ABD Dışişleri Bakanlığı danışmanı stratejist Jogn Sitilides, Washington ile Türkiye arasında yükselmeye devam eden S-400 krisi, F-35'lerin durumu ve ekonomik ambargo konularında Amerika'nın Sesi'nden Dilge Timoçin'in sorularını yanıtladı.
Sitilides, ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceğiyle ilgili “Amerika ve Türkiye hatta birçok açıdan NATO ittifakı ve Türkiye, kendi hedeflerine ulaşmak için birbirlerinden uzaklaşan yollara yönelmişe benziyor. İkili ilişkiler açısından bakarsak Amerika ve Türkiye’nin amaçlarının ve değerlerinin artan biçimde farklılaştığını görüyoruz. Özellikle Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’da farklı hedeflerin peşindeler… Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da hükümetinin ne yapacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Kimsenin fikri olduğunu da sanmıyorum" dedi.
Röportajdan bazı bölümler şöyle:
'Amerika’dan Türkiye’ye bir yaptırım tehdidi görüyor musunuz?'
— Gördüğüm daha çok Amerikan savunma endüstrisini de olumsuz etkileyecek bir durum. Şöyle ki, Trump yönetimi Türkiye’yle olan F-35 savaş uçakları anlaşmasını sona erdirme konusunda çok ciddi. Arizona’daki üsse üç adet F-35 gönderildi. Türk pilotlarının da eğitimi sürüyor. Ancak Türkiye’ye teslim edilmedi bu uçaklar. Ve Ankara S-400 anlaşmasını hayata geçirirse teslim edileceklerini de sanmıyorum. F-35’lerin küresel tedarik zincirinde de sorunlar yaşanacak zira uçakların birçok parçasının ortak üretimi söz konusu. F-35 parçalarının Türkiye’de üretimi iptal edilirse bunun sonucunda dünyanın başka yerlerinde başka üretim merkezleri için arayış başlayacak, bu süreçte parça üretimleri de aksayacak ve mali kayıp yaşanacak.
'Peki Washington yönetimi, Amerikalı rahibin Türkiye’de hukuksuz biçimde haksız yere hapsedilmesinde olduğu gibi, Ankara’ya karşı başka mali önlemler alacak mı?'
— Başkan Trump Türkiye’yi ekonomik olarak cezalandıracağı konusunda çok kesin konuştu. Türkiye bu tür yaptırımları kaldırabilecek durumda değil. Resmi olarak resesyona girerse, ekonomiyi kurtarmak için IMF’den kredi almak zorunda kalabilir. Kontroldan çıkmış bir enflasyon, denetimsiz bir işsizlik ve çok ciddi bir borç krizi kapınızda. Bence ekonomik olarak Türkiye son 20 yılın en zayıf dönemini yaşıyor.
— Bu nedenle bence Sayın Erdoğan, iç politikada puan toplamak ya da Türk halkında Amerika ve NATO karşıtlığını körüklemek adına Türk ekonomisinde yıkım yaratmamaya çok dikkat etmeli.
'Suudi Arabistan’ın S-400 satın almaya yönelik ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Amerika, Suudi Arabistan’a da yaptırım uygular mı?'
— Hindistan gibi Amerikan teknolojisini tehlikeye sokmayacak ülkelerin S-400 alımlarını, Amerika bir dereceye kadar görmezden gelmeye hazır. Ancak Suudi Arabistan bir başka konu. Zira yanı başındaki İsrail’de Amerikan F-35’leri var. Bence ister Suudi Arabistan’da, ister Türkiye’de konuşlu olsun F-35 teknolojisini tehlikeye sokacak her türlü S-400 sistemi Amerika’nın kırmızı çizgisidir, hiçbir müttefikimizin geçmemesini tercih ederiz. Ülkelerin savunma hedefleri için başka çözümler bulmaya çalışmaya hazırız. Ancak F-35’lere karşı S-400’ler, hangi ülkede olursa olsun Amerika’nın kırmızı çizgisidir.
'Sayın Sitilides, sizce şu teori yakın gelecekte hayata geçer mi? Türkiye S-400 sistemini alır ve NATO’nun isteği doğrultusunda eğitim amaçlı kullanıma açar. Yunanistan’ın S-300’lerle yaptığı gibi. Bu mümkün mü?'
— Bence mümkün değil. Bu, Putin ile Erdoğan arasında gelişen ilişkinin olağandışı biçimde ihlali anlamına gelir. Bu alışverişin temelinde Vladimir Putin’in S-400 teknolojisini tehlikeye atmayacağı ve NATO’nun hizmetine açmayacağı konusunda Erdoğan’a olan güveni var. Ki biz, Rusya’nın S-300’leri ve daha eski teknolojilerini başarıyla inceledik. Rusya uçaksavar ve füzesavar sistemlerin ihracatında sözü geçen bir ülke olmak istiyor. Ve bence S-400’lerle de Amerikan üretimi Patriotlarla ya da olası başka ülke sistemleriyle rekabete girmek istiyor. Bu yüzden hayır, askeri benzerlik anlamında Putin, S-400lerin liste başı kalmasını istiyor. Ayrıca Rusya, uçaksavar füzesavar sistemlerini geliştirmek isteyen her ülke için S-400lerin Amerikan Patriotlarına tercih edilebilecek derecede iyi bir sistem olduğunu düşünüyor. Yani aslında burada iki silah üreticisinin basit bir rekabeti de mevcut ve eğer Türkiye, Rusya’nın zirve teknolojisi olan S-400lerle ilgili anlaşmasını ihlal ederse, bu Rusya-Türkiye ilişkilerinde ciddi bir kırılmaya neden olur. O nedenle kimsenin S-400’lerle ilgili böyle bir yöne kayacağını sanmıyorum.