Japon psikiyatristlerin üzerinde çalıştığı hastalığın kelime anlamı "Elini ayağını çekmek." Bu gençler de hayattan el ayak çekip odalarına kapanarak zamanlarının çoğunu bilgisayar başında geçiriyorlar.
Yemeklerini burada yiyip uyuyor, hatta
tuvalet ihtiyaçlarını bile odalarında gideriyorlar. Psikolog Alanur
Özalp, Hikikomori’nin Türk gençlerini de tehdit etmeye başladığını söyledi. Özalp, odalarından çıkmayan, sürekli bilgisayar oyunları oynayan bu gençlerin antisosyalleştiğini kimseyle konuşmadığını belirterek, ciddi anlamda tedaviye gereksinimleri olduğuna dikkat çekti. Hikikomorinin hastalık olduğunun fark edilmediğini vurgulayan Özalp, "Bu tür
psikolojik rahatsızlıklarda, tedaviye
erken başlamak çok önemli. Aileler
ders çalışıyor zannedip takip etmiyorlar. Çocuklarının bilgisayarda yaptığı şeyi görmeleri lazım. Yanlarına gidip bakmaları gerekiyor. Girdikleri siteleri takip etmeleri, oyun mu oynuyor ders mi çalışıyor anlamaları gerekli" diyor. Hikikomori’nin pençesine yakalanan gençler, genellikle sosyal ilişkilerinde yetersiz ve çekingen oluyor. Sanal alemde kendilerini daha rahat hissediyorlar. Ancak hastalık ilerledikçe,
saldırgan olup, sonu cinayetle biten tartışmalar bile yaşayabiliyorlar. Kötü bitmiş
gençlik aşkları, sınav maratonu gibi problemler de hastalığı tetikliyor.