EGM Terör ve İstihbarat Dairesi, çatışmaların başlamasından sonraki 40 günlük süreçte yaşananlarla ilgili rapor hazırladı. Terör örgütünün kentlerde asayiş ve istihbaratıyla polis teşkilatı gibi bir örgütlenme oluşturduğu, polisleri hedef alarak kendi denetimini sağlamayı amaçladığı savunuldu.
Çatışmasızlık dönemini fırsat bilen terör örgütünün şehir merkezlerinde yapılanmaya gittiği, PKK kamplarında eğitim alan, dağ kadrosu içinde bulunan birçok teröristin şehirlere yerleşerek Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) adı altında örgütlendiğine değinilen raporda, “2013 yılında kuruluşunu tamamlayan YDG-H, PKK’nın dağ kadrosundan teslim olan örgüt üyelerinden oluşturuldu. Polis teşkilatı gibi bir yapılanmaya giderek asayiş ekibi, istihbarat birimleri kurarak, kontrol ettikleri bölgelerde denetimler yaptığı, sözde mahkemeler kurarak yargılamalara gittiği, yol kesip, kimlik kontrolleri yaparak sözde asayişi sağladığı, vatandaşı baskı altına alarak anlaşmasızlık durumunda güvenlik birimlerine değil de kendilerine başvurmaları yönünde çalışma ve faaliyet yürüttükleri, istihbarat toplayıp, kamu personeli, güvenlik güçleri ile kendileriyle aynı görüş ve düşüncede olmayanlarla ilgili fişleme çalışması yürüttükleri, bu kişilerin hedef seçildiği, saldırı hedeflerinde olan noktalar (valilik, kaymakamlık, emniyet müdürlükleri, polis merkezleri, askeri noktalar) ile ilgili keşif çalışması yaptıkları ve bununla ilgili çalışma yürüttükleri” belirtildi.
BAĞIMSIZ BÖLGELER PLANI
Örgütün şehir yapılanması içinde silahlı gruplar oluşturduğu, ölüm fedaileri timi, intikam tugayları kurduğu, kendi aralarında hiyeraşik yapılanmaya gittiklerine de değinilen raporda şu tespitler yapıldı:
“Örgütün, kırsalda mücadele eden dağ kadrosundaki teröristleri geri planda tutarken, şehirlere inan teröristleri devreye soktuğu, bölgede örgütün etkinliğinin hissettirilmesi adına faaliyetler yürütüldüğu, eylem alanlarında korsan gösterilerle başlayan yapılanmanın şehir merkezlerine ağır silahlar, patlayıcılar, roketatar gibi mühimatları soktuğu, kendisine sözde bağımsız noktalar, bölgeler oluşturduğu, bu bölgelerde kontrolünü kaybetmemek, güvenlik güçlerinin bu bölgelerde etkinliğini kırmak, bütünüyle kendisinin hâkim olduğu sözde bağımsız bölgeler oluşturmak için polislerin hedef alındığı, polislere yönelik saldırılar, suikastler düzenleyerek kendilerince kontrol ettikleri bölgelerden uzak tutmak istedikleri değerlendirilmektedir.”
Şehir merkezindeki Terör örgütü unsurlarının son dönemlerde operasyonlarda büyük kayıplar verdiği de vurgulanan raporda, “Örgüt, sivil vatandaşları da baskı altına alarak büyük provokasyon, eylem planlaması içine girdi” denildi.
22 Temmuz’dan bu yana 31 polis şehit
PKK terör örgütünün Şanlıurfa Ceylanpınar’da 22 Temmuz’da 2 polis memurunu evlerinde uyurken kurşunlamasıyla başlayan çatışmalarda biri 3’üncü sınıf emniyet müdürü, biri emniyet amiri, 2’si komiser olmak üzere 31 polis şehit oldu. Terör örgütü, şehirlerarası yolculuk yapan 2 polisi ise kaçırdı. Kaçırılan 2 polis memuru halen örgütün elinde bulunuyor. Fevzi KIZILKOYUN / Hürriyet