Toplumsal Tarih Dergisi’nde yer alan incelemesinde Atatürk’e suikast mektubunun ve Kasım Gülek’e atfedilen 1959 tarihli mektubun gerçeklikten uzak olduğunu tespit eden Cemil Kocak özellikle İnönü’nün Atatürk’ü zehirlettiği iddiasını içeren belge üzerinde durdu. Şükrü Kaya’nın imza karşılaştırmalarından ve İnönü ile ilişkilerinden, o dönemde tedavülde olmayan kelimelerin kullanılmasından, harf karakterlerine, çok çok gizli olması ve imha edilmesi gereken belgenin ‘dosyalamaya tabii tutulması’na kadar geniş bir çerçevede bu incelemeyi yaptı. Koçak konuyla ilgili “Bu, bariz olarak ‘mükemmel bir belge’dir ve sadece bu bakımdan bile kuşkulu hale gelmektedir. Ben şimdiye kadar komploları bu kadar açık eden bir tarihsel mektup gördüğümü hatırlamıyorum, hatırlayacağımı da sanmıyorum. Umarım bu türden haberlerin yayınlanmasından önce bir uzman görüşüne başvurmak standart bir işlem halini alır da, basitçe anlaşılabilecek yanlışlıklar, hatalar ve hatta özellikle yanıltmak için hazırlanmış belgeler hiç doğmadan ölüverir… Ne demişler bir musibet bin nasihatten üstündür!” Bir tarihçinin belge inceleme teknikleri bakımından da okunmaya değer yazının son cümlesi de şöyle: “Bütün bunlardan sonra her iki mektubun da sahici olmadığı kanaati taşıdığımı belirtmek isterim.” Cemil Kocak, Facebook sayfasında Toplumsal Tarih’te çıkan makalesini paylaşırken, “Bu belgelerin niye gerçek olamayacağına ilişkin analizimi ve kanaatimi paylaşıyorum.” diyor.
Kaynak: Haberatolyesi