CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, hükümetin toplu açılış veya benzer adlar altında gerçekleştirdiği ve daha önce açılan, kullanılmakta olan tesislerin tekrar açılıp açılmadığının araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu'nun TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinde, hükümetin toplu açılış veya benzer adlar altında gerçekleştirdiği ve daha önce açılan, kullanılmakta olan tesislerin tekrar açılıp açılmadığının araştırılarak, Türkiye'de kamu imkanlarının siyasi çalışmalar için kullanılmasını engellemek ve adaletli bir siyasi rekabet ortamı oluşturmak için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesini talep etti.

Sezgin Tanrıkulu, araştırma önergesinin gerekçesinde, "2013 yılında dönemin Başbakanı tarafından gerçekleştirilen toplu açılış törenleri, kamu imkanlarının ve mülki idare amirlerinin seferber edildiği AKP'nin seçim mitinglerine dönüştürülmüştür. Kamu hizmetlerinin ve kamu yatırımlarının halkla birlikte açılışlarının yapılması idari makamların doğal ve sıradan bir faaliyetidir. Ancak AKP hükümetleri döneminde gerçekleştirilen toplu açılış törenleri, proje sayılarının abartılarak verilmesi, basit boya-tadilat işlerinin yatırım diye sunulması, daha önce açılan veya kullanılmakta olan tesislerin tekrar açılması, tamamlanmamış yatırımların bitmiş gibi sunulması nedeniyle kamuoyunu aldatmaya dönük bir nitelik taşımaktadır. Kamu idarecilerinin bu siyasi gösterilere alet edilmesi ise başka bir etik dışı durum olarak karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullardı.

Toplu açılışlarda, istinat duvarı yapımı, boya-badana tadilat işleri, mezarlık duvarı, içme suyu depolarının bakım ve onarımı gibi basit işler, büyük kamu yatırımlarıymış gibi sunulduğuna dikkat çeken CHP'li Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Diyarbakır'da yapılan toplu açılış töreninde dönemin başbakanının söylemi ile 1318 tesis açılmıştır. Bu tesisler içinde asfalt çalışmaları dahi tesis olarak gösterilmektedir. Yol asfaltlama faaliyetini tesis açılışı olarak lanse eden hükümet halkı yanıltmaktadır. Diyarbakır'daki toplu açılış töreninde belirtilen 'Hilar Mağaraları yol ve çevre düzenlemesi' ise 2010 yılında tamamlanmıştır. Toplu açılışı yapılan tesislerin arasında ayrıca 17 ayrı proje halinde 174 kişiye 'basınçlı sulama sistemi hibe desteği', trafo merkezi açılışı, sera, damızlık sığır, koyun yetiştiriciliği projesi, işletmelere 'KOBI ve faiz desteği' de bulunmaktadır."

CHP'li Tanrıkulu öte yandan 'AKP il ve ilçe yöneticisi' gibi davranan kamu idarecilerinin de bu toplu açılış törenlerini hukuk dışı hale getiren başka bir unsur olduğuna işaret etti.

Kamu kaynaklarının AK Parti'nin siyasi faaliyetleri için kullanılması yetmiyormuş gibi, kamu görevlileri de neredeyse afiş asmaya kadar seferber olduğunu belirten Tanrıkulu, "Kamu kurumları ve belediyelere ait resmi hizmet araçlarının mitinglerde görevlendirilmesi, kamu personellerine resmi yazılar gönderilerek aileleri ile birlikte mitinglere katılmalarının istenmesi, belediyelere ait toplu taşıma araçları ile miting alanlarına insanların ücretsiz taşınması devlet kaynaklarının AKP hükümeti tarafından nasıl kullanıldığının somut örnekleridir. Oysa kamu etik ilkelerine göre, kamu görevlileri gerçek veya tüzel kişilere öncelikli, ayrıcalıklı, taraflı ve eşitlik ilkesine aykırı muamele ve uygulama yapamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef alan bir davranışta bulunamazlar. Yine 2013 yılında dönemin başbakanı tarafından Muğla ve Fethiye'de gerçekleştirilen sözde toplu açılış törenleri, AKP'nin belediye başkan adayını tanıtma toplantısına dönüşmüştür ve bu törenlerin tüm masraflarının halkın cebinden çıkması, etik dışı bu uygulamanın açık bir kanıtı olmuştur." şeklinde düşüncesini aktardı.

Tanrıkulu, önergesinin sonunda 14 Ocak 2016 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamu-özel sektör tarafından tamamlanan 99 baraj ve hidroelektrik santralinin toplu açılış törenine katıldığını hatırlattı. CİHAN