TÜRKMEN TERZİ
6 Şubat’ta gün doğmadan meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem ve aralıksız devam eden artçılar Türkiye’nin 11 ilinde 20 milyon insanı can evinden vururken, anlı şanlı Türk devleti ve ordusu 48 saat boyunca felaket bölgesinde yoktu. Milyonlarca insan dondurucu soğuklarda çaresiz kaldı, onbinlerce insan ise arama-kurtarma ekipleri yetişmediği için enkaz altında aç-susuz donarak can verdi. Recep Erdoğan’ın ne askeri, ne polisi ne arama-kurtarması felakette kimseye derman olamazken, troll ordusu depremin ilk saatlerinden itibaren, can derdiyle bağıranları hedef alarak Erdoğan ve hırsız hükümetini cilalama yarışına girdiler. Tabi en büyük trollüğü ise, hırsızlığını, beceriksizliğini, yolsuzluğunu örtmek için, betonların altında can verenlere “adi, şefefsiz, namussuz” diyerek, trollerin başkomutanı, kral trol Erdoğan yaptı.
Anayasanın kendisine verdiği yetki ile, NATO’nun ikinci büyük kara ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başkomutanı olan Recep Erdoğan, Türk ordusunu Irak'ın kuzeyi, Suriye, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesi ve Libya gibi çatışma bölgelerine sevketti, Katar ve Somali'de Türk askeri üsleri kurdurdu, Rusya’ya karşı Ukrayna'ya drone ve askeri mühimmatlar vermeye devam ediyor, Yunanistan'ı bir gece ansızın gelmekle tehdit ediyor. Ama Türk ordusunu uzak ve tehlikeli cephelere süren başkomutan Recep Erdoğan, evleri başlarına yıkılan, binaların altından günlerce bağıran binlerce bebeğe, çocuğa, anneye, babaya, yaşlıya bırakın arama-kurtarma ekipleri göndermeyi, bölgeye giden gönüllü yardım ekiplerini engelletti. Halbuki, 1999 depremi ve diğer birçok felaketin kurbanlarına başarılı bir şekilde yardım eden TSK, bu felakette de can kaybını çok azaltabilirdi.
Milyonlarca insan dondurucu soğuklarda değil bir çadır, bir battaniye bulamadı, bir bardak suya muhtaç oldu. Öte yandan, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) internet trolleri ordusu, depremlerin ardından ilk saatlerde seferber olarak, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği oylamalarının yapılacağı kritik Mayıs seçim öncesi hiç beklemedikleri bu “asrın faciasını” Erdoğan'ın lehine çevirmek için seferber oldular.
Köşe yazarı Memduh Bayraktaroğlu ve gazeteci Said Sefa, Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Kahramanmaraş'ta yerel saatle 04.17'de meydana gelen ilk depremden hemen sonra iletişime geçerek ilk eylem planı üzerinde anlaştığını iddia etti. Bu gazetecilere göre Akar, üst düzey Türk subaylarını afet bölgesine askeri güç göndermeye çağırdı. Soylu ise, Jandarma Genel Komutanlığı'na depremzedeleri kurtarmak için personel gönderilmesi talimatını verdi. Ancak aradan üç saat geçtikten sonra Erdoğan'a ulaşabildiler. Kurtarma planını Cumhurbaşkanı'na bildirdiklerinde Recep Erdoğan’dan çok ağır hakaretler işittiler. Erdoğan üç bakanın kararlaştırdığı acil durum planlarını durdurdu ve tüm sorumluluğu kendisinin yakın çevresinden kişilerin başkanlığındaki Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'na (AFAD) devretti. Felaketin en şiddetli vurduğu Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman'da AFAD’ı göremeyen milyonlarca insan, ya kendi başlarına ya da belediyenin yardımıyla ailelerini kurtarmak için çırpındı. Bu arada Erdoğan’ın başpropagandacısı Fahrettin Altun, hükümet karşıtı tepkileri kontrol etmek için interneti yavaşlattı ve çaresiz insanların tek iletişim kaynağı da engellenmiş oldu. Fahrettin boş durmadı, depremde canhıraş çığlık atanları tespit edip daha sonra cezalandırmak için "Dezenformasyon Bildirim Servisi" sistemi kurdu. Bu arada baştroll Erdoğan da depremde devletin koordinesizliğini dile getirenlere “namussuz” dedi ve bu kişileri bir yere not ettiğini söyledi.
