Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Güven Özer ve Serap Özer'in de aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanık getirildi. Tutuksuz sanıkların katıldığı duruşmada taraf avukatları da yer aldı.

Duruşmada tutuklu sanıklar Güven Özer, Serap Özer ve Cem Uzunoğlu savunma yaptı. Üç sanık da üzerlerine atılı suçlamayı reddetti. Firari sanık Faruk Fatih Özer'in avukatı sanıklara soru sormak istedi. Mahkeme başkanı, Fatih Özer'in noter aracılığıyla avukatına yetki vermediğini belirterek beyanının alınmasını reddetti. Sanık avukatlarından birisi söz alarak reddi hakim talep etti. Mahkeme heyeti, talebin davayı uzatmaya yönelik olduğunu değerlendirerek reddi hakim talebini reddetti.

Tutuklu sanık Onur Can Gündüz, müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek Faruk Fatih Özer'in kendisinden banka hesabını kullanmak istediğini söyledi. Özer'e banka hesap bilgilerini ve şifresini verdiğini ifade eden Gündüz'e mahkeme başkanı “75 milyonun üzerinde para transferleriyle ilgili senin bilgin yok muydu?” şeklinde soru yöneltince sanık Gündüz, “Herhangi bir kara para aklama işine hizmet ettiğini bilmiyordum. Kendisinin ve sisteme ait olan bu paranın hesabımda kullanıldığını biliyordum. Özer'in banka hesaplarında kısıtlama olduğu için bizim hesaplarımızı kullanıyordu. Niye hesabında kısıtlama vardı bilmiyordum. Özer'in yurtdışına kaçmasıyla birlikte cezaevine atıldım. Neden cezaevine atıldığıma dair bir bilgim yok. Ben suç işlemedim. Banka hesaplarımın kullanılmasının suç olduğunu cezaevinde öğrendim” şeklinde cevap verdi.

Tutuklu sanık Mesut Can Arbaz şirkette yazılımcı olarak çalıştığını kaydederek “Firmanın sorumlusu firmanın sahibidir. Ortada alınmış bir para varsa güvenilir kişi bu kişidir. Nasıl dışarıdaki kişiler tarafından soyulmaz diye görevimiz vardı, buna kafa yoruyorduk. İçeriden böyle bir şey yapılacağı aklımıza gelmezdi” ifadelerini kullandı. Arbaz, Faruk Fatih Özer'e inanmayı seçtiğini belirterek “Çünkü çevresindeki büyük insanları da yarı yolda bırakmış olacaktı. İnsanları dolandırıp yurtdışına kaçacağına ihtimal vermiyordum ama sonra kendisi yurtdışına çıktığını açıkladı” dedi. Tutuklu sanık Ergün Acar da üzerine atılı suçlamaları reddederek işlemediği bir suçtan dolayı cezaevinde olduğunu belirtti.

Tutuksuz sanık Zuhal Özer, sigortadan yararlanmak için Thodex'te çalışır gözüktüğünü, hayatında hiç yurtdışına gitmediğini iddia ederek “Altımda çalışanlar olduğu söylenmiş iddianamede. 2 tane çocuğum var, onları büyütmek için uğraştım. Kriptodan falan anlamam. Benim şirkette sadece sigortam yattı. Genel sağlık sigortasından yararlanmak ve emekliliğim için sigortam yattı. Kaynımın sadece böyle bir yararı oldu buna da yarar denir mi bilmiyorum ama” dedi. Mahkeme başkanı sanığa “Neden eşinin şirketinde çalışmadın” şeklinde soru yöneltince sanık “Biz Faruk Fatih Özer'le abla kardeş gibiydik. Eşimin yanında çalışmak aklıma gelmedi. Eşim böyle bir teklifte bulunmadı kaynım bulundu. Yeğenlerim için böyle bir şey yapmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde cevap verdi. Diğer tutuksuz sanıklar da üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek beraat etmeyi talep etti.

Cumhuriyet savcısı, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Savcı, tutuksuz sanıklar Mehmet Çiçek ve Recep Taş'ın hesaplarının şirketin içinin boşaltılmasında ve paraların aklanmasında yüksek hacimli kullanıldığına dair iddianamede tespitler olduğunu öne sürerek bu iki sanığın tutuklanmasını talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, firari sanık Faruk Fatih Özer hakkında yakalama kararının beklenilmesine karar verdi. Tutuklu yargılanan 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, Faruk Fatih Özer'in babası Zülküf Özer'in tanık olarak dinlenmesi için hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmetti. Heyet, savcının Mehmet Çiçek ve Recep Taş'ın tutuklanması yönündeki talebi de oy çokluğuyla reddetti. Duruşma 1 Temmuz 2022 tarihinde görülmek üzere ertelendi.