Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin sorularını cevaplayan Tanrıkulu, 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin Mehmet Ağar, özel harekât polisleri ve 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 19 kişinin yargılandığı Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde davayı değerlendirdi. Bu davanın, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in 'liste elimizde ve gereği yapılacak' dediği cinayetlere ilişkin açılan bir dava olduğunu dile getiren Tanrıkulu, Ağar'ın bugün İstanbul Adliyesi'nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade verdiğini ve nedeninin de hastalık olduğunu kaydetti.
"BEN BUNLARA 'VİP SANIK' DİYORUM"
Yargının çöktüğünü belirten Tanrıkulu, "Yargıcın, Mehmet Ağar'ın neden Ankara adliyesine duruşma salonuna gelemediğini açıklama konusunda aczini gördük. SEGBİS duruşmaya gelemeyecekler içindir; yurt dışında olursunuz veya cezaevinde olursunuz veya hasta olursunuz. Bunların hiçbirisi yoktur. Kenan Evren'in cenazesinde sağlam olan sanıklar, cenazeye katılmak için Ankara'ya gelen sanıklar, saygılı olması gerektiği adliyeye gelmiyorlar ve bunuda yargının eliyle yapıyorlar. Yargının bu kadar çok çöktüğü, bu kadar çok yerde süründüğü başka bir dönem olmamıştı ve bu kadar çok ayrıcalıktan faydalanan sanıklar da olmamıştı eskiden. Ben bunlara 'VİP sanık' diyorum. SEGBİS ile ifade veriyor, rezalet. Doğru dürüst soru sorulamıyor huzurda değil, davranışları konusunda hakimin test etme yeteneği yok, algısı yok. Böyle berbat bir durum ve faili meçhul cinayetleri soruşturuyorum diyen bu hükümete de bu kapak olsun." diye konuştu.
"DERİN DEVLET BU HÜKÜMET TARAFINDAN YENİDEN İKAME EDİLDİ"
Derin devletin varlığına ilişkin bir soruya ise Tanrıkulu, "Derin devlet, bu hükümet tarafından yeniden ikame edildi. Eski kadrolar yeniden görevlere getirildi. Şuanda Erdoğan'ın üst aklı eski derin devlettir. Eski derin devlet hem yargıda hem emniyette hem de devletin diğer birimlerinde Erdoğan'ın üst aklı haline gelmiştir. 90'ların derin devletinde görev yapanların tümü şimdi üst akıl olarak Erdoğan'a hizmet etmektedirler." karşılığını verdi.
Tüm faili meçhul cinayetlere ilişkin davaların avukatların zorlamasıyla, insan hakları derneklerinin zorlamasıyla açıldığını dile getiren Tanrıkulu, davalarda hiçbir sanığın tutuklu olmadığını ve elini kolunu sallayarak dolaştığına dikkat çekti. Davaların tümünün bu hükümet döneminde Adalet Bakanlığı eliyle bulundukları yerlerden başka yerlere sürgün edildiğini belirten Tanrıkulu, "Bu ortam içerisinde ne adil yargılama yapılabilir ne de faili meçhul cinayetlerle yüzleşmek mümkündür. Mehmet Ağar üzerindeki yargı koruması, VİP sanık koruması olduğu sürece Türkiye'de adalet gerçekleşmez." şeklinde konuştu.
(CİHAN)