Türkiye'nin uzun süredir ekonomik krizle boğuştuğuna işaret eden gazeteci Murat Sabuncu yarın müzakere edilmesi beklenen infaz indirimi paketinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) için "vicdan ve hukuk testi" niteliğinde olacağını vurguladı.
Sabuncu bugün T24'te "Siyasi mahkûmlar, gazeteciler hapiste kalacak, görüşün bile imkansız hale geldiği günlerde öyle mi?" başlığıyla yayımlanan makalesinde Adalet Komisyonu'nda kabul edilen maddelerin vicdanları kanattığını kaydetti.
DÜŞÜNCE SUÇLULARINA AF YOK, TECAVÜZCÜLERE VAR!
"Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçen şekliyle çoğu tutuklu; düşünce suçluları, siyasi suçlular, gazeteciler bu düzenlemeden yararlanamayacak." diyen Sabuncu, "Ne Demirtaş ne Kışanak ne Kavala ne Terkoğlu ne Pehlivan ne Ağırel… Ne de adlarını sayamayacağımız kadar çok sayıdaki diğerleri…" ifadelerini kullandı.
Sabuncu avukat Akın Atalay şahsi Twitter hesabında dile getirdiği vahim bir son dakika düzenlemesine de dikkati çekti. Buna göre cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, uyuşturucu imal ve ticareti suçlarına da örtülü af geliyor.
"SALGIN SEBEBİYLE SALMAK MECBURİYETİNDESİNİZ"
4 Nisan Cumartesi sabaha karşı Adalet Komisyonu toplantısında bu suçlardan mahkûm olanların açık cezaevine gönderilmesi maddesi teklife ilave edildi. Azılı suçlular 31 Mayıs'a kadar evlerine gönderilecek. Adalet Bakanı bu süreyi iki kez uzatabilecek.
Sabuncu, Atalay'ın "Yani bu kişileri salgından koruyoruz da… Ancak muhalifsen, gazeteciysen, hükümeti eleştirdiysen öl… İnfaz yasası ile hükümlüleri salıp tutukluları içeride tutmak akıl tutulmasıdır. Hükümlüleri salıveriyorsanız, ki virüs salgını sebebiyle bu indirim anlaşılabilir, tutukluları salıvermeniz mecburidir.." cümlelerine atıf yaptı.
ÖZGÜRLÜKLERİ KADAR HAYATLARI DA TEHLİKEDE
"Türkiye bu hafta Meclis'te bir 'hukuk-vicdan' testinden geçecek." ifadelerini kullanan Sabuncu, "Ne yazık ki son yıllarda pek çok kez bu teste girildi ve pek çoğunda sınıfta kalındı. Ancak bu kez özgürlük kadar hayat hakkı da tehdit altında düşüncesinden dolayı hapiste olanların." dedi.
Seyahat yasakları yüzünden mahpusların aileleri ile yüz yüze görüşme imkânından mahrum kaldığına işaret eden Sabuncu, "Hapistekinin oksijeni haftada bir aile ziyaretidir. O günün hayaliyle yaşar. Tabi aileleri de… Peki şehir sınırlarının kapatıldığı, ulaşımın olmadığı şartlarda bu insanların tek oksijeninin de kesileceğinin farkında değil misiniz?" sorusunu yöneltti.
"ONLAR ORADAYKEN RAHAT RAHAT HAYATIMIZA DEVAM MI EDECEĞİZ?"
Sabuncu şöyle devam etti: "Çoğunu yaşadığı şehirlerden kilometrelerce uzağa taşıdığınız siyasi mahkûmlar, hem 'kişiye ve topluma karşı suç işleyenler' bırakılırken içeride kalacak hem de yakınları ile görüşmeleri imkansız hale gelecek. Ve biz rahat rahat hayatımıza devam edeceğiz öyle mi?"
Sabuncu makaleyi şu can alıcı soru ile noktaladı: "Siyasi mahkûmlar, gazeteciler hapiste kalacak, görüşün bile imkânsız hale geldiği günlerde öyle mi?"