Yıldırım,
Vestel tarafından düzenlenen Uluslararası
Dijital Yayıncılık Zirvesinde yaptığı konuşmada, sayısal yayıncılığın bir anlamda bilgi toplumuna dönüşüm için yeni bir aşamayı ifade ettiğini söyledi. İnternetin günlük
yaşama girmesiyle yaşam şartlarının değişmeye başladığını aktaran Yıldırım, “Eskiden bilginin peşinden koşardık. Şimdi bilgi bizim peşimizden koşuyor. En temel değişim budur” dedi.
Dünyada dijital yayıncılığa geçişin 1995 yıllarında hızlanmaya başladığını ifade eden Bakan Yıldırım, karasal,
kablo ve uydu ile yapılan yayıncılıkların hepsinde sayısal ve analog yayın yapılabileceğini kaydetti. Türkiye'de bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Yıldırım, idarenin, yapacağı
düzenleme ve alacağı kararlarla sayısal yayıncılığın önünü açacağını dile getirdi.
ÇAMLICA TEPESİ
Bakan Yıldırım, bugün Türkiye'de 9 bin civarında gelişi güzel ve yurdun nüfus yoğunluğuna göre dağılmış verici bulunduğunu aktararak, bunların oluşturduğu görüntü ve çevre kirliliğine dikkati çekti.
Binali Yıldırım, şöyle devam etti: “Kapıya çıkıp tam karşımıza baktığımızda iki
Çamlıca tepesinin üzerinde
sallanan salkım saçak bir sürü
anten görüyoruz. (Bu antenler niye böyle buraya gelişi güzel dikilmiş?) diye vatandaşlar soruyor. Sormakta da haklılar. Ben buradan bir şeyi
müjdelemek istiyorum. İstanbullular'a özellikle müjde vermek istiyorum. Artık hepimizi rahatsız eden bu anten kirliliğini sona erdireceğiz. Bunun kararını aldık. Bu yıl sonunda, en geç 2008'in ilk yarısında İstanbul'da bu görüntü kirliliğini görmeyeceksiniz. Sayısal yayına geçişte en önce bunu yapacağız. Büyük şehirlerde bu vericilerdeki kargaşayı, kaosu ortadan kaldıracağız.”
Kıt kaynak denilen frekans spektrumunun daha verimli kullanılacağını, sayısal yayın marifetiyle kimin daha yoğun yayın yaptığını, hangi TV programının daha çok izlenildiğinin gerçek zamanlı takip edilebileceğini aktaran Yıldırım, böylece
reyting ölçümünün de ayakları daha sağlam yere basar hale geleceğini söyledi.
ANTEN AŞ KURULUYOR
Bakan Yıldırım, en son yapılan Bölgesel Radyo Haberleşme toplantısından da bahsettiği konuşmasında, karasal sayısal yayın için kaç tane vericinin, nereye koyulacağının belli olduğunu belirterek, bu karasal sayısal yayını kimin
yapacağının belli olmadığını kaydetti. Bu uygulamanın bugüne kadar TRT tarafından yapıldığını, TRT'nin hatlarından büyük oranda diğerlerinin yararlandığını ifade eden Bakan Yıldırım, şöyle devam etti: “Şimdi bir karar aldık. Bundan böyle TRT'nin içerisinde olacağı bir şirket kuruluyor. Herhalde 5-10 gün içinde kuruluş tamamlanır. Böylece karasal sayısal yayıncılığın sahibi de ortaya çıkmış olur. Burada çok güzel bir
işbirliğini de gerçekleştirmiş oluyoruz. O da kamu-özel
sektör işbirliği. Bütün yayıncılarımız, kamu yayıncımız,
bayrak taşıyıcımız TRT ile bir araya gelip bir şirket oluşturdular, beraber çalışmaya karar verdiler. Bu alışılmış bir şey değil. Bu anlamda da bir zihniyet değişimini gelişen dünya şartlarına göre ülkemizde de olduğunu görüyoruz. Böylece bu Anten AŞ bütün vericilerin kurulması, işletilmesi konusunda yayın yapacak şirketlere eşit mesafede
hizmet verecek. (Onu kayırdı, bunu
ihmal etti) meselesi de böylece tarihe karışıyor. Çünkü bütün ortakları yayıncılar. Ama
yönetimi tamamen profesyonel olacak. Ortak olmak yayında size bir avantaj sağlamayacak. Yine hizmetin bedelini vereceksiniz, yayını alacaksınız.”
Bu konuya ilişkin bir soru üzerine, tüm ulusal yayın yapan televizyon yayıncılarının bu şirketin ortağı olacağını aktaran Yıldırım, yayınların bu sistemle tek merkezden yönetileceğini söyledi. Frekans spektrumunun daha verimli kullanılmasından ne kadar gelir elde edilmesinin öngörüldüğünün sorulması üzerine Bakan Yıldırım, her zaman kıt kaynak olan frekansın belirli bir değeri olduğunu, bu
yerli yerinde kullanılırsa bir anlam ifade edeceğini kaydetti. Yıldırım, “Önce biz bir sayısal alana geçelim, oradaki alanları boşaltalım. Bu arada da
Telekomünikasyon Kurumu gerekli hazırlıkları yapar, bu kaynağı gelişen teknolojilere göre nerede lazımsa orada kullanır. Her şey para değil” dedi.
Bakan Binali Yıldırım, AB
Komisyonunun aldığı karar çerçevesinde Türkiye'nin sayısal süreci tamamlayacağını belirterek, “Bizim için bu tarih 2012'dir. Birçok
Avrupa ülkesinden daha önce bizim bu işi bitireceğimize inancım tamdır. Bunu elimizdeki imkanlardan dolayı söylüyorum” dedi.
Yıldırım, 15 milyon ailenin evinde televizyon bulunduğunu, bunlardan dijital olmayanların bir kutu ile sayısal hale getirebileceğini kaydetti. Sayısal yayın için bugünün bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Yıldırım, çalışmaların artık mutfaktan çıktığını ve vatandaşa sunulma aşamasına geldiğini söyledi. Bakan Yıldırım, daha sonra
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ile Vestel ürünlerinin sergilendiği alanı gezdi.