CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AK Parti hükümetinin geçmişteki suçları aklamaya çalışarak bu suçlara başka bir suç daha eklediğini söyledi. Tanrıkulu, "1990'larda gerçekleştirilen suçlarla ilgili tüm davalar, birtakım gerekçelerle başka illere naklediliyor ve bu nakiller, aklamanın bir yolu olarak kullanılıyor." dedi.
Ağustos 2015 tarihinden bu yana bölgede fiili OHAL uygulaması yürüten AK Parti'nin gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin devam ettiğini ifade eden Tanrıkulu, 1990'lı yıllardaki benzer suçlarla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini kaydetti. Ancak AK Parti Hükümetinin, geçmişteki suçları aklamaya çalışarak bu suçlara başka bir suç daha eklemekte olduğunu dile getiren Baluken, 1990'larda gerçekleştirilen suçlarla ilgili tüm davaların, birtakım gerekçelerle başka illere naklediliyor ve bu nakillerin, aklamanın bir yolu olarak kullanılıyor olduğunu vurguladı.
Bu davalardan birinin de 2 Ekim 1993'ta Muş'un Vartinis köyünde gerçekleştirilen yargısız infazları kapsıyor olduğunu anlatan Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Muş'ta gerçekleştirilen infazlarla ilgili dava Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülmeye devam edilecek. Vartinis köyünde yaşayan Mehmet Nasir Öğüt, Eşref Oran, Sevda Öğüt, Sevim Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt ve Cinal Öğüt 2 Ekim 1993 tarihinde askerler tarafından öldürülmüştü. Davanın bugün görülecek olan 10. duruşmasından karar çıkması bekleniyor. Çıkacak karar, 1990'lı yıllardaki suçlara karşı AKP iktidarının tutumunu ortaya koyması bakımından da bir turnusol kağıdı işlevi görecektir. Şu sıralar bölgedeki fiili OHAL uygulamasında hak ihlali yapan kolluk güçlerine yaşam hakkı ihlali durumunda bile yargılanmayı Hükümetin iznine bağlamak için girişimlerde bulunan AKP'nin 1990'lardaki suçlarla ilgili pozisyonunu göstermektedir. AKP, 1990'larda suça bulaşmış ve yargıya konu edilmiş kolluk güçlerinin cezasız kalmasını sağlayarak şu anki ihlalcilere güvence vermek istemektedir. O yüzden de 1990'lardaki ihlal davaları sistematik olarak başka illere naklediliyor ve davalar peyderpey cezasızlıkla sonuçlandırılıyor. Vartinis Davası, cezasızlıkla aklanamayacak ölümleri konu etmektedir. Bugün çıkacak kararda olay tarihinde görev yapanların cezasız kalması, bu davanın kapanması anlamına gelmeyecektir. İnsanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımına tabi olmadığı gibi, bugünün iktidar güdümlü yargının sanıklar lehine karar vermesi de toplumun vicdanında bağlayıcı olmayacaktır. Vartinis Davası'nın kesinlikle cezasız kalmaması ve sanıkların mutlaka adalet önünde, gereken cezayı alması temel beklentimizdir. Aksi halde bu ağır suçla ilgili yürütülecek olan hukuk mücadelesinde Vartinis köylülerinin yanında durmaya ve onların mücadelesine omuz vermeye kararlı olduğumuzun iktidar, suçlular ve kamuoyu tarafından bilinmesini isterim." CİHAN