı”
Gergerlioğlu ölümün kayıtlara Koronavirüs olarak değil “viral pnömoni” olarak geçtiğini belirtti. Gergerlioğlu, “Ben de kişinin akciğer tomografilerini tetkik ettim bir doktor olarak. Her ne kadar testi pozitif çıkmamış ise de bulgular Koronavirüs bulgularıydı. Mahkumun ölüm raporunda ise viral pnömoni tanısıyla tedavi görmesine rağmen bambaşka bir tanı yazılmış. Zaten uzun zamandır Sağlık Bakanlığı’nın verileri eksik raporladığını söylüyoruz. Bu olay bunun canlı bir örneği. Ayrıca Adli Tıp’tan infaz erteleme almak çok zor bir şeydir, dördüncü evre kanser hastalarına bile verilmiyor, bu da kararın ne kadar aceleyle alındığını gösteriyor” dedi.
“Soruşturma haberi beni korkutmak için servis edilmiş”
Gergerlioğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında açtığı soruşturmaya ilişkin olarak da şunları söyledi: “Bana soruşturma açıldığı servis edilmişti Anadolu Ajansı’na. Herhangi bir soruşturma veya fezleke ulaşmadı bana. Gelse bu zamana kadar gelirdi, yaklaşık bir ay geçti üzerinden. Meclis’teki 21 HDP’li arkadaşıma fezleke geldi ancak aralarında benimle ilgili bir şey yok. O yüzden ben bunun beni korkutmak amacıyla servis edildiğini düşünüyorum. ‘Vaka var ama bu adam fazla konuşmasın, korkutalım’ dediler herhalde.”