TEMA Vakfı Manavgat Temsilcisi Şenay Malbora, Çölleşme Risk Haritası'na göre Türkiye'nin yüzde 47'sinin orta ve üzeri çok yüksek risk grubunda yer aldığını söyledi.
Malbora, yaptığı açıklamada Türkiye'nin yarısının çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. İlk defa çölleşme kriter ve göstergeleri belirlenerek ulusal ölçekte çölleşmeye duyarlı alanlar tespit edildiğini vurgulayan Malbora, ülkenin risk haritası çıkarıldığını kaydetti. Malbora, "Çölleşme Risk Haritası'na göre ülkenin yüzde 47'si orta ve üzeri çok yüksek risk grubunda yer alıyor." dedi.
Çölleşmenin görüldüğü Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve Urfa-Ceylanpınar çok yüksek risk taşıyan bölgeler olarak görülürken; Tuz Gölü havzası, Ereğli-Karaman bölgesi, Urfa-Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı, Eskişehir çevresi ise orta ve yüksek risk grubunu oluşturduğunun altını çizen Malbora, şunları kaydetti: "Çok yüksek risk taşıyan bölgelerden biri olan Konya-Karapınar bölgesinde planlanan linyit madeni ve termik santral projelerinin de hayata geçirilmesi, bölgenin su varlıklarına yönelik çok ciddi bir tehdit. Başta Hopa olmak üzere, Türkiye'nin birçok bölgesinde çok ciddi sel felaketi yaşandı. Bu felaketler, maddi kayıpların yanında can kayıplarına da neden oldu. Artvin başta olmak üzere, İstanbul, Ankara, Sakarya, Çorum, Antalya, Samsun sel felaketleri açısından öne çıkan illerdi."
Özellikle can ve mal kayıplarına yol açan Artvin-Hopa'daki sel felaketi bölgenin coğrafi özellikleri ve doğa tahribatları göz önünde bulundurularak açıklanabiliceğini vurgulayan Malbora, Karadeniz bölgesi, yağışların oluşum şekli, topografik yapısı, bitki örtüsü gibi doğal özellikleri itibariyle sel, heyelan, erozyon açısından hassas bir bölge olduğunu dile getirdi. Malbora, çölleşme ile ilgili şu bilgiyi verdi: "Bölgenin doğal özelliklerini göz ardı edilerek hayata geçirilen yapılar, HES'ler, yol çalışmaları bu hassasiyeti felakete çeviriyor. İklim değişikliği ile birlikte ani ve şiddetli hava olaylarının daha sık yaşanmasının beklendiği de düşünülecek olursa, bu felaketlerin tekrarlanması kaçınılmaz. Dolayısıyla, ekosistem temelli, havza ölçeğinde planlama ile bölgedeki uygulamalar hayata geçirilmeli."
CİHAN