Nasıl bir hırstır.
Nasıl bir öfke?
Gelmiş helal mala el koymuşsunuz.
Sıfırdan kurup emek emek büyüttüğümüz medyamıza çökmüşsünüz.
Çalışanlarımızı gazlayıp, kapılarımızı kırıp, kolluk gücüyle binamızı zapt etmişsiniz!
Yüzlerce insanı, gerek iş akdini feshetmek gerekse zoraki izne çıkarmak suretiyle kapının önüne koymuşsunuz.
Yetkisiz, hukuksuz, kanunsuz!
Künyesinin tepesinde ismi yazan patronumuza, kendi gazetelerinde manşetten hakaret ediyorsunuz her gün.
Televizyonlarını siyaha düşürmüş, içini boşaltmış, reytinglerde dibe vurdurmuşsunuz.
Ve bu zulmü fütursuzca sürdürüyorsunuz.
Halen nefretinizde, kininizde azalma yok!
Eskisinden daha ağır hakaret ediyor, küfrediyor, işinden gücünden olup ortada bırakılan insanları aç susuz bırakmaya çalışıyorsunuz.
                 **
Ne yapalım, ne istiyorsunuz?
Bir bedenimiz var bize emanet.
Onu da linç etmeden huzura ermeyeceksiniz.
Taşlayın cenazelerimizi…
Alacaksa gazınızı, tepinin üstünde.
Yeter ki düşün artık ruhumuzun yakasından!
                 **
Belki çok sıcak, farkında değiliz.
KOZA İPEK'e baskın ve el koyma, ileride bu günleri anlamaya çalışacak gelecek nesil için çok mühim bir travmadır.
O sancılı günlerde, son iki gün.
Orada, o daracık ana kumanda odasında mesleğin onurunu koruduk.
Gazeteciliğe armağan olsun.
O çok sıkıntılı süreçte…
Koşup İPEK MEDYA önüne gelen, yayına konuk olan, telefonla bağlanan, arayan, mesaj atan, sıcaklığıyla güven veren dostlar…
Haberleriyle bize güç veren bir avuç medyadaki arkadaşlar…
Unutmam ben bunu.
Böyle büyük bir alaka, böyle bir destek görmedim.
Ekran başındaki herkes seyretti, saatlerce.
                 **
Ülkenin hali malum, yıllardır anlattığımız senaryonun finaline doğru gidiyoruz.
Pek çok konuda laf bitti.
Halk hep beraber seyredecek, görecek gerçekleri.
Acı olacak ama, olacak yani.
Zor zamanlar.
Yaşanacakmış.
                 **
En iyi bildikleri şey bu: Tahrip!
Biliyorum TV kumandalarında büyük boşluk oluştu.
Ama biz ama başkası, yenisini yapar, yola devam eder.
Çünkü, kaybedecek bir şeyimiz, veremeyecek hesabımız yok.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