28 Şubat 2015’te…
13 yaşındaki ilköğretim 7’nci sınıf öğrencisi U.R.E.
1200 km ötedeki Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nün radarına takıldı.
İhbarı alan Ayvalık Emniyeti Çocuk Bürosu ekipleri derhal harekete geçti.
Babasına telefonla haber verilip oğlunun okuluna gelmesi istendi.
13 yaşındaki U.R.E, sınıf arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında gözaltına alındı.
Önce, Ayvalık Devlet Hastanesi’ne götürülüp psikiyatri kliniğinden rapor alındı.
Sonra adliyede uzmanlar gözetiminde ifadesine başvuruldu.
Savcılık, Balıkesir Devlet Hastanesi’ne yazı yazdı:
“Çocuk Psikiyatrisi Servisi’nden rapor istenmesine…”
Dava açılıp açılmayacağına bu rapora göre karar verilmek üzere…
Çocuk serbest bırakıldı.
**
Facebook’ta ne paylaştığından babasının bile haberi yoktu.
Nitekim…
Paylaşım, gözaltına alınmadan 10 ay önce…
5 Mayıs 2014’te yapılmıştı.
“Hakaret edildi” diye hakkı aranan Cumhurbaşkanı…
O gün henüz Cumhurbaşkanı seçilmemişti.
**
Hepsi bir yana…
Asıl şunu merak ettim:
Ağabeyinin Facebook’taki paylaşımını gören 8 yaşındaki kız kardeşi…
“Helal olsun abi” diye destek vermiş.
Acaba onun hakkında ne işlem yapıldı?
Ya da şöyle soralım:
Neden onu da ifadeye çağırmadınız!
Zira eylemiyle “suçu ve suçluyu övmüştür.”
Derhal okulundan alınıp…
Önce psikiyatriye…
Ardından savcılığa sevk edilmeli değil midir!
Gaziantep Emniyeti atlamış olabilir.
Balıkesir Emniyeti ne güne durmaktadır!
Ayıptır, yazıktır, günahtır.
Sonra demezler mi:
Emniyet çalışmıyor, teröristler elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor diye…