AKP, Saray yönetimi ile daha da pervasızlaşan bu troll ordusunu, Mayıs 2013'te Facebook ve Twitter aracılığıyla organize olan Gezi Park protestocularına karşı kurmuştu. Sayıları 8 bini aşan AKP’nin troll ordusunu yönetenler, 2018'de Recep Erdoğan’ın Türkiye'nin parlamenter sistemini tek adam yönetimi olan Saray merkezli başkanlığa dönüştürdüğünden beri sınırsız imkanlara ulaştı. Saray’dan mekan kaptılar ve Erdoğan rejiminin destekçiliğinden artık tek eleştiriye tahammülü olmayan rejimin taşıyıcısı konumuna yükseldiler. Asrın felaketinde enkaz altında kalan yüzbinler, profesyonel arama-kurtarma eğitimi almamış gönüllülerin inisiyatifine bırakılırken ve gerekli kurtarma aletleri ve makineler olmadığı için enkaz altındakilerden bazıları elleri ve bacakları kesilerek çıkarılırken, milyonlarca insan hala çadır, battaniye, ekmek, su, ısıtıcı için yalvarırken, Erdoğan troller ve beslediği havuz medyası sayesinde bu felakette bile kamuoyunu yönlendirmeyi, her türlü eleştiriyi susturmayı başarabiliyor.
Erdoğan'ın tek adam yönetimi kurtarma operasyonunu felç etti ve erteledi. AFAD'ın insanlara yardım etmek için çok geç gelmesinin yanı sıra AKP hükümeti, yerel yardım kuruluşlarının ve muhalefet partilerinin mağdurlara yardım götürmesini de engelledi. Erdoğan hükümeti afet bölgesinde olağanüstü hal ilan etti ve tüm kurtarma ve yardım çalışmalarını kontrol altına almaya başladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP'li belediye başkanları ve milletvekilleri ile HDP üyeleri AKP'yi mağdurlara yardım etmelerini engellemekle suçladı. AKP destekçileri ve AKP’nin koltuk değneği haline gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Soylu kurbanlar için milyarlarca lira yardım toplayan AHBAP kurucusu şarkıcı Haluk Levent'i açıkça tehdit etti. Sadece muhalefet ve özel dernekler değil, Yunan ve İsrail kurtarma ekipleri gibi, yabancı arama-kurtarma ekipleri havaalanlarında bekletildiler ve arama-kurtarma için çok kritik saatler boşa harcandı ve bölgeye gidişler uzun süre engellendi. Avusturya, Almanya ve İsrail kurtarma ekipleri, güvenlik kaygıları nedeniyle arama operasyonlarını askıya aldı. İspanyol ve Slovak arama kurtarma ekipleri de can güvenliğinden dolayı Türkiye’den erken ayrıldı.
Yunanistan, İsrail, Almanya, Rusya, Amerika ve daha birçok devlet başkanı taziye mesajları yayınladı. Bazı liderler Türk halkının acısına daha iyi tercüman olmak için Türkçe taziye mesajları yayınlarken, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan acılı depremzedeleri “namussuz”, “ahlaksız” diyerek en ağır ifadelerle aşağıladı.
Erdoğan hükümeti, insanların öfkesini duyurmamak için felaketin ilk günlerinde Twitter'a erişimi kısıtlarken, Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu da (RTÜK) yaptığı açıklamada, başta Fox TV, HaberTürk, Halk TV ve Tele-1 olmak üzere, bir çok medya kuruluşunun, afet bölgesindeki hükümet başarısızlıkları ve inşaat sektöründeki yolsuzlukları haber yaptıkları için para cezasına çarptırılacağını duyurdu.
Erdoğan'ın sosyal medyadaki trolleri tüm eleştirmenleri hedef alırken, AKP yanlısı ana akım medya AKP'nin deprem sonrası beceriksizliğinin üzerini örtmekle meşgul. Ölü sayısı ve yıkımın boyutu, AKP'nin bu kez yaklaşan seçimler öncesinde örtbas edip istismar edemeyeceği kadar büyük. Erdoğan, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma sözü verdi ama 37 milyar Dolar deprem vergisini bile gizli ortakları olduğu yolsuz 5’li çeteye ihale ettiği mega inşaat projelerine harcadı. Sağlam konutlar yapacağına geçilmeyen köprülere, uçak inmeyen havaalanlarına milyarlarca Dolar aktardı. Erdoğan, dünya lideri görünmek adına Türk ordusunu birçok yüksek riskli çatışma bölgesine gönderdi ancak orduyu deprem bölgesine gönderemedi. Trollerin başkomutanı Erdoğan’ın, medyayı ele geçirerek kurduğu Saray rejimi depremle çatırdadı.