Terör örgütü PKK'nın Güneydoğu şehirlerini savaş alanına çevirmesi en çok okul çağındaki çocukları etkiledi. Sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelerde eğitime ara verilirken bazı okulları PKK'lılar, bazılarını ise özel timler karargâh olarak kullanmaya başladı.
Diyarbakır Sur'da 10 bin, Mardin Nusaybin'de 10 bin, Dargeçit'te 6 bin 300, Şırnak Cizre'de 45 bin ve Silopi'de 43 bin öğrenci okula gidemiyor. 3 bin öğretmen de geçen hafta Milli Eğitim'in SMS mesajı üzerine Cizre ve Silopi'den ayrılmıştı. Birçok öğrencinin TEOG sınavına giremediği, binlercesinin üniversiteye hazırlanamadığı belirtiliyor. Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi Başkanı Yıldırım Arslan, “Sınava hazırlanacak bir ortam olmadı. Çünkü ders yapamadılar. Kurs açıp öğrencilere yardım edeceğiz.” diyor. Sur'da yaşayan ortaokul öğrencisi Muhammed Emin de vaktini simit satmakla geçiriyor, “Benim hayalim polis olmaktı. Ama olmadı, okul kapandı.” diye konuşuyor.
PKK'nın iki yıllık süreç içerisinde şehirleri silah deposu haline getirerek sokaklara hendek kazması ile başlayan çatışmalar sürüyor. Sur, Nusaybin, Dargeçit, Cizre ve Silopi gibi ilçelerde 114 bin öğrenci okula gidemiyor. Birçok öğrencinin TEOG sınavına bile giremediği belirtiliyor. Güneydoğu'da PKK'nın çatışmaları şehir merkezlerine taşıyarak sokaklara hendekler kazması, mahallelerde patlayan silahlar, sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar büyük travmalara yol açtı. Sivil halkın hayatı adeta zindana dönerken, can ve mal güvenliğin tehlikeye girmesinin yanı sıra günlük hayatı devam ettirmek bile büyük sorun haline dönüştü. Sık sık elektrik ve su kesintisi yaşanıyor. Çatışmalar ve sokağa çıkma yasağı sebebiyle sağlık hizmetleri aksıyor.
Eğitimin hali ise içler acısı. Birçok okul kapalı durumda. Çatışma bölgesindeki bazı okulları PKK'lılar, bazılarını ise özel timler karargah olarak kullanıyor. Geleceğe hazırlanan çocuklar ve gençler çaresiz. Sadece Diyarbakır Sur'da 10 bin, Mardin Nusaybin'de 10 bin, Dargeçit'te 6 bin 300, Şırnak Cizre'de 45 bin ve Silopi'de 43 bin öğrenci okula gidemiyor. Dönem dönem sokağa çıkma yasağı ilan edilen diğer ilçeler ve üniversiteye hazırlanan gençler de hesaplanınca eğitimdeki vahim tablo ürkütücü boyutlara ulaşıyor.
ÖĞRENCİLER TEOG'A GİREMEDİ
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Yıldırım Arslan da öğrencilerin büyük mağduriyet yaşadığını söylüyor. Sadece Sur'da 10 bin öğrencinin eğitimden uzak kaldığını vurgulayan Arslan, “Sınava hazırlanacak bir ortam olmadı. Çünkü ders yapamadılar. Sur'daki 4 okul kullanılamaz hale geldi. Öğrencilerimiz üniversite sınavlarına bile hazırlanamıyorlar. Birtakım kurslar açıp öğrencilerimize yardım edeceğiz.” diye konuşuyor. Sendikanın Nusaybin Başkanı Kadri Baysal da 2 bin 300 öğrenci TEOG'a giremediğini aktarıyor. Aktif Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Muhsin Yalçınsoy ise çatışmalardan en çok eğitimin etkilendiğini belirtiyor: “Bazı yerlerde aileler çocuklarını korkudan dolayı okula gönderemiyor.”
Hayallerim vardı, hayatımı kararttılar
Silah ve patlama sesleriyle yatıp kalkan binlerce öğrenci, batı illerindeki akranlarından geri kaldı. Tıpkı Muhammet Emin Gül gibi. Silah seslerinin rutin haline geldiği Sur ilçesinde yaşıyor. Yavuz Sultan Selim Ortaokulu'na gidiyor. Mahallede çatışmalar başlayınca eğitime ara vermek zorunda kalmış. Muhammet Emin, okula gidemeyince simit satarak hayata tutunmaya çalışıyor. Günde 30 simit satıyor. 12 lira kazanıyor. Kazandığı parayı annesine götürüyor. Mağdur olduğunu ve eğitimden geri kaldığını söyleyen Muhammet Emin, “Hayatımı kararttılar. Hayalim vardı. Polis olmak istiyordum. Okulumu istiyorum. Okulumu çok seviyorum. Öğretmenlerimi özledim. Ne zaman bitecek bu olaylar?” diye feryat ediyor.
Van'a giden öğretmen kardeşler, meslektaşlarını Doğu'ya çağırdı
Van Çatak'ta Muhammet Sait Aydın Anadolu Lisesi'nde müdür ve müdür yardımcısı olarak görev yapan Kundakçı kardeşler, ilçedeki öğrenci ve velilerin gönlüne taht kurdu. 2011 depremi sonrası öğretmenlerin gelmek istemediği ilçeye atanan Orhan Kundakçı, kendisi gibi öğretmen olan ablası Oya Kundakçı'nın da tercihini Çatak'a yaptırdı. İki eğitimci kardeş şimdi de meslektaşlarını Doğu illerine davet ediyor. 540 öğrenci ve 26 öğretmenin bulunduğu okulda ast-üst kurallarına uyduklarını belirten Oya Kundakçı şunları anlatıyor: “Çatak'a geldiğimde ilk zamanlar çok tedirgin oldum. Ancak bir süre sonra alıştım. İyi ki gelmişim. Çünkü duyduğumuz Doğu ile yaşadığımız Doğu bir değil. Eğitimcileri bu bölgelere davet ediyoruz. Burda görev yapmak bana büyük mutluluk veriyor. Kardeşim müdür, ben müdür yardımcısı olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bazen rollerimiz karışıyor ama ast-üst kurallarına uyuyoruz.”