MHP Elazığ Milletvekili Yavuz Temizer, "Biz bu memleketi hükümetsiz bırakmayız dedik. Şartlarımız ortada. Bu şartlara da aklı başında hiç kimsenin itiraz etme hakkı yok. Cumhurbaşkanı, 78 milyonun cumhurbaşkanı olsun, dört bakan gitsin yargılansın. PKK ile masaya oturmayın." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Elazığ Milletvekili Temizer, partisi tarafından düzenlenen iftar programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Koalisyon tartışmalarına değinen Temizer, her siyasi parti gibi MHP'nin de tek başına iktidara talip olduğunu söyledi. MHP'li Temizer, "Olmuyorsa da demokrasilerde çözüm bellidir; partiler bir araya gelir ve koalisyon kurarak hükümet yapar. Ama MHP hiçbir zaman bakanlık, müsteşarlık, genel müdürlük pazarlığı yapmadı. MHP, koalisyon için üç tane şart söyledi; Cumhurbaşkanı tarafsız olsun, eşkıya ile pazarlık yapıp masaya oturmayın, toplumun vicdanında sıkıntılı dört tane bakan gitsin ve yargılansın. Bu da millette elbette gerekli karşılığı görecektir. Milletimiz, MHP'nin o gün ne demek istediğini anladı. Bugün de gittiğimiz her yerde 'siz haklısınız' diyorlar. Biz, sırf iktidar olalım, kırmızı plakalı araçlara binelim diye, birilerine yarın iş ayarlayalım diye, sıkıntı çeken ve bürokrasideki arkadaşlarımız rahat etsin diye duruşundan taviz verecek bir siyasal parti değiliz. Dün ne söylediysek bugün aynı noktadayız." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Meclis Başkanlığı seçimlerine de değinen Temizer, şunları söyledi: "Meclis Başkanlığı seçimlerinde de MHP'yi bir tuzağa çekmek istediler. 7 Haziran seçimlerinin hemen akabinde sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Deniz Baykal'ın, hepinizin malumu bir görüşmesi oldu. İçeriğini hiç kimsenin bilmediği, ne konuşulduğunu ve ne pazarlıklar yapıldığını hiç kimsenin bilmediği bir görüşme yapıldı. Meclis'in en yaşlı üyesi olması hasebiyle görüşüldüğüne dair Cumhurbaşkanlığı'ndan bir açıklama geldi. Ama önceki seçimlerde hiçbir zaman böyle bir teamül yoktu. Koalisyon gündeme geldiğinde Sayın Erdoğan ile Sayın Baykal'ın bir görüşmesi oldu. 12 yıl önce sayın Erdoğan Meclis'e giremeyince Sayın Baykal ile bir görüşmesi olmuş, daha sonra Siirt seçimleri yenilenmiş, Tayyip Bey Siirt milletvekili olmuş, ardından da başbakan olmuştu. 8 Haziran'da yapılan bu görüşme bizlerin de midesini bulandırdı doğal olarak. Hangi pazarlığın yapıldığı bilinmeyen bir görüşme vardı ortada. MHP'ye bir takım çevrelerce bir algı yapılmak istendi. MHP, bugüne kadar hiç kimsenin vagonu olmamıştır. Hiç kimsenin gittiği yolda yürümemiştir. Sonu nereye giderse, sonucu nereye giderse gitsin doğru bildiği ne varsa o minvalde, doğru bildiği yolda siyasetini ve politikasını belirlemiştir. Meclis Başkanlığı seçimlerinde de aynı şey olmuştur. MHP, HDP ve CHP'nin yanında olmamıştır, AKP'nin de yanında olmamıştır ve olmayacaktır da. Bize dayatma ve algı yaparak bir takım sonuçlara gitmeye çalışılıyor. Milletin vicdanını karartan 17-25 Aralık sürecinin devamında aklanmamış bir partinin adayını da MHP desteklemez, öbür taraftan gizli pazarlıklar ile ne görüştüğü belli olmayan bir adayın arkasında Milliyetçi Hareket'in durması söz konusu olamaz. MHP, kimsenin günah suyuna su taşıyacak vaziyette değil. Doğru ve hak bildiğimiz neyse o noktada yürüyoruz ve devamda edeceğiz."
Seçim sürecinde AK Parti tarafından 'MHP, CHP ve HDP Meclis'te birlikte olacaklar' diye bir algının oluşturulduğunu belirten Yavuz Temizer, ""Seçim döneminde de 'HDP ile bir arada olma ihtimalimiz yok' dedik. 'Talimatlarını İmralı ve Kandil'den alan, PKK'nın siyasi uzantısı olmaktan sıkıntı bile duymayan bir parti ile MHP aynı kulvarda olamaz' dedik. O gün bu algıyı yapanlar, bugün yüzleri kızarmadan yine MHP'yi suçluyorlar. Bizim Allah'a şükür ki ne suçlanacak bir tarafımız var ne de çiğ yedik ki karnımız ağrısın. MHP, hep dimdik durmuştur." şeklinde konuştu.
"Millet bizden koalisyon istiyor, seçim sonucu sandık neticesi uzlaşı istiyor." diyen Temizer açıklamasına şöyle devam etti: "Ama MHP, ilkelerinden taviz vererek böyle bir uzlaşının içerisinde olmayacaktır. O yüzden Sayın Genel Başkanımız dedi ki '6 yıldır beraber yürüttüğünüz bir çözüm süreci var, değerli AKP, HDP ile kol kola gezdiniz. 64 tane akil adamı Türkiye'nin dört bir tarafında devletin imkanları ile maaşa bağladınız, o insanlara propaganda yaptırdınız. Madem öyle, buyurun AKP ile HDP koalisyonunu kurun. Sayınız yetiyor. Meclis'te çoğunluğu elde ediyorsunuz, kimseden ses yok. Daha dün Yalçın Akdoğan ile HDP'liler yan yana poz veriyordu, birlikte maddeler çıkarıyordu. İmralı canisinin 'demokratikleşme' adı altında yazdığı on tane maddenin altına AKP'nin Başbakan Yardımcısı olarak Yalçın Akdoğan imza atıyordu. Bütün Türkiye de bu fotoğrafı gördü. Madem birlikte yürüyorsunuz, hadi böyle yürüyün. CHP'yi de alın yanınıza. CHP de size göz kırpıyordu bir taraftan. Kimseden ses yok. Algı yapmaya çalışıyorlar. Ses olmamasının sebebi HDP ile böyle bir işbirliğine girdikleri anda bu milletin büyük bir tepki vereceğini biliyorlar. O yüzden de faturayı MHP'ye kestirmeye çalışıyorlar. MHP'nin HDP ile işi olmamış, olmayacaktır. Kimse bunu beklemesin, böyle bir beklenti olmaz. Kundakta kurşunlanmış çocukların fotoğraf kareleri gözümüzün önünde hala. Türkiye'ye bu acıları yaşatmış bir partiyi AKP 6 senedir şirin göstermeye çalışıyor diye HDP ile birlikte yol yürüyecek halimiz yok. Madem çözüm sürecinde birlikte yol yürüdünüz, hodri meydan buyurun yürüyün. Buna da cesaret edemiyorlar. Biz, 'bu memleketi hükümetsiz bırakmayız' dedik. Evet bırakmayız. Şartlarımız ortada. Bu şartlara da aklı başında hiç kimsenin itiraz etme hakkı yok. Cumhurbaşkanı 78 milyonun cumhurbaşkanı olsun, dört bakan gitsin yargılansın. PKK ile masaya oturmayın." CİHAN