Sözcü Gazetesi'nin haberine göre, şeffaflıkla ilgili eleştirilen TRT, son üç yılın raporlarını tek seferde yayımladı.
Vatandaşlardan toplanan bandrol ücretleri ve elektrik faturalarından ayrılan yüzde 2'lik TRT payı ile gündemden hiç düşmeyen ancak tarafsız yayıncılık yapmamakla suçlanan, iktidarın sesi olmakla itham edilen kuruma aktarılan para dudak uçuklattı.
TRT, yurt içinde toplamda 5 bin 300 metrekarenin üzerinde kapalı alana kurulu 26 aktif televizyon stüdyosu, 21 radyo yayın stüdyosu, 23 radyo prodüksiyon stüdyosu, 14 radyo ses alma stüdyosu ve 2 radyo drama stüdyosu ile; yurt dışında ise Washington DC ve Londra'daki stüdyolarında yapım ve yayın faaliyetlerini sürdürüyor.
16 televizyon, 17 radyo kanalı, 4 basılı dergi ve dijital mecralar üzerinden yayıncılık yapan TRT'nin gelirlerinin büyük bölümü vatandaşlardan toplanan bandrol ücretleri ve elektrik faturalarından tahsil edilen TRT paylarından oluşuyor.
3093 Sayılı TRT Gelirleri Kanunu'na göre, radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlar ile görsel ve/veya işitsel yayınları alabilen her türlü cihazlardan alınan bandrol ücretleri TRT'ye aktarılıyor. Ayrıca, vatandaşlar aktif elektrik enerjisi bedeli üzerinden yüzde 2 oranında TRT payı ödüyor.
Televizyondan radyoya, cep telefonundan ev sinema sistemine, akıllı kol saatinden bilgisayar ve tabletlere kadar çok sayıda cihazdan yüzde 16 ile yüzde 0,01 arasında değişen oranlarda bandrol ücreti alınıyor.
Vatandaşın cebinden çıkan ve enerji payı ile bandrol ücreti olarak TRT'nin kasasına giren para üç yılda toplam 7 milyar 258 milyon lira olarak gerçekleşti.
Kamusal Katkı Gelirleri olarak bilançoda yer alan bandrol ve enerji payı 2017 yılında 2 milyar 163 milyon lira, 2018 yılında 2 milyar 293 milyon lira, 2019'da ise 2 milyar 802 milyon lira oldu.