Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından düzenlenen 15. Meslekte İs Bırakanlar Toplantısı'nda, TGC'nin kurucularından Sedat Simavi konuşuldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto, tutuklu gazetecilere ve medyaya yönelik basıklara değindi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Orhan Erinç ve Orhan Koloğlu ise Sedat Simavi'yi anlattı.
TGC'nin organize ettiği 15. Meslekte İz Bırakanlar Toplantısı, Sultanahmet'teki Basın Müzesi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya TGC Başkanı turgay Olcayto, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Erinç, TGC Bizim Gazete Yazarı ve Tarihçi Orhan Koloğlu da katıldı. Toplantıda çok sayıda emekli gazeteci ve Cemiyet üyesi de hazır bulundu.
Erinç ve Koloğlu, Sedat Simavi ile yaşadıkları anıları, Sedat Simavi'nin yaşantısı ve meslek anlayışını konuştu. O dönemdeki gazetecilik faaliyetleri ve Simavi'nin mesleğe kattığı değerler masaya yatırıldı.
Açılış konuşmasını yapan Turgay Olcayto, son 2 yıldır basın mensuplarına ve medyaya yönelik baskılara değindi. Tutuklu gazetecileri hatırlatan Olcayto, şöyle konuştu: "Sedat Simavi bizim için çok özel, çünkü bugüne de atıf yapan bir ustamız. Zaman zaman Türkiye'de basın üzerinde gelişmeleri gördüğümüzde, onun 'Kalemine efendi kal, zorda kalırsan kır ama satma' sözünü sık sık hatırlamadan edemiyoruz. Bugün basın ikiye bölünmüş durumda. Meslek örgütleri de basında dayanışmayı sağlamakta çok güçlük çekiyor. Meslek örgütlerini de aslında böldüler. Bugün çok zor koşullarda yaşarken, değerli iki gazeteci arkadaşımız Erdem Gül ve Can Dündar gerçekten çok önemli bir habere imza attıkları halde bugün bedel olarak ödül yerine cezaevinde hücrede bulunuyorlar. Bu çok acı bir şey. Çünkü nereden baksanız bu bir haberdir, devlet sırrı falan değildir. Fotoğrafları vardır ve halkın bunu bilmek hakkıdır. Madem ki biz basın özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme, haber alma, bilgilenme hakkı diye tanımlıyoruz, o zaman da tam bu tanıma uyan bir haber yapmışlardır. Ama maalesef bugün bunun acısını birtakım çevreler hapse atarak onlardan çıkarıyor. Yalnız Erdem ile Can Dündar değil, bunun dışında Güneydoğu'dan ve yine yaygın basından 30 dolayında arkadaşımız cezaevinde. Bir kısmının tutuklu oldukları halde hâlâ dava dosyaları mahkemeye inmedi. Böyle de garip bir durum var. Sedat Simavi'nin bize gösterdiği yolda, biz TGC olarak ayakta kalmaya sonuna kadar kararlıyız, sonuna kadar bu tür olaylara karşı çıkmaya kararlıyız."
'SEDAT BEY BİZİM İÇİN ROL MODELDİ'
Orhan Erinç, Sedat Simavi'nin bugün meslekteki 99. yıl olduğunu ifade etti. "Sedat Bey bizim için çok önemli, bugünün deyimiyle rol model." diyen Erinç, "Çünkü gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiği konusunda 'Genç meslektaşlarım...' diye başlayan öğüdü bugün de geçerli olan ama tutulduğuna pek de tanık olmadığımız içerik taşıyor. Çünkü gazeteci için en önemli yaklaşım bağımsızlığını koruyabilmektir, kalemine tek başına efendi kalmayı başarabilmektir ve mesleğini çeşitli çıkarlara alet etmeden yani satmadan sürdürebilmeyi sağlamaktır. Zaman zaman medyadan yakınıyoruz ama bugün Sedat Bey'in önerdiği gazeteciliği yapmaya çalışan meslektaşlarımızla bir arada olmaktan da mutluluk duyuyoruz ve onları da mesleğimizin yüz akları olarak alkışlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Orhan Koloğlu da, konuşmasında, Sedat Simavi'nin 1919 yılında çizdiği, İstanbul Boğazı'nın gelecekteki yapılaşmasını konu alan bir karikatürünü göstererek, "50 sene sonraki İstanbul... 1919'da çizmiş. 1970'in İstanbul'unu anlatıyor. Bu ufka dikkat edin, hafızaya dikkat edin. 25 yaşında ama dikkat ediniz, 1919'a baktığınız zaman Osmanlı işgal edilmiş, imparatorluk yok ediliyor, o yapılırken düşüncesi bu. Demek ki çok şaşırtıcı bir düşünce tarzı var" şeklinde konuştu.
CİHAN