Google’ın kararının ardından Huawei, akıllı telefon ve tabletlerinde güvenlik hizmetlerini güncellemeye devam edeceğini kaydetti.
Şirket sözcüsü küresel anlamda kullanıcılarına güvenli ve sürdürülebilir yazılım sunmayı sürdüreceklerini kaydetti.
Google da Huawei’nin akıllı telefonlarına sağlanan temel hizmetlerin hala uygulamada olduğunu belirtti ancak şirket diğer özelliklerde destek hizmetini kaybedecek gibi görünüyor.
Google akıllı telefon üreticilerine Android ve temel hizmetleri ücretsiz sunuyor. Fakat yazılımı, donanımı ve hizmetleri Huawei’ye transfer etmek Amerika’nın isteğiyle sınırlanmış olacak.
Amerikan yönetimi Huawei ve küçük rakibi ZTE Corp’un Çin’de iktidardaki Komunist Partisi’ne bağlı olduğu gerekçesiyle casusluk tehlikesi yarattığını belirtiyor. Ancak Amerikalı yetkililer henüz konuyla ilgili bir kanıt sunmuş değil.
Çin Amerika’yı ticaret anlaşması konusunda “ölçüsüz beklentiler” içinde olmakla suçluyor.
İki ülke arasındaki ilişkilerin zaten gerildiği bir dönemde bir Amerikan savaş gemisi Çin tarafından hak iddia edilen Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı Scaborough Shoal adası yakınlarından geçti.
Trump yönetiminin Huawei’yi kara listeye alması şirketin Amerikalı şirketlerle iş yapmasını epey zorlaştırıyor.
Çin’le Amerika arasındaki ticaret müzakerelerinin son turunda bir başarı elde edilememişti. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lu Kang, müzakerelerin başarısız olmasını Amerika’nın tutumuna bağladı. Lu Kang, Amerika’nın “mantıksız çıkarlarına aşırı baskıyla ulaşmaya çalıştığını” savundu.
Lu, müzakerelerin ancak karşılıklı saygıyla sürebileceğini vurguladı.
10 Mayıs’ta sona eren son tur ticaret görüşmelerinin ardından yeni müzakerelerin ne zaman başlayacağı konusunda bir tarih belirlenmiş değil. Trump 10 Mayıs’ta 200 milyar dolarlık Çin ürününün vergisini yüzde 10’dan yüzde 25’e çıkarmıştı.
Son gelişmeler karşısında Çin’in nasıl tepki vereceği ise merak konusu. Bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Pekin’in durumun gelişmesini gözlemleyeceğini söylemekle yetindi ancak başka ayrıntı vermedi.
Pekin, Çin şirketlerinin ülke dışında haklarını korumak için adımlar atacağını berlitiyor ancak ne yapacağına ilişkin bir işaret belirtmiyor.
Bu arada Avrupa da gelişmeleri yakından takip ediyor. Avrupa’daki bir iş lobisi şirketi Avrupalı şirketleri teknoloji transferine zorlamada artış olduğunu belirtti. Şirket, Çin’in mevzuatlarının “kötü” olduğunu kaydetti.
Çin’le ticaret yapan firmalar uzun süredir şirketlerinin dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin pazarına girme karşılığında teknolojilerini paylaşmak zorunda kaldıkları konusunda şikayet dile getiriyor.
Çin’deki Avrupa Birliği Ticaret Odası, üyelerinin yüzde 20’sinin pazara ulaşım için teknoloji transferi yapmaya zorlandığını belirtti. Bu oran iki yıl önce yüzde 10’du.
Ticaret Odası Başkan Yarımcısı Charlotte Roule, zorla tekonoloji transferinin sadece varolmakla kalmadığını, iki yıl öncesine göre iki kat arttığını vurguladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lu Kang ise hükümetin yabancı kuruluşları tekonoloji transferine zorlamadığını, aksinin kanıtlanması durumunda Çin’in konuyu işbirliği çerçevesinde çözebileceğini kaydetti.
Amerika’yla Çin arasında ticaret savaşının artmasıyla Pekin Avrupa Birliği’ne Amerika Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarına karşı birlikte durmak için baskı yapıyor.
Avrupa Birliği ayrıca kendi pazarını hem ticaret hem de yatırım için Pekin’e serbestçe açmasına rağmen Çin’de ekonomik açılımın yavaş ilerlemesinden şikayetçi.
Avrupa firmalarının çoğu ticaret odasının anketine göre ticaret savaşı yüzünden iş stratejilerini değiştirmediklerini belirtti. Ancak bu anket, Amerika’nın son uyguladığı vergi artışlarından önceydi.
Bununla birlikte ankete katılanların yüzde 6’sı üretimlerini vergi artışlarının ardından Çin dışına kaydırdıklarını belirtiyor. Yüzde 4’ü ise Çin dışına çıkmayı ya da yatırımı azaltmayı değerlendiriyor.
Ankete göre Amerikan vergilerinden etkilenenlerden yüzde 49’u da maliyetleri kendilerinin karşıladığını ve fiyatları aynı tuttuklarını belirtiyor.