Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği (TMYS) üyesi bir grup, kendilerine gazilik unvanı verilmesi için eylem yaptı. Doğu ve Güneydoğu'da vatani görevlerini yaparken teröristlerle girdikleri çatışmalarda vücutlarına isabet eden mermi ve şarapnel parçasıyla yaşayan dernek üyeleri, devletin kendilerine sahip çıkmasını istedi. 18 yıl önce bir operasyona giderken teröristler tarafından düşürülen, içinde 18 kişinin bulunduğu helikopterden kurtulan tek kişi olan Engin Yaşar, "Bunca yıldır kimse bizi arayıp sormadı ve ilgilenmedi. Yetkililer bize duyarsız kalmasın. Biz gazilik hakkımızı ve onurumuzu istiyoruz." dedi.

Balıkesir'deki grup, Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda düzenledikleri basın açıklamasında yetkililere seslenerek, kendilerine gazilik unvanı verilmesini istedi. 2014 yılında kurulan dernekle 20 yıldır devam eden bu meseleye çözüm aradıklarını ifade ettiler. Slogan atıp çeşitli dövizler açan TMYS üyeleri, sahipsizlikten yakındı. "Gazilik onurumuzu istiyoruz" yazılı yelekler giyen üyeler, "Yüreklerde gazi, resmiyette değiliz", "Başbakan'dan randevu istiyoruz", "Param olsaydı kurşun yemezdim", "Maaş devletin, madalya bizim olsun", "Yıllardır sustuk, artık susmayacağız" yazılı dövizler taşıdı.

Terörle mücadelede şehit olan güvenlik güçleri için saygı duruşunda bulunun grup, daha sonra İstiklâl Marşı okudu. Şehir şehir dolaşıp seslerini duyurmaya çalıştıklarını ifade eden Dernek Başkanı Kadir Ayhan Erhan, önümüzdeki hafta Kayseri'de olacaklarını bildirdi. Devlete yük olmak istemediklerini belirterek, "Bizler çocuklarımıza gösterebileceğimiz bir madalya ve gazilik haklarımızı istiyoruz. Bu hakkı almak için il il dolaşıyoruz. Artık devlet yetkililerine sesimizi duyurmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Biz bunları hak ediyoruz." dedi.

Grup adına basın açıklaması okuyan Şahin ise askerlik görevi sırasında, terör örgütlerine karşı mücadelede yaralandıklarını söyledi. Çeşitli yönetmelik ve kanunlardan dolayı gazi sayılmadıklarını belirterek, "Terörle mücadelede zarar görenlerin hakları iyileştirilirken, onlara tazminatlar verilip evleri yenilenirken biz teröristle mücadelede yaralananlar neden sahipsiz bırakılıyoruz? Buradan tüm devlet yetkililerine ve özellikle Genelkurmay Başkanı'na seslenmek istiyoruz. 'Sizler bize, anne ve babanızın emanetisiniz.' diyordu komutanlarımız. Asker ocağında vurulduk ve sahipsiz kaldık. Sizler emanete böyle mi sahip çıkıyorsunuz?" diye konuştu.

DÜŞÜRÜLEN HELİKOPTERDEN SADECE O KURTULDU

1998 yılında vatani görevini yaptığı sırada, 18 arkadaşının içinde bulunduğu helikopterin teröristler tarafından düşürülmesi sonucunda yaralanan Engin Yaşar, gazilik unvanı istedi. Helikopterden sadece kendisinin kurtulduğunu ifade eden Yaşar, "18 yıldır gazilik unvanı almak için mücadele veriyorum. Bunca yıldır kimse bizi arayıp sormadı ve ilgilenmedi. Yetkililer bize duyarsız kalmasın. Biz gazilik hakkımızı ve onurumuzu istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz biz. Biz vatan için canımızı hiçe saydık. İzmir'de yaşıyorum, bir belediyede şoför olarak çalışıyorum. Biz sadece gazilik unvanı istiyoruz, bu da hakkımız." ifadelerini kullandı.

Bingöl'ün Yayladağ ilçesinde çıkan çatışmada yaralandığını, kalça ve kolunda şarapnel parçalarıyla yaşadığını ifade eden Mustafa Kaya da, "Daha ne istiyor bu hükümet? Çalışamıyorum, ağır iş yapamıyorum. Gece kalkıyorum, evi tarıyorum. Psikolojim bozuk. Gazilik bizim hakkımız, yeter artık." diyerek tepki gösterdi.

Vücudunun büyük bölümüne şarapnel parçaları isabet eden Ayhan Baran ise soyunarak, yara izlerini gösterdi. Terörle mücadelede tek gözünü kaybeden, kalbinde kurşunla yaşan ve 10 parmağından üçünü kaybedenlerin gazi sayılmadığını belirterek, "Gerekçe, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yönetmeliği'ne takılıyor. İvedi olarak bu sorunumuzun çözülmesi gerekiyor." dedi.

Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki Üzümlü Karakolu'nda, 1991 yılında askerlik görevi esnasında teröristlerle çıkan çatışmada yaralandığını ifade eden Hüseyin Ayhan da, "Çatışma esnasında bir mermi kolumdan girip çıktı, bir mermi ise kasığımda duruyor. GATA'da tedavi gördüm. Kasığımdaki mermiye müdahale edilmesi halinde felç kalabileceğim söylendi ama buna rağmen askerliğe elverişli olduğum için gazilik unvanı verilmedi." şeklinde konuştu. CİHAN