KKTC'nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Kıbrıs'ta çözüm için her şey hazırdır. Bana göre Mart'a kadar bir çözümün olması mümkündür" dedi.
Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakereler, yeni yılda da hızlı bir şekilde başladı. Kıbrıslı liderler, çözüm için Ocak ayının ilk görüşmesini geçtiğimiz günlerde gerçekleştirirken, Mart ayında olası bir çözümün sesleri de yükselmeye başladı.
Konu ile ilgili olarak Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıklama yapan KKTC'nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerin son derece ılımlı bir havada sürdüğünü ve iyi gittiğini kaydetti.
'ANLAŞMA SONUÇLANIRSA REFERANDUM SONRA DA YAPILABİLİR'
Referanduma gitmeye biraz daha zaman gerektiğine dikkat çeken Talat, "Benim umudum Mart ayına kadar bir anlaşmanın sonuçlandırılmasıdır. Eğer bir anlaşma sonuçlanırsa referandum daha sonra yapılabilir." dedi.
"Kıbrıslı Rumların seçimleri ertelenir, sonra referandum yapılır" öngörüsünde bulunan Talat, önemli olanın çözüme varmak olduğuna işaret etti. Çözüm için her şeyin hazır olduğunu savunan Talat, "Mart'a kadar bir çözümün sonuçlanması mümkündür." diye konuştu.
Bu defa neyin oylanacağının bilinmezliğini koruduğunu aktaran Talat, şunları kaydetti: "Geçen defa 6 bin sayfalık Annan Planı onaylanmıştı. Bu defa ekleri de mi oylanacak, yoksa sadece kuruluş anlaşmaları, anayasaların oylanması ile yetinilecek gibi bir sürü soru henüz yanıtsız duruyor. Dolayısıyla Mart'a kadar ana belgeler hazır olursa ondan sonra belli bir süre sonra da diğer önemli belgeler hazırlanabilir. Hatta bu referandumdan sonra da olabilir. Önemli olan ana belgelerin referanduma sunulmasıdır. Eklerinin ilk günden referanduma sunulması gerek olmayabilir diye düşünüyorum."
'TÜRKİYE- İSRAİL YAKINLAŞMASI KIBRIS SORUNUNA OLUMLU ETKİ YAPAR'
Çözüm konusunda uluslararası faktörlerin de etkili olduğunu belirten Mehmet Ali Talat, "İki tarafın da çözüm niyeti var görünüyor. İsrail ile Türkiye ilişkilerinin gelişmesi Kıbrıs'ta çözüm çabalarını olumlu etkiler. Çünkü Kıbrıslı Rumları çözüm konusunda daha istekli kılar. Bu bir zorlama olmayabilir ama gerçekleri görüp değerlendirerek hareket etmeye sevk eder. Daha önce bunun benzerini yaşadık." açıklamalarında bulundu.
Kıbrıs Rum tarafının Rusya ile 1998 yıllarında S-300 füzeleri yerleştirmek üzere anlaştığını hatırlatan Talat, "Rumlar, sonuçta bunu başaramadı. Hem uluslararası toplum yanında durmadı hem Türkiye sert ve katı durdu. Dolayısıyla bu gerçekleşmedi. Ama aynı zamanda tabii ki esas olan baskı değil; halkın bir gerçeği görüp ona göre görüş belirlemesi" şeklinde konuştu.
'RUMLAR KORKARAK YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRDİ'
"Bunun bir örneğini de 2008'de Güney Kıbrıs'ta Başkanlık seçiminde gördük" diyen Talat şöyle devam etti:
"Papadapolos cumhurbaşkanıydı, Hristofyas da adaydı. Son anketlere varılıncaya kadar hep Papadapulos öndeydi. Ama son gün Kosova bağımsızlığını ilan edip birçok ülke Kosova'yı tanıyınca, Kıbrıs Rum halkı o seçim günü kendileri için bir uyarı sinyali olduğunu, böyle bir liderle devam ederlerse başlarına benzerinin gelebileceğini düşünerek ve korkarak oyunun yönünü değiştirdi ve Papadapulos'u birinci turda ekarte etti. Bunu unutmamak lazım. Onun için Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin iyi olması bu müzakerelerin iyi yönde gitmesi Kıbrıslı Rumları olumlu etkiler diye düşünüyorum." CİHAN