16 Nisan’da yapılacak olan referanduma sayılı günler kala rengini belli eden isimlere bir yenisi daha eklendi. Yurt Partisi Genel Başkanı, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, referandumda ‘hayır' diyeceğini açıkladı.
Tantan, partisinin referanduma ilişkin tavrını “Neden Hayır” başlıklı 10 maddelik bir bildiri ile kamuoyuyla paylaştı. “Emperyalizme karşı çıktığımız için hayır diyoruz” diyen Tantan, referandumu “Büyük Ortadağu Projesi’nin kumpaslarla yıkamadığı Türkiye’yi bir kez daha içten ele geçirme faaliyetidir” şeklinde yorumladı.
İşte o açıklama:
“Neden HAYIR”
1- Allah'ın insanlara verdiği en önemli ödül akıldır. Ve bu aklı kullanması da en büyük özgürlüğüdür. İşte tam da bu yüzden neden hayır demek gerekiyor, buna yanıt verilmelidir!
2- İnsanoğlunun hayata hükmettiği alan bağımsız karar verebilme yetisidir. Karar kelimesi sözlüklerde “bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdaki dikkat çekici nokta kararın bir “düşünme” süresi sonunda oluşmasıdır. Bir başka deyişle “düşünülmeden” hareket etme ya da konuşma karar almak değil, bir anlamda ezberlenmiş, otomatik tepkilerdir. Karar almak/vermek becerisi bir yanıyla seçim yapmayı bir yanıyla da sorumluluk almayı içermektedir. İşte tam da bu noktada halkımız sorumluluk alacaktır.
3- Bugün bize dayatılan başkanlık sistemi nedir? Adını hemen koymakta fayda var: Küresel sermayenin ya da başka bir deyişle emperyalizmin Türkiye'yi eyaletlere bölmek için hain 15 Temmuz darbe girişiminin ardından dayattığı sistemin adıdır.
4- Büyük Ortadoğu Projesi'nin kumpaslarla yıkamadığı Türkiye'yi bir kez daha içten ele geçirme faaliyetidir.
5- Doğu Akdeniz'e, Karadeniz Havzası'na, Basra'ya hakim olmak isteyen kuvvetlerin oyunudur. ABD, Karadeniz Havzası'ndan Doğu Akdeniz Havzası'na kadar Kafkasya'dan Ortadoğu'ya kadar Türkiye'yi teslim almak istiyor. İşte tam da bu nedenle başkanlığa hayır diyoruz!
6- Sözde Büyük Kürdistan'ı kurmak için ortaya atılan bir çalışmadır. Hem de milliyetçi olduğunu öne süren bir partinin eliyle!
7- Enerji savaşları açısından değerlendirildiğinde ve son yıllarda yaşadığımız bütün olaylar açısından tek tek bakıldığında açık ve net bir şekilde Türkiye'nin tutsak alındığını Türkiye'nin silahsız işgal altında olduğunu, beyinlerin teslim alındığını ve Türkiye'deki kullanılan insanların açık bir şekilde ortaya çıktığını görüyoruz. Başkanlık dayatması işte tam da bu savaşın başka bir adıdır!
8- İktidar ve muhalefet, Türkiye'yi uçuruma sürüklüyor. Halkımız bunu görmeli. Bir şeyi daha görmeli: Muhalefet, nasıl ki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını çıkaramadı, milletin önüne yeni bir proje getiremedi, bugün de kendi elleriyle başkanlık denilen ucube sistemi altın tepside iktidara sunmaktadır.
9- Süleymaniye'de başımıza çuval geçirildi, Oslo'da teröristlerle masaya oturuldu, PKK ve cemaatler gücüne güç kattı, siyaset meydanı panayır çakallarına bırakıldı. Şimdi başkanlık sistemi geldiğinde bunları yapanlar daha fazlasını neden yapmasın? İşte bu yüzden de hayır demeliyiz!
10- İktidar ve muhalefeti tutsak alınmış, halkı siyasetten soğutulmuş, umutsuz, geleceği karamsarlıkla gören, neye oy vereceğini bilemeyen geniş halk kitlelerini yönlendirme operasyonu yapılmakta. Bu yüzden de hayır demeliyiz ve yeni bir Türkiye'nin önünü açmalıyız. Hepimiz peygamberin ümmetiyiz. Ümmet çıkışıyla, Türk devletinin kurucu felsefesindeki yurttaşlık kimliğinin içinin boşaltıldığını gördüğümüz için hayır diyoruz.