Günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen bilgisayarlar artık işaret dilinden de anlayacak.
ODTÜ ve
Bilkent Üniversitesi
öğretim üyelerinin desteğiyle ODTÜ Teknokent'te bilgisayara, tanımlanan işaretlerle komut verilmesini sağlayan yeni bir teknoloji geliştirildi.
Fare ve klavye gereksinimini ortadan kaldıran teknoloji, özellikle özürlülere bilgisayar kullanımında kolaylık sağlamayı amaçlıyor.
Simsoft
Bilgisayar Teknolojileri Ltd. Şti. Yazılım Mühendisi
Tunca Selbes, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Volkan Atalay ve
Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Serkan Genç'in destekleriyle geliştirdikleri
yazılımla el hareketlerinin web kamerası aracılığı ile bilgisayara tanıtılabildiğini kaydetti.
İKONLAR PARMAK İŞARETİYLE ÇALIŞACAK
İşaret diliyle bilgisayar kullanırken, el hareketlerinin bilgisayar tarafından tanınabilmesinin önem taşıdığını söyleyen Selbes,
ekran üzerindeki herhangi bir ikonun
parmakla işaret edilerek işlem yapılabildiğini söyledi. Selbes, şunları kaydetti: ''Ekran üzerindeki herhangi bir noktayı, fareyi hareket ettirerek göstermek yerine
direk parmağımız ile işaret edebiliriz. El ile tutma hareketi yaparak herhangi bir dosyayı taşıyabiliriz. Yine, bir el komutu ile dosyayı silebiliriz. Tutma hareketi ile ekrandaki 3 boyutlu bir objeyi çevirebiliriz. Böylece bilgisayara aktarmak istediğimiz komutu herhangi bir cihaz kullanmadan daha
doğal bir şekilde gerçekleştirmiş oluruz.''
Selbes, uygulamayı bir simülasyon yazılımında kullandıklarını ve denediklerini belirterek, bilgisayara tanıtılan el hareketleriyle pek çok fonksiyonu fare ve klavye olmadan yerine getirebildiklerini ifade etti.
El hareketi tanıma sistemleri ile kullanıcıların kolay bir şekilde bilgisayar kullanmalarının hedeflendiğini anlatan Selbes, şunları belirtti: ''Gelecekte bilgisayar kullanımı bazı cihazların kullanımı yerine daha doğal yollardan gerçekleşecek ve bilgisayarlarla
iletişim, insanların kendi aralarında kullandıkları işaret, mimik ve seslerin kullanılmasıyla olacaktır. Dolayısıyla, bilgisayar kullanmak, bir insanla iletişime geçmekten farksız bir hale gelecektir. Böyle doğal bir şekilde bilgisayar kullanımının en önemli bileşenlerinden biri de el hareketlerinin bilgisayar tarafından tanınabilmesidir. El hareketleri ile bir farenin yapabileceğinden çok daha fazlasını, daha kısa bir sürede yapmak mümkündür.''
Selbes, sistemin çalışması için sadece
ucuz bir web kamerasına ve kameradan gelen görüntüleri
analiz ederek, kullanıcının hareketlerini tanıyan bir görüntü işleme yazılımına ihtiyaç olduğunu belirterek, ''Uygun fiyatlarla alınabilecek donanımların bu tarz karmaşık algoritmaları çalıştırabilecek güce ulaşması ve el tanıma sistemlerinde kullanılan görüntü işleme algoritmalarının henüz başlangıç aşamasında olması, bu tür uygulamaların yeni yeni ortaya çıkmasına neden olmuştur'' diye konuştu.
Günümüzde yavaş yavaş ortaya çıkan fakat gelecekte çok sık karşılaşılacak potansiyel uygulamalar hakkında da bilgiler veren Selbes, ''El hareketi tanıma sistemleri sağır ve dilsiz vatandaşların kullandığı el işaret dilini, normal duyan ve konuşan fakat el işaret dilini bilmeyen insanlara tercüme amaçlı kullanmayı da amaçlıyor.
Sağır ve dilsiz kişinin yaptığı hareketler tanımlanarak, o kişinin ne demek istediği, sesli veya yazılı hale dönüştürülebilir ve bu sayede insan-insan ve insan-bilgisayar iletişimleri güçlendirilebilir'' dedi.
Fare veya klavye kullanamayacak durumda hastalığı, özrü veya engeli olan kişiler için tanımlanabilecek el hareketleri ile bilgisayarla iletişim sağlanabileceğini kaydeden Selbes, 3 boyutlu nesne tasarımlarında, tasarımcıların, iki elini kullanarak daha doğal bir şekilde nesneleri tasarlayabileceklerine imkan sağlanacağını dile getirdi.
Akıllı ev projelerinde, cihazların el ile uzaktan
kontrol edilmesinin de bu yolla yapılabileceğini kaydeden Selbes, ''Örneğin televizyonun bir el hareketi ile açılması, kapanması, sesinin kontrol edilmesi gibi işlemler, uzaktan kumandaya ihtiyaç duymaksızın yapılabilecektir'' dedi.
Selbes, el ile ilgili uygulamaların tamamen hayal gücü ile sınırlı olduğunu belirterek, gelecekte bu uygulamalara sık rastlamanın mümkün olacağını söyledi.
aa