TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen ikili anlaşma ile Katar’a ait en fazla 36 uçak ve 250 askeri personel, Genelkurmay’ın belirlediği yerlere konuşlandırılabilecek. Katar envanterinde bulunan uçaklar, Türk Hava Sahası’nda uçuş yapabilecek. Havaalanları da Katar uçaklarına açılacak. Bu uçaklara, ayrı bir uçuş numarası tanımlanacak ve yerli uçaklardan ayır edilebilmeleri sağlanacak.
Anlaşmaya göre, Katar askeri uçaklarının tüm faaliyetleri, Genelkurmay makamlarının ön onayına tabii olacak. Bu uçaklar ve Katar askeri personeli, Türkiye sınırları içerisinde savaşa hazırlık için eğitim uçuşu yapabilecek. Bunun için de eğitimin gerçekleştirileceği üssün komutanı ile uçuşlar koordine edilecek.
ÇALIŞMA OFİSİ DE TAHSİS EDİLECEK
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, Katar, anlaşma kapsamında Türkiye’nin, uçaklarını kullanmasına müsaade etmek zorunda olacak. Türkiye, Katar uçakları ile yurt içinde ve yurt dışında askeri ekipmanlarını, tehlikeli maddelerini, mühimmatlarını, askeri personelini taşıyabilecek. Türkiye, bu anlaşma kapsamında Katar askeri personeli için çalışma ofisi de tahsis edecek. Çalışma ofisi alanları, apronlar, hava aracı park sahaları, bakım tesisleri, teçhizat, elektrik ve su gibi imkanlar, Katar askeri personeline ücretsiz olarak temin edilecek.
TEZKERE GEREKEBİLİR
Muhalefet milletvekilleri ise anlaşmanın sınırlarının belli olmadığını kaydetti. İkili anlaşmanın TBMM’den tezkere çıkarmayı gerektirebileceği uyarısında bulunan CHP'li Utku Çakırözer, şunları söyledi:
“Katarlı pilotların eğitimine ne şekilde katkı sağlayacağı çok anlaşılamamaktadır. Katar, Fransız muharip uçaklarına ve Avrupa menşeli eğitim uçaklarına sahiptir. Bu nedenle ne şekilde bir eğitimin söz konusu olacağı yine anlaşılmamaktadır. Katar, biliyorsunuz, izlediği politikalar nedeniyle bölgede güvenlik riski taşıyan bir ülke konumundadır. Tabii, bizim ilişkilerimizin iyi olması, onların böyle bir risk taşımasını ortadan kaldırmıyor. 36 uçak, 250 askerin Türkiye'ye girişi Konusu belki de tezkere gerektiren bir konudur. Bunu da hukuki olarak belki Meclis’te partiler, bizlerin de tartışması gerekmektedir çünkü bir nevi silahlı kuvvetler buraya gelecektir.”