Örneğin bir MSN hesabının, resimlerin ya da
blog yazılarının sahibi olan kişi hayata
veda ettiğinde, bu kişinin internette yayınladığı materyaller ne oluyor?
Olaya hukuki açıdan bakıldığında sorunun cevabı aslında gayet açık. OUT-LAW.com'da editör olarak görevini sürdüren Struan Robertson'a göre kişi
telif hakkına sahip olduğu tüm materyalleri dilediği bir kişiye
miras bırakabilir. Robertson'ın bu konudaki düşüncesi ise şöyle: "Diğer bir deyişle eğer istersem, ölümümden sonra internette bulunan fotoğraflarımı veya sitemi bir arkadaşıma bırakabilirim. Bunu yapmadığım taktirde 70 yıl boyunca bu materyaller internet üzerinden yayınlanmaya devam eder ve akabinde yayından kaldırılır."
Örneğin
Facebook gibi sitelerde kullanıcı hesabını pasif konuma getirmediği müddetçe aktif olarak kaldığı biliniyor ve kullanıcı Facebook'taki verilerini kendisi silmediği müddetçe tüm bu veriler aynen hayatta kalmaya devam ediyor.
Ölümün ardından
domain'lerin durumu
Websiteleri söz konusu olduğunda işler biraz daha karışıyor. Bir domain ismi satın aldığınızda, bu domain'in süresi genellikle 2 yıllık bir süreyi kapsar ve bu sürenin sonunda domain'inizi yenilemezseniz, hakkınız elinizden alınmış olur.
Bunun yanında kişilerin kendisine ait olan blog sayfalarının durumu da önem teşkil ediyor. Örneğin Wordpress.com, herhangi bir blog hesabı pasif durumda olsa bile bu hesaba ellemiyor ve yayınlanmaya devam ediliyor.
Bu konuya geniş yer ayıran
Forbes dergisine göre, eğer kullanıcılar öldükten sonra hesaplarıyla ilgili planları varsa, bu durumda kullanıcıların kullanıcı adı ve şifreleri gibi anahtar verileri güvendikleri birine vermelerini öneriyor. Bu sayede ölümünün ardından tam yetkiyle donatılmış olan kişi, ölen kişinin hesabını ortadan kaldırabilir.