Üretici
firma Alcatel ise 300 milyon dolarlık tazminatı ödememek için uydu kapasitesinin düşük tutulmasını istiyor.
Türkiye'nin faal durumdaki iki uydusundan biri olan Türksat 2A'nın fırlatıldıktan kısa süre sonra
arızaya maruz kaldığı belirtildi.
Uydunun 34 adet hareketli dalga tüpünden (TWT-Transponder) on ikisi aşırı
ısınma gibi
teknik arızalar sebebiyle kullanılamaz hale gelirken, Türksat yönetimi uydudaki patlamaları kamuoyundan sır gibi sakladı. Konuya yakın bir kaynak, uydunun tam kapasite çalışması halinde devre dışı kalmasından endişe eden üretici firma Alcatel'in 300 milyon dolarlık tazminatı ödememek için tüplerin yan yana çalıştırılmamasını
tavsiye ettiğini söylüyor. Bu tavsiyenin dikkate alınması halinde uydunun verimli kullanılamayacağı vurgulanırken, "Bu şekilde sağlıklı bir müşteri operasyonu gerçekleştirilemez." değerlendirmesi yapılıyor. Zaman'ın uzmanlardan edindiği bilgileri doğrulayan Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ (Türksat) yönetimi, bir tüpün daha patlayabileceğini açıkladı. "Türksat 2A'da
tasarım hatası bulunuyor." diyen üst düzey bir yetkili, uyduyu önceki yönetimin
sipariş ettiğini belirterek, başka ülkelerin de uydu işletirken benzer arızalarla karşı karşıya geldiğini söyledi.
Aynı yetkili, "Ancak buradaki sorun, patlamaların Türksat 2A'da daha sık olmasıdır." ifadelerini kullandı. 2015'e kadar faaliyette olması planlanan Türksat 2A'nın 5 tüpü daha bu süre zarfında patlarsa
sigorta şirketi devreye girecek. Anlaşma gereği uydunun 300 milyon dolar civarındaki maliyetinin tümünü sigorta şirketi karşılayacak.
Telekom uzmanlarına göre, arızalar 2001'deki fırlatmayı takip eden 5-10 gün içinde ortaya çıkmaya başladı. Uydudaki dalga tüpleri devre dışı kalırken, gerekçe olarak da aşırı ısınmaya bağlı teknik arıza gösterildi. Arızalar sebebiyle aktif olarak kullanılan 4 elektrik enerji temini tüpü (TRP) ile 8 yedek TWT tüpü
servis dışı kaldı. Bütün aksiliklere rağmen uydu üzerinden yapılan yayınlarda bir sıkıntı yaşanmadığını belirten Türksat yetkilileri, "Bir tüpün daha patlamasını bekliyoruz. O tüp patlarsa bile müşterilerimize uydu üzerinden verdiğimiz yayınlarda sıkıntı yaşanmayacak." bilgisini verdi. Ancak uzmanlara göre üretici şirket Alcatel'in, "Tam kapasite ile çalıştırmayın." uyarıları da gösteriyor ki arızalar
tehlike sınırına geldi. Bu arada 'Türksat 2A'nın arızalı olduğu halde satın alındığı' yönündeki bir başka iddia ise konuya yeni bir boyut kazandıracak nitelikte. Uydu
işletmeciliğinin
Türk Telekom çatısı altında yürütüldüğü dönemde görev yapan bazı uzmanlar, 300 milyon dolar karşılığında satın alınan 2A uydusunun başka bir şirket için üretildiğini öne sürdü. Buna göre deneme testlerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine söz konusu
yabancı şirket uyduyu almaktan vazgeçti. Testlerde ciddi
üretim hataları tespit edilirken, aynı uydu daha sonra Türk Telekom'a satıldı. Bu ve benzeri iddialar iki yıl önce yapılan Türkiye Büyük
Millet Meclisi KİT Komisyonu'nda da gündeme gelmişti. Komisyonda,
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporuna dayanarak, uydunun 5 yıl boyunca üretici firma ve sigorta kapsamında bulunmasına rağmen arızadan doğan sigorta bedelinin ödenmediği kaydedilmişti. Türksat yetkilileri ise sigorta kapsamında patlayan tüplerin parasının üretici firma Alcatel'den alındığını aktardı. Türksat 2A'nın yapım ve servislerinin pazarlanması için 1996'da Eurasiasat isimli bir şirket kurulmuştu. Şirket hisselerinin yüzde 75'i Türk Telekom'un (hisseleri şu anda Türksat AŞ'ye geçti) ve yüzde 25'i
Fransız Alcatel Space Industries firmasına ait olan Eurasiasat, 2A uydusunun 10 Ocak 2001'de yörüngesine yerleştirilmek üzere Ariane 4 roketiyle fırlatılmasını sağladı. Uydunun gözlemi,
kontrolü ve üzerindeki
iletişim aktivasyonu Türksat AŞ tarafından gerçekleştiriliyor. Kontrol merkezi Ankara'da bulunan uydunun Cannes'da da yedek bir merkezi yer alıyor. Türksat 1C ile aynı lokasyonda (42° Doğu)
hizmet veren uydunun kapsama alanı ise dünya nüfusunun yüzde 20'sini içeriyor.
Millî uydu için
ilk adım
Türkiye bugüne kadar 4 uydu fırlattı. İlk tecrübe Türksat 1A fırlatıldıktan sonra arızalanarak düştü. 1B, geçen yıl haziranda ömrünü doldurarak uzay çöplüğündeki yerini aldı. Geriye iki
haberleşme uydusu kaldı. Bunlardan 1C'nin ömrü 2007 sonunda doluyor. Bunun yerine mutlaka yenisi gönderilmek zorunda. Çünkü 1C, Türkiye'nin yanı sıra Batı ve Doğu Avrupa'yı kapsama altına alıyor ve üzerinden yaklaşık 160 civarında dijital, analog, şifreli ve şifresiz televizyon ve
radyoya altyapı hizmeti veriliyordu. Ancak 2004'te yayın trafiği dijitale geçilince yük 2A'nın üzerine kaydı. Şimdi 1C üzerinde daha çok internet, data ve radyo yayınları yapılıyor. 2A ise 2015'e kadar hizmette kalacak. Türksat, son olarak 2008'de uzaya gönderilmesi planlanan son teknoloji ürünü 3A için açtığı 200 milyon dolarlık ihalede Fransız Alcatel firması ile
sözleşme imzalamıştı.
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, "Burada 22 Türk mühendis görev alacak. Böylece sonraki uyduların Türkiye'de yapılmasının adımı atılmış olacak." dedi.