Türkiye'nin, fırlatılırken infilak eden Türksat 1A ile başlayan uzay macerası, aynı şanssızlıklarla devam ediyor. Türksat 1A'nın yerine devreye sokulan Türksat 1B de normal süresinden en az 10 ay önce devre dışı kaldı. Aynı
tehlike 44
yakıt tüpünden 12'si
arızalı durumda olan Türksat 2A için de söz konusu olabilir. Türksat 1B'nin yerine iki yıl içinde yeni uydu yerleştirilmezse Türkiye'nin yörüngedeki hakkını kaybetme tehlikesi var. Türkiye'nin ilk uydusu Türksat 1A uzaya fırlatılırken arazılanıp düştü. Onun yerine 1994 Ağustos'ta uzaya gönderilen Türksat 1B (T1B) uydusu da ekim ayında
hizmete başladı. T1B, 42 derece
doğu pozisyonuna oturtulurken 1996'da uzaya fırlatılan Türksat 1C uydusu da 31.3 dereceye yerleştirildi. Kısa süre sonra iki uydunun yeri birbiriyle değiştirildi. Değiştirme işlemleri sırasında T1B'nin yakıt tüketiminin arttığı tüplerin ömrünün kısaldığı ileri sürüldü. 2004 Haziranı'nda 'eğimli yörüngeye' giren T1B'in bu yılın
ocak ayında tümüyle kullanılamaz hale geldiği öğrenildi.
Kullanıcılar kaydırıldı
Türksat Genel Müdürü Osman Dur, geçen yıla kadar yüzde 28 doluluk oranıyla çalışmakta olan T1B uydusundaki kullanıcıların Türksat 1C ve Türksat 2A uydularına kaydırıldığını, şu an için T1B'de hiçbir kullanıcı kalmadığını belirtti.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporunda, uydunun ömrünün 2007 yılının üçüncü çeyreğinde sona ereceği belirtilirken, Dur,
Ekim 1994 tarihinden itibaren hizmet vermekte olan T1B'nin normal ömrünün 10 yıl, eğimli yörüngedeki ömrünün iki yıl olduğunu söyledi.
Türksat 2A da tehlikede
Öte yandan Türkiye, uzaydaki en yeni uydusu olan ve 2001 Şubatı'n da uzaya fırlatılan Türksat 2A uydusunda da birtakım şanssızlıklar yaşıyor. Birinci şanssızlık, bu uydunun 36 transponderinden 22'sinin, çok pahalı yatırım gerektiren frekanslara sahip olması nedeniyle
tercih edilmemesi ve boş kalması oldu. İkinci şanssızlık ise uydunun yakıt tüplerinde yaşandı. Bu uyduda 36 asıl, sekiz de yedek yakıt tüpü bulunuyor. Gerek uydunun uzaya fırlatılışı, gerekse uzaya gönderildikten sonraki süreçte asıl yakıt tüplerinden dördü ve yedek sekiz tüpün tamamı yanarak kullanılamaz hale geldi.
Uydunun toplam 15 yıl olan ömrünü oldukça kısaltması beklenen bu durum nedeniyle Türkiye'nin
sigorta şirketlerinden sadece 12 milyon dolarlık tazminat alabildiği belirtildi. Sigorta şirketi ile yapılan sözleşmeye göre, 260 milyon dolara mal olan uydu bedelinin tamamının alınabilmesi için 12 değil 17 tüpün devre dışı kalmış olması gerektiği öğrenildi.
Zamana karşı
yarış
Türkiye'nin, uzayda tahsis edilen ve aktif olarak kullanılan iki pozisyondan biri halen T1B uydusunun bulunduğu 31.3 derecede. Türkiye'nin bu pozisyondaki haklarının kaybolmaması için, iki yıl içinde bu yörüngeye yeni bir uydu fırlatılması gerekiyor. Aksi takdirde herhangi bir
ülke veya şirket bu pozisyona uydu yerleştirebilecek. Türksat Genel Müdürü Osman Dur, iki yıllık sürenin, uydunun uzay çöplüğüne fırlatılması ile başlayacağını ve henüz uyduyu yörüngeden çıkarmadıklarını hatırlatarak "Geçtiğimiz günlerde sonuçlandırılan ihaleyle yapımı
Fransız Alcatel firmasınca üstlenilen Türksat 3A uydusu 1.5-2 yılda tamamlanıp halen Türksat 1C'nin bulunduğu 42 derece doğu pozisyonuna yerleştirilecek. T1C de T1B'den boşalacak 31.3 derece pozisyonuna nakledilecek. Türkiye'nin T1B'nin bulunduğu yörüngedeki hakkı kaybolmayacak" diye konuştu.
Haberleşmede risk
Türksat 1C'nin (T1C) ömrü 2007 yılında sona erecek ve yerine yeni
sipariş edilen uydu yerleştirilecek. Şu an 42 derece doğu pozisyonunda T1C ve T2A uydularıbulunuyor. Eski olmasına rağmen T1C yüzde 95 doluluk oranıyla hizmet verirken, daha yeni olan ancak kullanımı çok pahalı yatırım gerektiren frekanslara sahip T2A uydusu ise yüzde 65 doluluk oranıyla çalışıyor. Üstelik T2A'daki bu doluluk da T1B'deki abonelerin zorunlu olarak bu uyduya aktarılmasıyla sağlanabildi. Dolayısıyla, tıpkı Türksat 1A'da olduğu gibi yeni uydunun yapımında bir arıza çıkması veya uzaya fırlatılırken
kaza yaşanması durumunda Türkiye'nin uydu
haberleşme güvenliği büyük tehlikeye girecek. Böyle bir durumda hem 31.3 derece doğu pozisyonundaki iki yıllık süre aşılmış olacak, hem de şu an Türkiye'nin TV yayıncılığı ve haberleşme yükünün önemli bölümünü taşıyan T1C'den alınan hizmetler duracak. Öte yandan yakıt tüplerinin dörtte birini kaybeden T2A'nın ömrünün kısalma riski de bulunuyor
RADİKAL