CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'Doğu ve Güneydoğu'da cuma namazı kılıp sivil vatandaşlarla görüşeceğim' açıklamasını değerlendirdi. Cuma namazını daha önce de aynı hükümetten duyduklarını belirten Tanrıkulu, "Şam'a gidip cuma namazı kılacaklardı. Suriye'nin ne hale geldiği belli. Suriye'ye gidip cuma namazı kılamadılar, bölgeyi Diyarbakır'ı Mardin'i bütün bölgeyi Suriyeleştirdiler, şimdi cuma namazını gidip orada kılacaklar. Böyle sığ, böyle meseleyi anlamayan bir bakış açısına sahipler." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
Birkaç gündür Diyarbakır'da olduğunu ve bölgede yurttaşlarla birlikte olduğunu belirten Tanrıkulu, "Herhangi bir güvenlik önlemi almadan doğrudan doğruya insanlarla esnafla seslerini duyurma imkanı olmayan yurttaşlarla beraberdim." diye anlattı.
Sur'da insanların el arabası veya küçük taşıyıcılarla eşyalarını korumaya ve taşımaya çalıştığını kaydeden Tanrıkulu, "60 günden sonra sokağa çıkma yasakları kalkacağına 6 mahallede daha genişledi ve bütün Sur'a yayıldı. Dün itibariyle insanların halen ikamet ettiği Sur'un merkezindeki mahallelerinde elektrik ve su kesintisi vardı. İnsanların halen bulundukları yerlerden zorla göç ettirilmeye çalışıldığı bir hükümet politikası var." diye konuştu.
Anlaşıldığı kadarıyla bütün Sur'un boşaltılarak insansız hale getirileceğini anlatan Tanrıkulu, "Sonra da Başbakan'ın büyük özlemi olan Toledo yapılacak Sur'da. Gerçekten de bu işte Sayın Başbakan çok sığ bir bakış açısına sahip. Sanki çocuklar lego ile şehirler yıkar yaparlar, onun gibi bir şey zannediliyor bir şehrin, bir kentin yıkılmasını. Sur'u Toledo yapacağız diyor. Diyarbakır ve Sur'un tarihi, Toledo'dan çok daha eskidir ve çok daha derindir. Yıkılan hiçbir şeyi de yenisi gibi inşa edemezsiniz. Bir insan öldükten sonra yeniden can veremezsiniz, bir tarihi de yok ederseniz eğer, bir kültürü de yok ederseniz eğer yeniden onu kendi kafanızdan inşa edeceğiniz kentlere dönüştüremezsiniz." şeklinde konuştu.
Başbakan'ın her Cuma günü bölgenin bir kentine gidip cuma namazı kılıp sivil insanlarla görüşeceğini söylediğini ifade eden Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti: "Bu cuma namazını daha önce aynı hükümetten duymuştuk. Şam'a gidip cuma namazı kılacaklardı. Suriye'nin ne hale geldiği belli. Suriye'ye gidip cuma namazı kılamadılar, bölgeyi; Diyarbakır'ı Mardin'i bütün bölgeyi Suriyeleştirdiler, şimdi cuma namazını gidip orada kılacaklar. Böyle sığ, böyle meseleyi anlamayan bir bakış açısına sahipler. Dün hemen Diyarbakır'da, Dörtyol'da caminin önünde yurttaşlarla, esnafla görüştüm. Bu ortamda bile kara mizah yapıyorlar. Bu ortamda bile... Kopmuşlar, geleceklerini yitirmişler. Aynen şu cümleyi söylediler. Yıllardır tanıdığım insanlar 'Parlamento'yu kapattınız, zaten oradan herhangi bir şey çıkmıyor bizimle ilgili. Size buradan unla şeker götürelim, götürün, Parlamento çalışmıyor. Helva yapın, Başbakan geldiği zaman bizim helvamızı dağıtsın hiç olmazsa. İnsanlar bu bakış açısına sahipler. Bu ortamda bile bu ortama denk düşen kara mizah yapıp Parlamento'nun işlevsiz hale geldiğini ve bakış açısının ölüm olduğunu ifade edebiliyorlar."
Sur'u Toledo yapacaklarını söylediklerini vurgulayan Tanrıkulu, "Aynı şeyi Sultanahmet için söyleyebilirler mi? Sultanahmet'i Vatikan'ın Colesyum'u yapacağız diyebilir mi? Ya da biz Ankara Kalesi'ni Prag gibi yapacağız diyebilirler mi? Ne demek bu. Yakacağız yıkacağız, bir tarihi yok edeceğiz. Gidelim Konya'yı da Vatikan gibi yapalım. Bunu kimse içine sindirebilir mi? Böyle bir sığ bir bakış açısına sahipler ve bu ölümleri her şeye rağmen dünya görmeye başladı." açıklamasında bulundu. CİHAN