AKP yönetimi, uyum yasaları kapsamında Kasım 2019’da yapılacak seçimlerden sonra geçilecek Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde üst düzey bürokrasinin yeniden yapılandırılması üzerinde de çalışıyor.
16 Nisan referandumunda kabul edilen anayasa değişikliğiyle, yeni sistemde üst kademe kamu yöneticileri Cumhurbaşkanı’nca atanacak ve görevlerine son verilecek, bunların atanmalarına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenecek. Partide yapılan çalışmalarda yaklaşık 8 bin dolayında üst düzey bürokrat olduğu belirlendi. Bürokratların yeni sistemde sayısının aynı kalıp kalmayacağı, atanmaları ve görevden alınmalarının nasıl olacağıyla ilgili partide şu öneriler dile getiriliyor:
‘Üst düzey’ tanımı yapılacak: Mevcut mevzuatta üst düzey bürokrasiye yönelik bir tanım olmadığından yola çıkılarak öncelikle Cumhurbaşkanı’nca atanacak üst düzey kamu yönticisi kapsamına kimlerin gireceği, ardından da bu kapsama giren bürokratlardan hangilerinin Cumhurbaşkanı ile gelip gideceği belirlenecek.
Müsteşarlıklar kaldırılabilir: Yeni sistemle birlikte sayısı 8 bini bulan üst düzey bürokrasi kapsamına giren müsteşarların fonksiyonsuz kalacağı, bakan yardımcılarının daha aktif hale geleceğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle müsteşarlıkların kaldırılabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
Görevleri Cumhurbaşkanı ile sınırlı olsun: Partide bir görüş, AKP’nin daha önce önerdiği gibi bürokratların Cumhurbaşkanı ile gelmesi ve görev sürelerinin Cumhurbaşkanı’nın süresiyle sınırlı olması. Ancak böyle bir yaklaşımın ‘devletin hafızası’nı yok edeceği kaygısı dile getirilerek, bu kapsamdaki bürokrat sayısının sınırlı tutulması gerektiğini ifade ediliyor. Bazı parti yöneticileri ise bu kaygıya katılmıyor.
Özel sektörden bürokrat: Cumhurbaşkanı’nca atanacak bürokratlara ‘imza atma çekincesi’ nedeniyle güvence getirilmesi de tartışılan konular arasında yer alıyor.