Başta kamunun yön belirleyici olduğu kur olmak üzere ekonomi politikalarına yönelik endişeler devam ederken, küresel faiz artışlarının riskten kaçışı tetiklemesiyle dolar/TL yaklaşık iki aydır işlem gördüğü 14,50-15 aralığını dün ilk kez yukarı yönlü kırdı.
Dolar/TL 20 Aralık’tan beri ilk kez 15’i aşarken, Reuters’ın görüşlerine başvurduğu işlemciler TL’nin dolar gibi rezerv para birimleri karşısında daha çok değer kaybetmesi gerektiğini, aksi halde mevcut politaların sürdürülmesinin daha da zorlaşacağını öngörüyorlar.
Dolar/TL bu sabaha da 15,12’yi görerek başladı. Dolar/TL en son kur korumalı mevduatın (KKM) da açıklandığı 20 Aralık 2021’de 15’in üzerini görmüştü. Dolar/TL Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlarında 11 Mart’ta da 14.9950 seviyesini test etmiş, Merkez Bankası’nın (TCMB) de döviz satışlarıyla 15 seviyesini aşamamıştı.
YABANCI BANKALAR UYARMIŞTI
Fransız banka Societe Genarale ise dün yayımladığı bir raporda TCMB’nin yüksek enflasyona rağmen para politikası duruşunun değişmesinin düşük ihtimal olduğuna dikkat çekerek, “TL’de kademeli değer kaybı bekliyoruz” demişti.
‘KAMU DESTEĞİ DEĞER KAYBINI SINIRLADI’
Bir işlemci, “TL’nin bir miktar daha değer kaybetmesi piyasa şartları açısından daha sağlıklı olur” dedi.
BENZER PARA BİRİMLERİNDE SERT KAYIPLAR VAR
Benzer para birimlerinde ise son bir ayda yüzde 7-10 arasında daha belirgin kayıplar görülüyor. Kayıpların ana nedeni ABD başta olmak üzere küresel faiz artışları ve yine küresel riskten kaçışın belirginleşmesi.
RİSKTEN KAÇIŞ VAR
Bu süreçte S&P 500 endeksi yılbaşından beri yüzde 15’in üzerinde kaybederken, gelişmekte olan piyasalarda tahvil borsa vb. yatırım araçlarında özellikle son 10 günde belirgin değer kayıpları görülüyor.
KONTROLLÜ KUR REJİMİ
Piyasalar mevcut kur politikasını kamu kontrollü bir rejim olarak nitelendiriyor. TCMB ihracatçı döviz gelirlerinin yüzde 40’ını ve KKM uygulamasının döviz kısmını rezervlerine katsa da bankanın rezervleri aynı oranda artmıyor. Aradaki fark kamunun yön belirleyici olduğu kurda hükümetin tanımıyla “istikrar” için kullanılıyor. TCMB resmi olarak kurdaki müdahalelerini kabul etmezken hareketleri dalgalı kur rejimi olarak yorumluyor.
Artan enerji maliyetlerinin de etkisiyle Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu döviz finansman miktarı her geçen gün artıyor. Türkiye’nin enerji ithalatının neredeyse tamamı TCMB’nin rezervlerinden karşılanıyor. Bankanın swap hariç eksi 45 milyar dolarlık rezervi bulunuyor.
TAHVİLE DE MÜDAHALE
TCMB’nin bilançosunun yüzde 5’ine kadar devam eden tahvil alımlarının da desteğiyle gösterge 10 yıllık tahvilde ise bileşik getiri Mart ayında yüzde 28,57 ile test ettiği zirveden gerilemiş durumda. Gösterge 10 yıllık tahvilde geçen ay yüzde 22’nin altı test edildi. Cuma günü son işlem yüzde 22,91 olurken, dün saat 15.52’de son işlem yüzde 22,93 seviyesindeydi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri (risk primi) martta 700 baz puanı aşarak rekor seviyeye yükseldikten sonra gerilemişti. CDS Cuma günü sert yükselişle 661/671 seviyesinden günü tamamlarken, dün aynı saatte 680/692 seviyesinde.