CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Türkiye'nin sorununun başkanlık sistemi sorunu değil demokrasi sorunu olduğunu söyledi. Tezcan, "Mevcut hükümetin işlerini yapamaması gibi bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Şu anda Türkiye'de hükümetin ve iktidarın baskısı altında ama ondan bağımsız olması gereken kurumların çalışamaması gibi bir temel problem var. Yargının, üniversitelerin, sivil toplumun örgütlerinin, meslek örgütlerinin siyasetin kontrolü altında olması gibi temel bir problem var. Türkiye bugün asıl bunu tartışması gerekir. Demokrasiyi Türkiye'ye tesis etmek, getirmek zorundayız." dedi.
1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından, 26. dönemde görev yapacak milletvekillerinin TBMM'de kayıt işlemleri devam ediyor. Meclis Şeref Holü'nde kurulan masalarda CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan kaydını yaptırdı. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Tezcan, 26. dönemin hayırlı olmasını diledi.
Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporunda Türkiye'ye yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Tezcan, özgürlüklerin, ifade özgürlüğün, basın ve medya özgürlüğün olmadığına ilişkin vurgunun çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye'de demokrasiyle ilgili yakıcı ve acil ihtiyacın olduğunu vurgulayan bir rapor olduğunu dile getiren Tezcan, önümüzdeki süreçte özellikle iktidarın Türkiye'de demokratik hak ve özgürlüklerin, özellikle ifade özgürlüğünün geliştirilmesi konusunda bu rapordaki uyarılar da dikkate alınarak ciddi adımlar atılmak zorunda olduğunu kaydetti. Parlamento'da da bu adımların birlikte atılması gerektiğini dile getiren Tezcan, AB raporunda önemli, ciddi tespitler yer aldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rejim tartışmalarının artık geride bırakıldığına ilişkin açıklamasının sorulması üzerine ise Tezcan, rejim tartışmasını oluşturanın Cumhurbaşkanı'nın kendisi olduğunu belirtti. Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı olduğunun altını çizen Tezcan, öğrenciler, medya, iş dünyası, AK Parti'ye oy vermeyen yüzde 51'in kendisini baskı altında hissettiğine dikkat çekti. Bunu ortadan kaldırmanın tek yolunun demokrasiyi, hukuk devletini, yargı bağımsızlığını, ifade özgürlüğünü son derece geliştirecek, artıracak yeni bir anlayışla yola çıkmak olduğunu vurgulayan Tezcan, ama tam tersine gücün üzerinden, tek elde toplanması üzerinden bir tartışma yapıldığını ifade etti.
Tezcan, "Türkiye'nin rejim tartışmasından kurtulması gerekir doğru ama bu tartışmayı açanlar öncelikle bundan vazgeçmesi gerekiyor. Hep beraber Türkiye'de demokrasiyi güçlendirmek için adım atmamız gerekiyor." dedi. Suriye'ye kara harekatı tartışmalarıyla ilgili de Tezcan, "Şu anda mesele Suriye'ye kara hareketi meselesi değildir. Suriye konusunda başından beri söylediğimiz; toprak bütünlüğünü esas alarak Türkiye'nin sınır bölgesinde huzuru sağlayacak ve bölgedeki kabile otoritelerine dayalı değil devlet otoritelerine dayalı bir denge kurulması lazım. Viyana'da başlayan sürecin, uluslararası toplumun konuyu değerlendirip dikkatli şekilde ele alması lazım. Aklıma geldi deyip heyecanla yapılacak bir iş değildir. Dikkatle ele alınması gereken bir husustur." diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun başkanlık sisteminin öncelikleri olmadığına ilişkin bir soruya ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Sayın Başbakan'ın böyle söylemiş olması olumludur ancak daha önce Mustafa Şentop'un 'temel hak özgürlükler değil önceliğimiz başkanlık sistemindedir' demesi de ordaki kafa karışıklığını gösteriyor. Demek ki farklı yaklaşımlar var. Türkiye'nin sorunu başkanlık sistemi sorunu değil demokrasi sorunudur. Mevcut hükümetin işlerini yapamaması gibi bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Şu anda Türkiye'de hükümetin ve iktidarın baskısı altında ama ondan bağımsız olması gereken kurumların çalışamaması gibi bir temel problem var. Yargının, üniversitelerin, sivil toplumun örgütlerinin, meslek örgütlerinin siyasetin kontrolü altında olması gibi temel bir problem var. Türkiye bugün asıl bunu tartışması gerekir. Demokrasiyi Türkiye'ye tesis etmek, getirmek zorundayız." şeklinde konuştu.
CİHAN